CHP Lideri Deniz Baykal’’a kurulan gizli kamera tuzağı gündemde atom bombası etkisi yarattı.

Olayın sıcaklığında kaleme aldığım ’‘Baykal’’a iğrenç tuzak’’ başlıklı yazıya her cepheden inanılmaz tepkiler geldi.

Sıcağı sıcağına ve çalakalem yazdığım yazının başlığını çok iyi düşünerek atmıştım oysaki.

’‘İğrenç tuzak’’

Yok, kamusal bir kişilikmiş, Türkiye’’nin ana muhalefet lideriymiş, Monica Levinski olayındaki Clinton’’un suçu neymiş, Ali Kırca’’nın hatta İtalya Başbakanı Berlusconi’’nin de görüntüsü yayınlanmış falan, filan’…

Kişisel olarak hiçbiriyle ilgilenmiyorum.

Çünkü, siyasetin belden aşağı argümanlarla yapılması, rakibi yıpratmak için özel hayatının deşifre edilmesi doğru bulduğum bir yöntem değil.

Bunun adı olsa olsa kalleşliktir.

Evet. Belki, Türk halkı sonradan milletvekili yaptığı, yanında çalışan evli bir bayanla Baykal’’ın görüntülerini onaylamayabilir.

Ama kalleşliği iki kez onaylamaz aynı Türkiye’…

Kalleşin umurundaysa tabi ki’…

**

Beni düşündüren nokta şu’… Görüntüler dün gece ortaya çıktı. Bugün başta internet medyası ve televizyonlar olmak üzere milyonlara ulaştı.  

İşte bu şaşırtıcı ve de düşündürücü.

Görüntüleri detaylıca izledim.

Güzelce kurgulanmış iki farklı görüntünün birleştirilmesinden ibaret, giriş ve çıkış yazılarıyla süslenmiş bir kaset.

’‘CHP’’de Seks Maceraları’’ akar yazısıyla başlıyor.

Ve ’‘Varan 1: Genel Başkan Deniz Baykal’’ diye devam ediyor.

Malum görüntülerin sonunda;

’‘Varan 2: Yakında’’ ibaresi bulunuyor.  

Görüntüleri izleyenler ve parti kamuoyu sıradaki kurbanın kim olacağını ve kaç tane Varan olduğunu merak ediyor tabi ki.

Başka kimlere tuzak kuruldu, kimlerin görüntüleri kalleşçe yayınlanacak’… Dahası CHP üst yönetiminden kaç kelle alınacak?  

**

Öte yandan görüntüler gerçekse, Deniz Baykal’’ın gereğini yapması kaçınılmaz.

Evli bir kadınla ilişkiyi bu toplum kabul etmez, ben de etmem.

Eğer, görüntüler bizim de yoğunlukla üzerinde durduğumuz gibi montaj ise Baykal’’ın hatta Baytok’’un ortaya çıkıp mertçe açıklama yapması, bunu da hemen şimdi yapması şart.

Görüntülerin gerçek olması, (kimse kusura bakmasın) Baykal’’ın siyasi hayatına noktayı koyar.

Devam kararı alsa da sandıkta kalır CHP.

**

Bu düşünceden hareketle alternatif genel başkan arayışı bile düşünülüyor. Aralarında bazı İzmirli yöneticilerin de olduğu çok sayıda isim B planı olarak konuşuluyor kulislerde.

**

Ama hala çözemediğim bu işin (kalleşliğin) kim ya da kimler tarafından yapıldığı’…

Görüntülerin gerçekliğine inanmış değilim.

Montaj da olsa böyle bir hainliği kimin yaptığını merak ediyorum.

Genel merkezi bilenlerle konuştum. Baykal’’ın katına girişin olağanüstü güvenlik gerektirdiğini ve içeriden yardım almadan odaya kamera yerleştirilmesinin imkansız olduğunu söylüyorlar.

Yaklaşan kurultay öncesi alternatif bir genel başkan adayı da olmadığına göre;

hangi CHP’’li, iktidara bu kadar yaklaşan genel başkanının ayağını kaydırmayı düşünebilir. Genel merkez çatısı altında böyle bir hainin yaşadığını düşünmüyorum doğrusu’…

Bu işi siyasi iktidara yüklemek de abesle iştigalden başka bir şey değil.

Çünkü, Başbakan Erdoğan’’ın böyle bir yöntemi doğru bulacak kadar ahlaktan yoksun olduğuna inanmıyorum.  

Diğer taraftan Baykal’’ın siyasetten çekilmesi riskini Erdoğan’’ın alabileceğini sanmıyorum.

İktidar-muhalefet güzel güzel anlaşıyorlar onlar’…

Ya Sarıgül cephesi’… Dış güçlerce desteklendiği de iddia edilen Sarıgül cephesinin böyle bir alçaklığa imza atma olasılığı nedir?

İnanın ihtimal vermiyorum, düşünmek bile korkutucu.

Bugün CHP liderine tuzak kuran yarın kimlere ne yapmaz?

O nedenle onu da eliyorum bu korkunç tuzağın olası failleri arasından’…

**

CHP’’nin yükselişi, iktidar ortağı olma ihtimali birilerini rahatsız etmiş ve düğmeye bu nedenle basılmış olabilir mi?

Ergenekon ve emekli askerlerin avukatı, Türkiye’’de rejimin sigortası, parti örgütünün ilk kez tam destek verdiği, 23-24 Mayıs’’taki kurultayda karşısına rakip çıkarmadığı, bazı anketlerde AKP ile arasındaki oy farkını yüzde 1’’e indirmiş bir Baykal’’ın bileti birileri tarafından kesildi anlaşılan.

 

Baykal’’ın açıklamasını görene/duyana kadar bu konuda kalem oynatmayacağım’…