Seviyor, gazetecilerle sohbet etmeyi...

Tabii ki, dozunda ve ayarında!

Yeri geldiğinde...

Gizemli ve zor sorulardan sıyrılmasını iyi biliyor...

Ne de olsa Egeli...

***

CHP Genel Başkanı Özgür Özel...

Geride kalan dört gün içinde...

Dört “baba soru”ya...

Dört “baba cevap” verdi...

Bu cevapları “hassas terazi” ile tartmak gerek...

***

Birinci cevap, ortalığı hareketlendirecek...

Ne dedi, “Medyascope”a?

“Gelecekteki seçimin cumhurbaşkanı adayı ben değilim... Gerekirse kendimi feda edeceğim ama partiye bu seçimi kazandıracağım...”

Demek ki...

Penaltı atışı sırasında...

Kesinlikle...

Teknik direktör olarak kalacak...

O zaman geriye ne kalıyor?

“İki isimden hangisi penaltıyı kim atacak?”

Sorusunun cevabına kalıyor..

Bu sürpriz kararda pek yakında bir “manevra” olabilir mi?

Mümkündür...

***

İkinci soru...

“TV 100”deki canlı yayında önüne geldi:

“CHP iktidara gelecek mi?”

Altıok’un Genel Başkanı’nın cevabı...

Hem heyecanlı hem de...

Merhum Kayahan’ın şarkısındaki bir cümleyi hatırlatıyor:

“Bir yemin ettim ki, dönemem artık...”

İşte, o cevap:

“Ecevit, girdiği iki genel ve iki yerel seçimden CHP’yi birinci parti çıkardı... (Ben de yapacağım) dedim... Birinci sözümü tuttum; ikinci sözüm ilk genel seçimde CHP’yi birinci parti ve iktidar yapamazsam ertesi gün istifa ediyorum, dönmemek üzere... Bu kadar netim...”

***

Üçüncü soru zor yerden...

“İstanbul Büyükşehir Belediyesi Başkanı İmamoğlu hakkındaki dava nasıl sonuçlanacak; nasıl bir yol haritası var CHP’nin?”

Cevap anlamlı:

“Bence siyasi yasak istinafta onanacak ama Yargıtay aşaması kalacak... Acaba İmamoğlu’na siyasi yasak gelecek mi, Cumhurbaşkanı adayı olabilecek mi, olamazsa kim olacak? Bizi tartışmaların içine çekiyorlar... En doğrusu; tüzüğümüzde var... Belki halk yoklamaları yaparak en doğru adayı en doğru şekilde belirleyeceğiz... Bir tane adayımız olacak ve o adayımızın etrafında hep birlikte kenetleneceğiz... Bizim içimizde tartışmamız yok... Bu partinin hedefi çok net... Biz bu ülkede bu iktidarı seçim yoluyla değiştirip, ardından bu ülkede yeniden demokrasiyi kurmak istiyoruz... Güçlü bir parlamentoyu tesis etmek istiyoruz... Bizim nihai hedefimiz zaten tarafsız bir Cumhurbaşkanı, partisiz bir Cumhurbaşkanı...”

***

...Ve, en hassas soru:

 “Eşinizle dans etmeniz çok güzel görüntülere neden oldu; hesaplı mıydı?”

Özgür Özel’in cevabı bakın nereye gidiyor:

“Evet, çok sevdiklerimizin düğününde dans ettik... İyi de oldu...

O kadar kötücül bir akıl var ki, o kadar kötü insanlar var ki, bundan birkaç hafta önce tutturdular (Özgür Özel boşanıyor.) diye... Ben Didem’le kavga edecek kadar onu göremiyorum, burnumda tütüyor... Ayda bir iki gün Manisa’ya gidiyorum... Bir de tutturdular boşanma... Hiç öyle bir şey yok... Didem’i de aramış gazeteciler, o da demiş... (Hiç niyetimiz yok...) Biz 18 yaşından beri 1993’ten beri birlikteyiz 31 yıldır... Ve 31 yıldır çok iyi arkadaşız, aramız hiç bozulmadı, bundan sonra da Allah bozmasın...”

***

Bitiriyoruz...

100 yaşına giren CHP tarihinin en genç kaptanı Özgür Özel...

Dört anlamlı soruya cevap verirken...

Kararlı ve dinamik...

Yürümeye karar verdiği “yol haritası”ndan vazgeçecek gibi değil...

Yine de sıkıntılı bir ayrıntı var...

CHP Tüzüğü’ne göre...

Altıok’un üyeleri sandığa gider de...

“Cumurbaşkanı adayımız Özgür Özel” derse...

Bu projenin son durağı ne olur?

Bu soruyu...

Ömrünün 50 yılını “CHP”ye vermiş…

Değerli büyüğüm Bülent Baratalı’ya sordum:

İşte o yorum:

“Sayın Özel ve Şehzadeler Belediye başkanı hanımefendi hakkında uydurulan dedikoduları şiddetli kınıyorum... Siyasetin çirkin tarafları bunlar... Dedikoduları çıkaranlar kesinlikle bir siyasi hesabın ve çıkarın peşindeler... Meyve veren ağaçlar taşlanıyor ve taşlar da pek uzaktan gelmiyor... CHP’liler bu kumpasın farkındalar; uydurukçulara buradan ekmek çıkmaz... CHP’liler mağdur edilenlerin mutlaka ve kararlılıkla arkasında duracaklar... Zaten Özel ve eşi hanımefendinin duruşları takdire şayandır... Konu burada kapanmıştır... Gelelim Cumhurbaşkanı adaylığına... Sayın Özel, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı için yine sandığı işaret ediyor... Sandık ortaya konacak ve sandıktan çıkan cumhurbaşkanı adayı olacaktır... Diyor ki; (Örgütümüzün görüşünü alıp CHP’lilerin tamamını memnun edecek bir adayı hep beraber belirleyip arkasında duracağımız güne kadar ilan ediyorum ki, CHP’nin Cumhurbaşkanı adayı sizlersiniz... Cumhurbaşkanı adayımızı cumhurbaşkanı yapacağımız kampanyaya başladığımız güne kadar benim adayım sizlersiniz... Cumhurbaşkanı seçilme koşullarını taşıyan her CHP’li Cumhurbşkanı adayı olabilir demek, (Ben de CHP’liyim... Koşullarım tutuyor, adayım) demektir... Bunun tek engeli Sayın İmamoğlu’nun istinaf’taki davasıdır... Davanın sonucu mahkumiyet ile biterse tek aday Sayın Özgür Özel’dir... CHP’nin genel başkanı, en doğru en güçlü cumhurbaşkanı adayıdır... Doğrusu da budur... Görünen köy kılavuz istemez...”   

Nokta...

Sonsöz: “Kapı açılır, sen yeter ki vurmayı bil... Ne zaman? Bilmem... Yeter ki, o kapıda durmayı bil... / Hz. Mevlana..”