Askerlik; siyaset yapmanın olmazsa olmaz koşuludur; asla değişmemelidir!

-Parayla askerlik yapanlar,

-Sağlık raporu ile askerlikten muaf olanlar ve

-Talip oldukları siyasi makam düzeyinde askerlik kariyeri olmayanların 'oy kullanmaları' yanlış olduğu gibi 'siyasi bir göreve atanmaları ve seçilmeleri' de yanlıştır.

Askerlik ayrım yapmaksızın kadın-erkeğe gönüllü olabilir.

-Askerlik yapmayı seçenlerin,

-Teskere sonrası arada bir hizmet içi eğitimler alanların ve

-Olağanüstü durumlarda askere yedek kuvvet olarak alınmayı kabullenenlerin yurttaşlık hakları farklıdır.

Asker olmayı seçenler her konuda öncelikli ve bazı konularda da tek söz sahibidirler..

Bu arada;

-Askerlikten hazzetmeyenler,

-Sağlık sorunu olanlar,

-Siyasetten hoşlanmayanlar,

-Ticaret ve sanayi ile ülkeye yararlı olabileceğini düşünenler,

-Kendini bilime adayanlar ve

-Geçerli mazeretleri olanların da ülkelerine yapabilecekleri birçok görev üstlenebilirler. Hepsinden önemlisi 60 yaş sınırına kadar her yıl bir miktar 'askerlik yapmama vergisi' öderler ki, bu da ülke yararına önemli bir hizmet sayılır.

İslam-Türk siyasi tarih geleneği unutulmuş ve unutturulmuş olabilir!

Bütün fıkıh kitapları yakılmış ve Türk töresi de unutulmuş olabilir.

Bilinmelidir ki; gerçeklerin bir gün can sıkıcı şekilde ortaya çıkma hastalığı vardır. Öyle gün gelir ki, yalanın gerçek gibi sunulması ve gerçeğin daha fazla gizlenmesi mümkün olmaz.

***

Hz.Muhammed, Müşrikleri Hüneyn Savaşı'na çağırmış; savaş galibiyetle sonuçlanınca da çağrıya uyan 95 Müşrik askere ganimetten paylarına düşeni vermişti.

Ne yazık ki, İslam tarihi Müslüman olmayı askere almanın ön koşulu saymıştır.

Ganimeti asker olmak isteyen gayrimüslimlerle paylaşmamanın sonucu malum…

***

PKK terörünün tavan yaptığı yıllarda 'bedelli askerlik' yasası, yüz binlerce anasının kuzusu vatan evladı, baba parası 'bedel' ile askerlikten muaf sayıldı.

Bedelli yasası defalarca çıkarıldı.

Bu arada Türkiye terörde 50.000'in üzerinde genç insanını kaybetti.

Gaziler, yerinden ve yurdundan olanlar…

Dul ve yetim kalanlar…

Herkesin canından ve dişinden kısarak ödediği vergiler…

Yetmediği yerde alınan dış borçlar… ile terörle mücadele edildi.

Sanki bu kadar kayıp o kadar sıradanmış gibi yasa yapıcıların umurunda olmadı.

Gerçekten olmadı!

Çünkü askerlik yapan da yapmayan da aynı 'haklara' sahip. Biri; ülkesinin maddi ve manevi değerleri için ölmeyi göze almış, diğeri de babasının parasını bir kez ödeyip ömür boyu vatan-millet-din-iman-Allah-Kitap-namus-savaş… kışkırtıcılığı hakkı elde etmiş!

Bu nasıl bir devlet düzenidir, arkadaş!

Askerlik yapan ile yapmayan aynı haklara sahip oluyor!

Bu nasıl iştir bilinler ile bilmeyenler eşit yapılmış!

Daha vahimi ise;

-Askerlik yapmayana seçme ve seçilme hakkının tanınması,

-Milletvekili seçilerek askerlikten muaf olunması,

-Her türlü kamu teşvik ve kredisinden yararlanabilmesi,

-Kamuda en üst düzeyde görev alabilmesi,

-Şehit olan asker ve polislerin garip ve gurebadan olması…

Bizleri ne zaman uyandıracak?