Fikret İLKİZ
Venedik Komisyonu ve DTP
20 Aralık 2009 Pazar

Anayasa Mahkemesi, 1963 yılından bu yana 24 siyasi parti hakkında kapatma kararı verdi. 18 parti hakkındaki isteği reddetti.  En son ’“Demokratik Toplum Partisi’” (DTP)’’yi kapattı.’¶
 
Anayasa Mahkemesi (Esas Sayısı: 2007/1 (Siyasi Parti-Kapatma), Karar Sayısı: 2009/4) ve 11.12.2009 tarihli kararı ile Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı’’nın 16.11.2007 günlü, (SP.135. Hz. 2007/2 sayılı) İddianamesi ile Demokratik Toplum Partisi’’nin kapatılması istemiyle açılan davada; DTP’’nin, ’“eylemleri yanında terör örgütüyle olan bağlantıları da değerlendirildiğinde Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğüne aykırı nitelikteki fiillerin işlendiği bir odak haline geldiği anlaşıldığından’” Anayasa’’nın 68. ve 69. maddeleri ile 2820 sayılı Siyasî Partiler Kanunu’’nun 101. ve 103. maddeleri gereğince kapatılmasına oybirliğiyle karar verdi. Karar Resmi Gazetenin 14.12.2009 tarihli 27432 sayılı nüshasında yayımlandı.
Parti tüzel kişiliğinin kararın verildiği 11.12.2009 tarihinde sona ermesine ve bütün mallarının Hazine’’ye geçmesine karar verildi.  
Ayrıca, beyan ve eylemleriyle ’“parti’’nin kapatılmasına neden’” olan kurucuları dahil üyelerinden; Abdulkadir FIRAT, Abdullah İSNAÇ, Ahmet AY, Ahmet ERTAK, Ahmet TÜRK, Ali BOZAN, Ayhan AYAZ, Aydın BUDAK, Ayhan KARABULUT, Aysel TUĞLUK, Bedri FIRAT, Cemal KUHAK, Deniz YEŞİLYURT, Ferhan TÜRK, Fettah DADAŞ, Hacı ÜZEN, Halit KAHRAMAN, Hatice ADIBELLİ, Hilmi AYDOĞDU, Hüseyin BEKTAŞOĞLU, Hüseyin KALKAN, İbrahim SUNKUR, İzzet BELGE, Kemal AKTAŞ, Leyla ZANA, Mehmet Salih SAĞLAM, Mehmet Veysi DİLEKÇİ, Metin TEKÇE, Murat AVCI, Murat DAŞ, Musa FARİSOĞULLARI, Mustafa TUÇ, Necdet ATALAY, Nurettin DEMİRTAŞ, Orhan MİROĞLU, Sedat YURTTAŞ ve Selim SADAK’’ın Anayasa’’nın 69. maddesinin dokuzuncu fıkrası gereğince gerekçeli kararın Resmi Gazete’’de yayımlanmasından başlayarak beş yıl süreyle bir başka partinin kurucusu, üyesi, yöneticisi ve denetçisi olamayacaklar’…
Ayrıca, beyan ve eylemleriyle Parti’’nin kapatılmasına neden olan Mardin Milletvekili Ahmet TÜRK ve Diyarbakır Milletvekili Aysel TUĞLUK’’un milletvekilliklerinin, Anayasa’’nın 84. maddesinin son fıkrası uyarınca gerekçeli kararın Resmi Gazete’’de yayımlandığı tarihte sona ermesine karar verildi.
Aynı geleneğin devamı olan ve sürekli ’“kapat davasına’” muhatap olmuş HEP, DEP,  ÖZDEP, HADEP, DEHAP adlı partilerin devamı niteliğindeki Demokratik Toplum Partisi 9 Kasım 2005 tarihinde kurulmuştu.
 
Parti Tüzüğüne göre; DTP, ’“’…demokratik uygarlık çağı değerleri olan özgürlükçü, eşitlikçi adaletçi, barışçı, çoğulcu, katılımcı, çok kültürlü toplumu zenginlik olarak gören ve yenileşmeyi savunan; insan ve toplum odaklı diyalog ve uzlaşıya dayalı, otoriter- merkezi- hiyerarşik siyaset yapma tarzı yerine, demokratik- yerel ’–yatay işleyişi benimseyen, demokratik iç işleyişi kararlılıkla savunan, barışçıl demokratik siyaseti esas alan, evrensel değerlere sahip çıkan, her türlü ayırımcılığı ve ırkçılığı ret eden, insanlığın özgürleşmesini, cinsler arası eşitlikte gören, bu temelde özgür, demokratik-ekolojik toplumu hedefleyen demokratik özgürlükçü eşitlikçi’” sol bir kitle partisidir.
 
