Gönül Soyoğul
Tevazu, eşeklere mahsustur!
14 Ekim 2009 Çarşamba

Sevgili Yılmaz Özdil, iki yıl önce Diva’’da çalışırken ziyaretimize geldiğinde, İzmir’’deki ’“habercilik boşluğu’”na dikkat çekerek, ’“Diva’’da çok güzel işler, çok etkili röportajlar yapıyorsun. Ama sen İzmir’’deki en iyi habercilerden birisin. Bu özelliğini bence kullan. İnternet gazetesi kurun ve sonucu görün.’¶ Birkaç ayda İzmir’’in en çok tıklanan sitesi olmazsanız, ben de bu işi bilmiyorum’” deyip noktayı koymuştu.
O günlerde Diva bünyesinde internet haber sitesi oluşturma fikrini Pakize (Sükan) ile sık sık konuşup, nasıl yapabileceğimiz üzerine kafa patlatmıştık..
Yılmaz’’a yüzde yüz katılsam da, bu fikri hayata geçirmek, pek çok nedenden dolayı, orada mümkün olamadı.
Zaten birkaç ay sonra da Diva’’dan ayrıldım.
Nasıl bir hoşluktur ki; bundan bir hafta önce Diva’’nın sayfalarında İzmir’’in en etkin internet gazetesi Egedesonsöz olarak röportaj konuğuyduk.
Sevgili arkadaşım Gülengül Uslu’’nun ayda bir kez yaptığı Reyhan Sohbetleri’’nde Ümit Yaldız ve Fahrettin Dokak ile birlikte, ’“niçin İzmir’’de bir internet gazetesi oluşturmaya ihtiyaç duyduğumuzu, internet medyasının, yazılı basının durumunu, geleceğin bu mecrada olduğunu’”, uzun uzun konuştuk. (Gazetemizde bu röportajı okuyabilirsiniz.)
O sohbette benim de yüzde yüz katıldığım, Yılmaz Özdil’’in iki yıl önce dikkat çektiği habercilik konusunda, Ümit’’in şöyle bir anlatımı oldu:
’“Biz İzmir’’de ciddi bir habercilik eksikliği olduğunu düşünüyoruz. Gazeteciliğin bağımsızlık sorunu var. Ben 10 yıl emek verdiğim sektörden neden kopma noktasına geldiysem, insanlar da o gelinen noktada kopup gidiyor. İstediği haberi, istediği kıvamda veremiyor. İşin bir de ekonomik boyutu var. Çalışan mutsuz. ’“Hiç olmazsa kendi koşullarımızda mutsuz olalım’” dedik. Birisi bize istediğimiz koşulları ve özgürlük alanımızı sağlamıyorsa, biz kendi özgürlük alanımızı yaratıp elimizdekilerle mutlu olalım diye düşündük. Üstelik bu sektörün çok gelişeceğine inanıyoruz.’”
 
İzmir’’de ’‘çeşitli politik nedenlerle’’ ciddi bir habercilik eksikliği olduğunu, yayın hayatımıza başladıktan iki ay sonra çok somut bir gelişmeyle, Türkiye’’nin gündemine verdiğimiz iki özel haberle, herkese gösterdiğimize inanıyorum.
Haberlerden biri, Sağlık Bakanlığı’’nın, kullanım süresi dolduğu öne sürülen kızamıkçık aşılarını hamile kadınlara uygulamasıyla, 60 kadını kürtaja zorlayan skandaldı.
Diğeri de, günlerdir ulusal basında yer alan, Boğaz Köprüsü’’nden atlayarak hayatına son veren Sabancı Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Dicle Koğacıoğlu’’nun veda mektubuydu.
60 kadını kürtaja zorlayan skandalı ve Dicle Hoca’’nın son mektubunu, Türkiye gündemine taşıyan Hürriyet.com.tr oldu. İki haberi egedesonsöz.com’’a link vererek ana manşetine taşıyan, Türkiye’’nin en çok tıklanan sitesi Hürriyet com.tr, diğer haber sitelerinin de haberi görmesine ve manşetlerine taşımalarına yol açtı. Kimi internet sitesi, haberin mahreci olarak Egedensonsöz’’ü gösterip link verirken, az da olsa kimi site de haberin üzerine ya kendi ajansının imzasını attı, ya da mahreç bile göstermeye gerek duymadı.
Sonuç ne olursa olsun, biz amacımıza ulaştık. Hem skandalı, hem de yürekleri burkan Dicle Hoca’’nın veda notunu, henüz iki aylık bir internet gazetesi olarak, ’“Türkiye geneline İzmir’’den taşımış’” olduk.
 
