Tayfun MARO
Solculuğun ahvali
23 Haziran 2024 Pazar

Yeryüzü, kapitalist sistemin sanayi devrimiyle ihya ettiği modern hayatın tükeniş sürecini yaşıyor, değerler sistemi çöküyor. Paranın ve mülkiyetin yeniden tanımlanacağı dijital çağın eşiğindeyiz.

Marksizm, Leninizm, Troçkizm, Maoizm ve benzeri “izm”lerin 60’lı, 70’li yıllarda dünyayı saran bir dalgaya dönüşerek sisteme kafa tutan kitleleri mobilize etmesi, sol adına büyük bir deneyimdi. Ancak, küreselleşme olarak adlandırılan neo liberal dönemde, solun büyük tükenişine tanık olduk.

Avrupa solu, sosyalist ve komünist partilerle iktidara aday olmaya başlayınca, sistemi dönüştürmek yerine sistemde kendine yer açmayı tercih etti. Ve komünizmden vaz geçerek, örokomünizmi icat etti. Şimdi, Avrupa solu neredeyse yok hükmünde.

Hakeza seksenli yılların sonunda Sovyetler Birliği’nin çöktüğünü gördük. Oysa, “halkın devleti” aşamasına geçilecekti…

Hal böyle iken, “Ne devrimcilik yaptık ama!..” muhabbetinden elan medet umanların solculuğu akla ziyan. Sosyalist sistemde yaşanan büyük bozgun onlara hiç uğramamış. İçki masalarında “al takke ver külah” devrimci muhabbetler...

Mesela, İzmir’de, vasat kapitalist abilerin kuyruğunda sen-ben-bizim oğlan dükkân açan devrimciler, kendilerinden olmayanları hiç sevmiyorlar. Hümanizmleri dar grupları kadar. Husumetten ve nefretten besleniyorlar.

Çin’e gelince, kapitalist üretimin ve sömürünün en acımasız uygulamalarını Komünist Parti liderliğinde gerçekleştirdi.

Teselli arayan solcular nostalji turizmi yapsın diye sadece Küba’ya dokunulmadı.

Sosyalist düşüncenin yöntemini oluşturan Marksizm, doğru modeller sunuyordu, ancak insan hayatında karşılık bulamadı. Sorun şu ki “uygar” insanın on bin yıllık mülkiyet tutkusu hafife alındı.

Doksanlı yıllarda, gösteri toplumunun, sosyalist blokta gençlerin aklını başından nasıl aldığına tanık olduk. Tüketim toplumuyla mücadelede başarısız olan sosyalist yönetimler bir bir düştü. Geçen yüzyıldan geriye sadece hüsran kaldı. 

Ve ne yazık ki bugün yerini solun orasında burasında tarif edenlerin çoğu ezberci. Marksist klasiklerden alıntılar, dergi yazıları, kulaktan dolma bilgilerle durumu idare eden solcu sayısı hiç az değil. Dahası bunların çoğu, vasatlığın ve ucuzluğun verdiği cüretle, özellikle CHP’de köşeleri tutmuş, para kazanıyor.

Ve unutulan gerçek; bu ülkede, üretici güçleri her zaman sağ geliştirdi. Sürgit iktidarda olmalarının nedeni budur, halk salak olduğundan falan değil.

Dünya problemleri karşısında en son Marks’ın ve Lenin’in tahlillerine dayalı sınıf meselesini ve mücadele biçimini konuşan, bu doğrultuda politika oluşturan sosyalist hareketin sesi soluğu kesildi; yerini, post modern gevezelik aldı.

Fena halde azınlıkta kalan komünistler ve anarşistler, doğru şeyler söylüyor. Gel gör ki ortalıkta bunları anlayacak solcu kalmadı.  

Geçen yüzyıldan ezberinde kalanları tekrarlayıp duranların solculuğu, gösteri toplumunda kendine yer arayışıdır. Hakeza küreselci muktedirlerin söylemine eklemlenerek solculuk yapanlar sadece entelektüel tatmin peşindeler.

Solun meselelerine dışarıdan bakan biri değilim. Ortaokul sıralarında başlayan sosyalist mücadeleye ilgim, Avrupa’da görev yaptığım yıllara kadar sürdü. O yıllarda gördüklerim, yaşadıklarımdan sonra; sistem kuran aklın sağdan soldan kuşatmasına direnmenin zaruretine inandım. Ve o gün bu gündür, anti otoriterim. İdeolojilerle meselem var.

Sonuç olarak, neo liberal dönemde vasatlaşma sonucu yaşanan değişime göre;

Solcuların kahir çoğunluğu Marksist düşünce yöntemine hâkim değil.

Solda ezberler bozuldu. Ama bunun farkında değiller veya görmek istemiyorlar.

Robot üretimin ve dijitalleşen sistemin getireceklerine dair sol cenahta ne düşünüldüğünü merak eden pek kalmadı. Zaten onların da düşündüğü yok. Sol yumruk havada slogan atmak yetiyor. Felsefeyle düşünmek akla ziyan.

Sözün özü; Solun sisteme karşı mücadelesi artık etkili olamıyor. Sol, sermaye birikiminin yeniden örgütlenmesine koşut olarak kendisini örgütlemek zorunda.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 2 yorum var, 2 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Lombak 24 Haziran 2024 Pazartesi 01:34

Bence Türk solunun en çok ders çıkarması gerekem cümle bu;"bu ülkede üretici güçleri her zaman sağ geliştirdi. Sürgit iktidarda olmalarının nedeni budur, halk salak olduğundan falan değil."

Yorumu oyla      3      1  
Alp 23 Haziran 2024 Pazar 14:21

Doğru teşhis, fakat son cümledeki" örgütlenme"ninde büyük ölçüde bir klişe olmaktan öteye gidemeyeceğini görüp,dijital çağın bireysellik gerçeğini dayattığı bir çağda ancak bireye inip ,onun çıkarlarını koruyup gözetebilen bir toplumsal yapının bu çağın yarattığı ihtiyaçlara yanıt verebileceğini düşünüyorum.

Yorumu oyla      2      1  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İşte 'gülen' ilk fotoğrafı!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva