İzmir’’deki en sıcak siyasi gelişme, kuşkusuz CHP MYK’’sından çıkan Buca kararı. Çünkü bu kararla CHP, CHP’’li bir belediye başkanı hakkında resmen soruşturma başlatıyor. Siyasette sık karşılaştığımız bir durum değil bu. Özellikle de CHP siyasetinde’…

Baykal dönemlerinde yaşanan soruşturmaların temelinde, söz konusu belediye başkanlarının siyasi duruşu yani Baykal muhalifi olmaları yatıyordu. Şişli Belediye Başkanı Mustafa Sarıgül’’ün genel başkan adayı olması partiden atılmasıyla sonuçlanırken, Sarıgül’’e destek veren Menemen Belediye Başkanı Tahir Şahin, ihraç kararını yargı yoluyla düzeltebilmişti.  

Buca’’daki durum da her yönüyle çok farklı.

Yani Başkan Ercan Tatı’’nın başına gelenin siyasi duruşuyla ilgisi yok.

Kongre dönemlerinde Baykalcı bir tutum sergilemesi, Genel Sekreter Sav ekibiyle çatışması değil sebep.

Peki, neyle ilgili var o zaman diyeceksiniz?

Göreve geldiği günden bu yana attığı ya da atamadığı adımlarla ilgisi var öncelikle.

Yarattığı sukut-ü hayal’…

Hakkındaki haklı/haksız onlarca şikayet’…

Siyaseten kendisini partinin de üzerinde gören duruşu’…

Despotik uygulamaları’…

Belediye meclisinin eğitim görmüş, önemli isimlerini bir şekilde karşısına alması’… Hakkında konuşanlara bile tahammül edemeyip, başkanlık gücüyle disipline sevk ettirmesi’… Muhalefetinin etkin çalışması, dişli çıkması’…

Ve en son yaşanan Kasırga operasyonu’…

İki üst düzey yöneticisinin (Başkan Yardımcısı Hüsnü Kaya ve Buca-Mar Genel Müdürü Fatih Kara) tutuklanması’… Ve daha neler, neler’…

*

Baykal sonrası CHP’’de ’‘değişim’’ bekleyenlere ilk yanıt verilmiş oldu sanırım. Alın size değişim. Buca gibi İzmir’’in en büyük ilçelerinden birinin belediye başkanına soruşturma.

*

İstanbul adaylığı sürecinde Baykal’’ın sağ kolu Mehmet Sevigen’’i ’‘istifaya’’ davet eden, yine aynı dönemde parti içi yanlışların altını korkusuzca çizen Kılıçdaroğlu, sadece AKP’’den aldığı kellerle değil CHP’’deki yanlışlara da yanlış dediği/diyebildiği için Gandi Kemal’’e dönüştü.

Ve Gandi’’nin genel başkanlığının öncesine dayanıyor Buca ve Tatı ile tanışması. İzmir’’den Ankara’’ya giden şikayet heyetlerinin uğrak noktası Kılıçdaroğlu’’nun meclisteki odasıydı çünkü. Sadece Buca’’dan değil ülkenin dört yanından gelen parti içi şikayetlerin de odak noktası aynıydı. Ve Tatı hakkında aylar öncesinden yaptığı yorum, kulaktan kulağa dolaşıyor, biliniyordu Kılıçdaroğlu’’nun.

Yılbaşında 100’’e yakın taşeron işçisi belediye tarafından sokağa atıldığında, meclis üyesi Adnan Öztekin tarafından işçilerin hakkını aramak üzere Buca’’ya davet edilen Grup Başkanvekili Kılıçdaroğlu’’ydu. Kurultay’’dan bir gün önce şantiyede dikkatsizlik sonucu hayatını kaybeden taşeron şirketteki belediye işçisi Emrah Kılıç’’ın hakkını aramak için de çağrı yapılan isim aynıydı. Yani ’‘taşerona hayır’’ diyen Genel Başkan Kılıçdaroğlu.

*

Ve Gandi Kemal, Buca çağrılarına daha fazla kayıtsız kalmadı. Yaklaşık bir ay kadar önce gizlice üç parti müfettişi görevlendirildi. Kamuoyundan gizli soruşturma yapıldı önden.

Müfettişlerin raporu MYK’’da dün ele alındı. Ve resmi bir komisyon kurulmasına karar verildi. Hem de başına partinin Genel Saymanı, ekonomist Faik Öztrak getirildi.

Buca soruşturmasının başına paradan-puldan, ticari işlemlerden iyi anlayan bir ismin getirilmesi Buca’’da neyin soruşturulacağını ortaya koymaya yetiyor aslında. Anlaşılan soruşturma siyasi olmaktan çok, Kasırga Operasyonu ve benzeri ticari teşebbüslere dönük olacak. Ve soruşturma sonunda belki Tatı disipline sevk edilecek. Hatta belki de ihraç edilecek.Ya da Tatı, CHP üst yönetimi kararıyla aklanacak. Hakkındaki şikayetler düşecek.

Bunu şu anda bilmemiz mümkün değil.

 

Soruşturma nasıl/ne şekilde sonuçlanırsa sonuçlansın, burada soruşturmanın da önüne geçen, yeni CHP üst yönetiminin tutumudur. Yani, kendi içindeki yanlışın da üzerine gidebilen, temizliğe kendi evinin içinden/önünden başlayabilen anlayış bu’… İşte Gandi ile Baykal arasındaki en önemli fark.

Sadece başkalarının yanlışlarını görüp ayyuka çıkarmaktan öte temizliğe evindeki halının altından başlayabilen anlayış.

Ve bu soruşturma 29 Mart sürecinin seçilmiş kralları, İzmir’’in 29 belediye başkanına da açık bir mesajdır.

Buca gibi İzmir’’in en büyük ilçesinin belediye başkanı hakkında resmi bir araştırma komisyonu kurulması, Tatı’’nın istifasının/ihracının bile göze alınmasından başka ne anlama gelebilir ki?

Umarım Tatı bu süreçten alnının akıyla çıkar. Ve umarım hakkındaki şikayetler dedikodudan ibarettir ve partiden ihracı gerektirecek boyutta bir hatası yoktur. Çünkü olan Buca’’ya olur. Dahası Buca’’nın önümüzdeki dört yılına’…

Düşünün Tatı’’nın CHP’’den ihraç edildiğini. Ne olacak? Tatı ile birlikte kaç meclis üyesi istifa eder dersiniz?

AKP’’de de var bir o kadar meclis üyesi’… Zorunlu olarak AKP+Tatı ittifakı/koalisyonu yönetecek Buca’’yı. Hem de önümüzdeki dört yıl boyunca’…

Ama görünen o ki, CHP üst yönetimi bunu bile göze almış durumda. O nedenle Tatı’’nın genel merkeze rest çekmesi, istifa tehdidiyle soruşturma komisyonunu geri çektirme girişimi işe yaramayacak. Çünkü Gandi’’li CHP, eğer kangrenliyse o parmaktan kurtulmanın derdinde. Hem diğer başkanlara, İzmir ve ülke kamuoyuna mesaj vermek hem de parmağı kesip, kolu kurtarmak için.

 

İzmir gündeminin bir diğer sıcak gelişmesi, Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’’nun  6 şirket müdürüne gönderdiği ’‘emeklilik’’ mektubu. Aralarında İZFAŞ, İZBETON, GRAND PLAZA, METRO A.Ş gibi etkin şirketlerin bulunduğu 6 üst düzey yöneticisine nazikçe, ’‘sizinle çalışmak istemiyorum’’ demiş Kocaoğlu.

Bir nevi bürokrasisinde yaz temizliği başlatmış Başkan. Takdir tabi ki kendilerinin’…

Umarım, 6 genel müdürün kellesi, her geçen gün daha yüksek sesle eleştirilmeye başlanan gidişatı düzeltmeye yeter. Yerinde olsam, hazır başlamışken, aynı mektuptan en az 6 üst düzey bürokratıma da gönderirdim.

İş üretmediği gibi ağzından düşürmediği sakızıyla muhatabını çileden çıkaran, hatalı projeleriyle onlarca insanın ölümüne, belediyenin prestij kaybına neden olan, ihmali, vurdumduymazlığıyla, klasik memur zihniyetini aşamayan apoletli bürokratlar var ya’…

İşte onlara’…

Kim bilir, belki o yazmıştır bile. Aziz Başkan bu’… Sağı solu belli olmaz. İki ay önce görevlendirdiği İZBETON müdürünü bile çizdiğine göre’…