İzmir’’deki habercilik eksikliğine/zafiyetine gelince’…
Türkiye’’nin gündemine taşıdığımız sağlık skandalı, aslında bir haftalık haber ve başta  Yeni Asır olmak üzere, pek çok gazetede ’“görülemeyecek’” biçimde yer almıştı. Oysa, Sağlık Emekçileri Sendikası (SES) İzmir Şubesi, Türk Tabipler Birliği Pratisyen Hekimler Kolu ve Pratisyen Hekimlik Derneği ile ortak bir basın toplantısı düzenleyerek sağlık skandalını anlatmış, toplantıya katılan ulusal ve yerel basının muhabirleri de bu açıklamayı haber merkezlerine taşımıştı.
Bence Sağlık Bakanı’’nı (veya müşteşarını) yerinden etmesi gereken bu önemli haber, gazete yöneticileri tarafından ya bilerek (sağlık bakanını/AKP’’yi rahatsız etmemek adına) ya da haberin haber olduğunun farkına varılamadığı için, ertesi gün yazılı basında iç sayfalarda köşede kıyıda, tek sütunluk bir açıklama olarak kalmıştı.
Ta ki, arkadaşımız Zekiye İleri haberi görüp hazırlayarak, egedesonsöz’’ün manşetine taşıyıncaya kadar’…
 
İzmir’’deki yerel basında habercilik zafiyetinin bir başka örneği de, bir haftadır ulusal medyanın gündeminde olan Dicle Hoca’’nın intihar haberi oldu. Boğaz Köprüsü’’nden atlayan Dicle Hoca’’nın İzmirli ve tanınmış bir aileye sahip olduğuyla ilgili haberleri sanırım gözden kaçıran yerel basın, günlerdir bu genç kadının silik fotoğrafının ve birkaç bilgi kırıntısının etrafında döndü durdu.
Bu haberde de kahramanımız Zekiye’’ydi.
Önce Sabancı Üniversitesi sitesine girmek gibi ’‘basit’’ bir işi yaparak, Dicle Hoca’’nın gülen/net fotoğraflarına; ardından da aileye yakın isimleri bularak, ulusal basında sözü edilen ama ortada olmayan veda notuna ulaştı’…
Dicle Hoca’’nın veda mektubunu ve yeni/net fotoğraflarını sitemizden önce yine Hürriyet.com.tr alıp (elbette link vererek) yayınladı, ardından haber, Milliyet.com başta olmak üzere onlarca internet sitesinde, milyonlarca okura ulaştı.
 
Bir zamanlar, ’“İzmir’’den magazin dergisi mi yapılırmış’” diyenlere ’“Diva’” ile yanıt veren ekipte yer almıştım; şimdi de ’“İzmir’’den internet gazeteciliği mi yapılırmış’” diyenleri egedesonsöz ekibi ile mahcup(!) ediyoruz’…
 
Göz önündeki iki haberi ulusal gündeme taşımak, başından beri savunduğumuz, ’“İzmir’’de yerel gazeteciliğe dinamizm getireceğiz’” hedefine doğru yürüdüğümüzün en somut kanıtıdır.
Ümit, Fahrettin, Zekiye, Bülent, Hakan, Yusuf, Fırat, Cem, Eray, Melike, Emine Abla, Engin ve ben, bir ekibiz. Hem de’… Birbirini çok seven, birbirine çok güvenen, işin hakkını veren çok iyi bir ekibiz.
Ve inanın daha yolun çok başındayız.
Bize, haberciliğimize, gazeteciliğimize güven duyup daha ilk günden bizi destekleyenlere, yardımlarıyla güç bulduğumuz meslektaşlarımıza ve nerede olursak olalım bizi bulan sadık okurlarımıza, (elbet yeni keşfedenlere de) binlerce kez teşekkür ediyoruz’…
Bizden ayrılmayın!
 
Not: Başlıktaki söz, eski patronum Sayın Dinç Bilgin’’e aittir. Birlikte çalıştığımız yıllarda bunu bize sık sık söylerdi.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 17 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Akif Kireçyakan 2 Şubat 2015 Pazartesi 14:22

İzmir milletvekili, öncesinde AKP il başkanı fakat köşeye sıkıştığında konu ile ilgili hiç bilgisi yok. Helal olsun...

Yorumu oyla      13      6  
TSent 17 Ocak 2015 Cumartesi 00:52

İşte bugün metro yatırımları ile İstanbul-Ankara ve İzmir'e verilecek yatırım bedelleri AKP nin İzmir'bakışını net olarak ortaya koyuyor.Aydın Şengün neler söylüyor,rakamlar neleri anlatıyor.

Yorumu oyla      17      7  
TSent 15 Ocak 2015 Perşembe 22:34

Bu konuda söylenecek o kadar çok şey var ki.Alsancak Stadı sezon başlarken depreme dayanıklı değil diye kapatılıyor.Türkiye'de başka böyle kapatılan stad var mı bilmiyorum .Özel İdaerenin mallarından İzmir'e hiç bir şey verilmedi.Aydın Şengül bunlardan ya habersiz,ya da partisinin işine öyle geliyor.Ya defalarca iptal edilen metro ve teleferik ihaleleri.Ondan sonra İzmir Belediyesi beceriksiz.Ayrıca 130 kişiye soruşturma açıldı.O kadar insan hapiste yattı.Bu bürokratlar kolay imza atabilirler mi.Kendi yaptıkları haksızlıkları karşı tarafa beceriksizlik diye atıyorlar.Daha söylenecek o kadar çok şey var ki...

Yorumu oyla      19      6  
AHMET 15 Ocak 2015 Perşembe 22:13

GEREK YOK HİÇ BİRŞEY VERMEDİNİZ VERMESSİNİZDE SİZ İZMİRE HİÇ BİR ŞEY YAPMADINIZ YAPILANLARIDA ENGELLEDİNİZ YAPTIĞINIZ TEK ŞEY BU

Yorumu oyla      21      6  
konaklı 15 Ocak 2015 Perşembe 19:21

Bütün metro yatırımlarını, altyapı yatırımlarını, sanayi tesislerinin teşviklerini istanbula, ankaraya, konyaya vs yaptınız gidin oyuda onlardan isteyin.

Yorumu oyla      24      7  
ozan 15 Ocak 2015 Perşembe 19:14

Seçim geldi bunlar yine etrafta dolanmaya başladılar. Ne istediyse verdin neden izmir işsizlikte Türkiyenin en kötü şehri oldu o zaman.

Yorumu oyla      24      7  
15 Ocak 2015 Perşembe 18:00

izmire karşı ne kadar ilgisiz olduğu, sorulara verdiği; bilmiyorum, incelemedim, bi bakim cevap veririm gibi cevaplarla aslında,yetersiz ve ortalık karıştıran bir milletvekili olduğunu ortaya koymuş.

Yorumu oyla      25      7  
15 Ocak 2015 Perşembe 15:45

Başlığı okuyunca konuyu cemaat zannettim :)))

Yorumu oyla      21      7  
Mustafa Y 15 Ocak 2015 Perşembe 13:47

ben bir izmirli olaran şengül e tahammül edemiyorum, sanırım izmirlilerde öğle. bu kişi seçildiğinden beri izmir için ne yapmış, hangi projeleri desteklemiş. yaptığı iş varsa yoksa belediyeyi kötülemek. çok gürültücü biri. yani izmirli bunu istemiyor.gürültü istemiyor, iş görmek istiyor.izmirin malları ne oldu,neden lobi yapmadılar, izmirin körfez derinleştirme projesi neden 2 yıldır çed bekliyor?izmir limanı kruvaziyer iskeleleri neden yapılmadı?katı atık projesinde niye engel oluyorlar? bence bir dönem daha seçilemeyecek.

Yorumu oyla      27      7  
İzmirli Vatandaş 15 Ocak 2015 Perşembe 13:08

Sayın Şengül,partiniz iktitadra sizde İzmir'de seçilmiş bir miletvekilisiniz.Tüm konuşmanızda belediye başkanı için 'çalışmıyor,yapamıyor,beceremiyor,elemanları ile geçinemiyor' diyerek başarızızlıklardan kendinize bir menfaat çıkarmayı hedeflemişsiniz.Otogar metrosu,Narlıdere metrosu,kentsel dönüşüm projesi,Marinalar neden yapılmıyor.Çöp tesisi yeri için Kocaoğlu sizden yer önerilmesini bekliyor.

Yorumu oyla      29      7  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Kartla ödemede 'derin' sorular!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Yolun sonu
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Hangisi?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Buraya kadar!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Pişmanlıklar
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Gürgen Kral
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (6) “Hamam mı? yoksa Spa mı?”
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Rüşvet ile jest arasında!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Stoilov’a nazar değdi!
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Kirpi ikilemi – Hayır deme sanatı
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva