Gönül Soyoğul
Yılmaz Özdil röportajı, ’“Basın Çalıştayı’”na nasıl dönüştü?
7 Kasım 2009 Cumartesi

Her şey İstanbul’’a gitme, gidip Yılmaz Özdil’’le röportaj yapma fikriyle başladı.’¶
Arkası şöyle geldi:
 
Şimdi Yılmaz’’la ’“Kürt açılımını’” konuşacağız, o sivri dilli/sert bir yazar.
Daha mutedil/yol gösterici dil kullanan Güngör Mengi ile de görüşeyim, iki röportaj ard arda daha dengeli olur. Hem Güngör Abi’’yi de özledim, görmüş olurum.
 
Ama Göngör Mengi, ’“röportaj istemedi, röportaj vermeyi/öne çıkmayı sevmediğini söyledi.
Belki de ’“Kürt açılımı’”nı sevmedi diye düşünüp, ’“İzmir için konuşalım, zaten bugünlerde herkes İzmir’’i konuşuyor, konuşmalara siz de katılın’” teklifinde bulundum.
Araya bir iki tahrikkar cümle de sıkıştırdım, yemedi.
’“E sizi görmüş olurum, özledim’” dedim; ’“tamam’” dedi.
Böylece İzmir röportajı yolu açılmış oldu.
 
Uçakta gazete/dergi karıştırıyordum.
Büyükşehir Belediyesi’’nin yaptığı Kültür Çalıştayı ile ilgili, katılımcıların çoğunluğunun, niye İstanbullu olduklarına dair salvolar vardı kimi yerel gazetelerde. Okurken aklıma düştü. Niye Güngör Mengi ile yapacağım İzmir röportajını, diziye dönüştürmeyeyim?
Medyada ’“son sözü’” söyleyenlerin çoğu İzmirli.
Kabuğundan çıktıkları bu kentin dünü/bugünü/yarını hakkında ne düşündüklerini neden sormayayım?
Düşünmüyorlarsa, neden (cebren) düşündürtmeyeyim?
 
Sevgili Özdil’’le ’“Kürt açılımı’” üzerinde söyleşi yaptıktan sonra, bir de ’“İzmir’” için bastım play’’e.
İzmir’’le ilgili yazıları sürekli internette dolaşan Yılmaz da konunun hakkını verdi elbette ve yine güle/güldüre, ’“kazık kadar’” laflar soktu bize/İzmirliler’’e’…
 
Onunla da paylaştım niyetimi ve akıl sordum. ’“Başka kimler’” olabilir diye.
Erdal Şafak’’ı ben söylemiştim, ’“Ergun Babahan’”ı o ekledi.
’“İyi bir İzmirli’’dir, kentle her zaman ilgilenir’” dedi.
Böylece Güngör Mengi, Yılmaz Özdil, Erdal Şafak, Ergun Babahan’’la birlikte, dört isme ulaşmış oldum.
 
İstanbul’’da 3. gün, son konuştuğum isim Ergun Babahan’’dı.
Dinç Bilgin’’den, Yeni Asır’’dan söz ederken, bu kez aklıma ’“niye Dinç Bilgin ile konuşmadığım’” takıldı kaldı.
O an, orada yapacak bir şey yoktu, çünkü uçağa ancak yetişebilecektim. İzmir’’e döndüm.
 
İzmir’’e dönerken, aklıma teknolojiye olan merakını herkeslerin bildiği Dinç Bilgin ile 3G’’li röportaj yapmak geldi. Ardından ’‘skype’’ dedim, daha geniş ekran, daha rahat olur.
İzmir’’e gelir gelmez Dinç Bey’’i aradım, ’“olur kızım’” dedi.
 
Ama Recai Seyrek ile Diva ve Hürriyet Ege’’ye vereceğimiz İzmir dizisinin ilanını hazırlarken, Dinç Bilgin ile 3G ya da Skype yolu ile görüşmenin içimize sinmeyeceğini fark ettik.
Tekrar telefon açtım Dinç Bey’’e, ’“ben gelmek istiyorum’” dedim; yine ’“olur’” dedi.
Röportajları/kasetleri her şeyi bırakıp ertesi gün yine İstanbul’’a uçtum.
Öğlen gittim, akşam döndüm. Tepe sersemi oldum.
Ama’…
Bence bu diziyi ’“taçlandıran’” bir görüşme/röportaj yaptım.
Bu yüzden, onu en sona sakladım.
Gerçek gazeteci tek patronum Dinç Bey, hem kendi iç dünyasını, hem İzmir’’e İstanbul’’dan bakmanın ne demek olduğunu, hem İzmir’’de nasıl gazetecilik yapılması gerektiğini anlattı. Hem de’…
 
Beklerseniz, o noktalar dolacak.
 
Umarım, korkularımdan/kaygılarımdan/bu kentin rahatlığını/bu kentin sıcaklığını sevdiğimden; terk etmediğim/edemediğim İzmir’’ime, karınca kararınca bir katkı koymuş olurum bu yazı dizisiyle.
 
Bu kent beni bağrına bastığı kadar, çok da ağlattı.
Umalım da bize yetişmese de çocuklarımızı/torunlarımızı güldürecek bir kente dönüşür İzmir kenti. Umalım.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Cesamin ÖZKAN 11 Mayıs 2017 Perşembe 15:11

Urlada İzmir de hayırı sever ve onun için mücadele ederde siz işleriniz ve eylemleriniz ile, ayrıca size uyumlu genleriniz ile evet için fiilen çalışmış oldunuz. Siz sadece CHP sırtından ve demokrat aydın kitle potansiyeli üzerinden AKP li davranışlar sergiler, o tabanı kullanırsınız. Bu olanağı size sağlayan Aziz Kocaoğlu ilede elbette uyumlu olursunuz.

Yorumu oyla      12      6  
nigar erbakan 1 Mayıs 2017 Pazartesi 22:51

bir urlalı olalarak sizi tebrik ediyorm

Yorumu oyla      12      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Kartla ödemede 'derin' sorular!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Yolun sonu
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Hangisi?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Buraya kadar!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Pişmanlıklar
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Gürgen Kral
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (6) “Hamam mı? yoksa Spa mı?”
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Rüşvet ile jest arasında!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Stoilov’a nazar değdi!
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Kirpi ikilemi – Hayır deme sanatı
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva