En başında söyleyeyim; “kamuda verimlilik ve tasarruf paketi” olumlu.
Zamanlaması, gecikip gecikilmediği, neden bu noktaya gelindiği tartışılır, ama gerekliydi.
Geçmiş dönemlerde de, farklı hükümetler tarafından da uygulamaya sokuldu; bu da doğaldır.
Olması hiç olmamasından iyidir; etkisi görülecektir...
Sorun etkinliğinde ve verimliliğinde!
Onu da zaman içinde göreceğiz!
Bazı uygulamalar çok kolay ve olmazsa olmaz; ama neden yapılmadı?
Bunun sorumlusu da “yetkililer”!
“Eee söyleyin; neden yapmadınız?”...
Bunun hesabı da sorulacaktır!
Yurtdışı gezi ve beş yıldızlı otel savurganlığı da artık bitmeli; tadı kaçmıştı!
Bir de bu paketin “işlevsel, denetimli ve suistimalden uzak olması”; o kadar önemli ki.
Devlet itibarını yeniden kazanabilir...
Ben küçük şifreler vereceğim; gözden kaçan ayrıntılara dikkat çekeceğim; bu ülke bizim!
* Araç, bina, lojman benzeri alım ve kiralamalar yasak. Tamam da bir cümle var; “zamanı dolunca” diye. Ya anlaşma 10 yıllıksa. Hepsi feshedilmeli. Çok önemli. Yeniyi değil; eski ve haksızı da cezalandırmalı...
* Hazine garantili projeler de düzenleme içinde yer almalı... Çok gereksiz olanlar var...
* Koruma yönetmeliği de yeniden değerlendirilmeli... O kadar gereksiz bir koruma ordusu oluşturulmuş ki...
* Lojman kirası ve kamu servisi büyük bir rakam değil; basit bir düzenleme ile sağlıklı organizasyon yapılabilir, dar gelirli çalışanın moral - motivasyonu korunabilir...
* Cumhurbaşkanlığı, bakanlık ya da kurumlara ait uçakların bir bölümü de tasarruf kapsamına alınmalı. Konumu gereği Dışişleri Bakanı dışında tüm bakanlar tarifeli uçak kullanmalı...
* Yabancı bankalara aktarılan büyük mevduat ele alınmalı, yerli ekonomiye kazandırılmalı, bu konuda ciddi yaptırımlar uygulanmalı...
* Cumhurbaşkanlığı ve bakanlıklara ait örtülü ödenek sistemi de paket içinde değerlendirilmeli, tasarruf yapılmalı. Şeffaf olmalı...
* Ekonomide bir yara haline gelen “kamu destekli Vakıf ve Dernekler” de denetlenmeli; kendilerini “parasal ilişkilere değil, vakfetmeye adamaları” sağlanmalı...
* Ballı yönetim kurulu üyeliklerinde üst sınır belirleme doğru; ama adı konmalı. Asgari ücretin iki katından fazla olmamalı; örneğin...
* Halkın desteği önemli; o yüzden de verimlilik “çok kazanan”dan başlamalı. Kurumlar ve Gelir vergisinde muafiyetler gözden geçirilmeli; kazananın vergi kaçırması değil, vermesi sağlanmalı...