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı ise aksi fikirdedir ve kapatılması gerekmektedir. İddianamede, 2005 yılında DTP’’nin kurulmasından sonra 2007 yılı Kasım ayı dahil 141 ayrı başlık altında parti tüzel kişiliğinin ve parti üyelerinin ’“eylemleri’” sayılmıştır’… DTP’’nin terör örgütü tarafından kurdurulduğu ve yönetildiğine dair bilgiler, gerçekleşen eylemler ve kesinleşmiş mahkeme kararları ile yerel Cumhuriyet Başsavcılıklarında devam eden hazırlık soruşturmaları ve mahkemelerde açılmış bulunan kamu davalarına konu olan ve ayrıca parti üyeleri tarafından gerçekleştirilen eylemler ve sarf edilen beyanlar partinin kapatılması için kanıt olarak gösterilmiştir.  
 
İddianamenin en önemli kanıtı cezaevinde yapılan görüşmelerdir. Daha önce hakkında kapatılması istemiyle Anayasa Mahkemesine dava açılan Demokratik Halk Partisi (DEHAP) faaliyetteyken,  2004 yılının Mayıs ayından itibaren Ekim ayı sonuna kadar cezaevindeki görüşmelerdeki beyanların değerlendirilmesi ile ortaya çıkan sonuca göre; ’“’…terör örgütü PKK’’nın lideri Abdullah Öcalan’’ın emirleri ile adı, kurucuları ve genel başkanı hatta eşbaşkanlık sistemi de dahil olmak üzere Demokratik Toplum Partisi (DTP) nin kurulmasından çok önceden şekillendirildiği, kuruluş çalışmalarının tamamen Öcalan’’ın direktifleri doğrultusunda gelişip sonuçlandırıldığı açıkça ortaya çıkmaktadır.’”  
 
İddianamenin en önemli diğer kanıtı ise; ’“1990 yılından bu yana devam eden ve yukarıda özetlenen süreçten anlaşılacağı gibi hemen hemen aynı kadrolar tarafından kurulup, devam ettirilen HEP; ÖZDEP, DEP, HADEP, DEHAP ve şimdi de DTP’’nin aynı akıbete uğramaları rastlantı değildir. Söz konusu partilerin tamamının terör örgütü PKK ile bağlantılı faaliyet gösterdikleri toplumda inkar edilemeyen bir gerçekliktir. Nitekim davalı parti DTP’’de süreçte görevini yerine getirirken yukarıda bahsedilen olaylarda açıkça görüleceği gibi tüm eylemlerini terör örgütü güdümünde gerçekleştirmiş, örgütün ve elebaşısı Abdullah Öcalan’’ın savunulmasından başka demokratik anlamda bir siyasi partiden beklenilebilecek hiçbir girişim veya söylem geliştirmemiş, deyim yerinde ise kendisini terör örgütü savunmanlığına özgülemiştir.’”
 
İddianame ve Anayasa Mahkemesi kararı biliniyor. Sürekli siyasi partiler ve özellikle Venedik Komisyonu kararlarından bahsediliyor. Bir başka deyişle ’“hukuk yoluyla demokrasi’” inşası olan Venedik Kriterlerine dayanarak karar verildiğini Anayasa Mahkemesi Başkanı açıklıyor’…
 
Venedik Komisyonu nedir?
 
Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’’nin anayasal konular için 1990 yılında kurduğu bağımsız uzmanlardan oluşan bir komisyondur. Venedik Komisyonu, 1998 yılında ’“Siyasi Partilerin Yasaklanması ve Benzer Yaptırımlar Raporu’”nu ve 10’–11 Aralık 1999’’da "Siyasi Partilerin kapatılması ve Benzer Yaptırımlar Rehberi" adlı raporu kabul etmiştir. Bu raporda kabul edilen ilkeler ’“Venedik Kriterleri’” olarak bilinir.
 
Örneğin bu ölçütlere göre; üye devletler herkesin, siyasi parti çatısı altında örgütlenme hakkı olduğunu kabul etmelidirler. Bu hak, siyasi görüş sahibi olmayı ve resmi makamların müdahalesi ve sınırlamaları olmaksızın bilgi edinme ve aktarma hakkını da kapsar.  Temel kişi hak ve özgürlüklerine siyasi partilerin faaliyetleri yoluyla getirilecek her türlü sınırlama, olağan ve olağanüstü hallerde, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve diğer uluslararası sözleşmelere uygun olmalıdır
 
Bir siyasi parti tarafından, parti faaliyetlerinde yetkilendirilmemiş kişilerin işlem ve eylemlerinden ’“siyasi parti’” sorumlu değildir. Bir siyasi partinin kapatılmasında orantılılık ilkesi göz önünde bulundurulmalıdır. Aslında kapatma kararı, parti üyelerinin değil, partinin kendisinin işlem ve faaliyetleriyle anayasaya ve kanuna aykırılığı oluşturduğu konusunda yeterli delil bulunması halinde verilebilir.
 
Parti kapatma ’“son çare’” olarak uygulanmalıdır. Yetkili mercii tarafından siyasi partinin kapatılmasından önce, hükümet ve diğer devlet kurumları, söz konusu ülke koşullarını da dikkate alarak, partinin hür demokratik düzene ve kişi hak ve özgürlükleri için gerçek bir tehlike teşkil edip etmediğini ve eğer ediyorsa bu durumun başkaca bir tedbirle giderilip giderilemeyeceğini değerlendirmelidirler.
 
En önemli ilkelerden birisi şudur: Siyasi partilerin yasaklanması veya kapatılmaya zorlanması, şiddet kullanılmasını teşvik eden veya anayasada güvence altına alınmış hak ve özgürlükleri ihlal ederek demokratik anayasal düzeni yıkmak amacıyla şiddete başvuran partiler için söz konusu olabilir. Anayasanın değiştirilmesi amacını gütmek tek basına parti kapatma için yeterli bir neden teşkil etmez.
 
O halde; temel hak ve özgürlükleri ihlal ederek demokratik anayasal düzeni yılmak amacıyla şiddete başvuran partiler hakkında kapatma kararı verilebilir.
 
Siyasi partiler, demokratik siyasi yaşamın vazgeçilmez unsurudur. Bu nedenle ilk kabul edilmesi gereken temel ilke; siyasi partilerin kapatılması koşulları mümkün olduğunca güçleştirilmelidir. Temelli kapatma dışında, başkaca ve daha ölçülü yaptırımlar tercih edilmelidir. Bu nedenle kapatma, ’“son çare’” olmalıdır. İHAM (İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi) kararları dikkate alınmalıdır.
 
Oybirliği ile verilen Anayasa Mahkemesi kararının ’“gerekçesi’” bu yüzden çok önemlidir. Gerekçenin ne olduğu bilinmiyor. Anayasa Mahkemesi Başkanı yaptığı açıklamada ’“terör’”, ’“terör örgütü bağlantısı’” ve ’“Venedik Komisyonu’” kriterlerinden bahsetti’…
 
Sonuç olarak iki kriteri çok önemsemeliyiz. İlki, siyasi parti tarafından ’“insan hakları veya demokrasiyi ortadan kaldırma amacı’” güdülmedikçe ve ikincisi, eğer bir siyasi partinin şiddet teşviki, ’“şiddete çağrı niteliğinde eylemleri’” yoksa kapatılmamalıdır.  Venedik Komisyonu’’nu öğretisi budur. Şimdilik, bu karar konusundaki söz bu kadardır.
 
Şimdi yapılan eleştiriler; sadece ’“şimdilik’” bilinenlere ve şimdilik verilen bilgilere göre yapılmaktadır. Gerekçeyi gördükten sonra kararı yorumlamak, bilgilendikten sonra eleştirmektir hukukun gereği’…

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Nedim Atilla 16 Kasım 2022 Çarşamba 23:16

Dünyanın en büyük sorunu budur. Her şey bu sorundan sonra gelir. Kardeşimi kutluyorum

Yorumu oyla      3      4  
Tülin Polat 16 Kasım 2022 Çarşamba 18:54

Emeğine sağlık ???? böyle bir süreçte güzel bir röportaj.

Yorumu oyla      3      4  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Erkekler bastığım kaldırımı öperdi!’
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
CHP ne yapmalı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Neden toprak reformu yapılmalı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Eril toplumda kıyamet alametleri...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’e kruvaziyer niye gelsin?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva