Ümit YALDIZ
S.O.S veren rakamlar!
17 Ekim 2014 Cuma

Ülke her açıdan uçurumun kenarında…
Suriye topraklarındaki iç savaş…
Kobani’deki IŞİD belası…
Kırılma noktası yaşayan çözüm süreci…
İç siyasetteki giderek belirginleşen belirsizlik iklimi ve alternatifsizlik girdabı…
HSYK seçimleriyle birlikte ortaya çıkan ‘Yeni Türkiye Yeni Adalet’ fotoğrafı…
Kimilerine göre ‘bağımsız yargının’ cenaze namazının kılınması…
Hesabı sorulamayan ve giderek kabaran yolsuzluk faturaları…
Paralel temizlik adıyla yürütülen cadı avı…
Paket paket açılsa da giderek korkutmaya başlayan yargı-polis reformları!!
Bir taraftan Yeni Türkiye naraları atılırken diğer yandan 22 yıl öncesinin ‘sıkı yönetim’ modellerine dönüşler…
Ve daha fazlası…
Tüm bunlar ve hatta daha fazlası alışık olduğumuz hatta kanıksadığımız şeyler.  
Kaldı ki son yıllarda biz daha ne krizler atlatmadık. Ergenekon-Balyoz gibi (TSK’ya kumpas) süreçleri mi sayalım yoksa T.C, bayrak, andımız, ‘kızlı-erkekli’ krizleri mi?
Atlattığımız, geride bıraktığımız krizlerin haddi hesabı yok.
Her açıdan derin sancılar çektiğimiz süreçlerden geçtik, geçiyoruz. Maruz kaldığımız krizlerin onda biri herhangi bir Avrupa ülkesinde iktidarları alt üst etmeye yeter de artardı.
Her neyse… Meselenin özüne dönelim.
Asıl mesele ekonomidir dostlar.
Geçen hafta Başbakan Yardımcısı Ali Babacan’ın açıklamalarını korkuyla, endişeyle okudum.
Orta Vadeli Program (OVP) rakamlarını kamuoyu ile paylaşan Babacan, 2014 enflasyon beklentisini yüzde 100’e yakın bir oranda revize etti.
Yani yüzde 5’ler seviyesinde beklenen enflasyonun yüzde 9,5 civarında çıkmasını beklediklerini söyledi.
Büyüme rakamlarındaki daralma ve diğer ekonomik göstergeler Türkiye ekonomisinin hiç de iyi yolda olmadığını açıkça ortaya koyuyordu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın etrafındaki ekonomi kurmaylarıyla iyi anlaşamasa da Ali Babacan geniş kesimlerin takdirini kazanmış bir isim.
Sadece içeriye değil dışarıya da güven veriyor.
Alanında uzman, günü birlik politikalardan uzak bir profil.
Kendi adıma şu kadarını söyleyebilirim.
Binali Yıldırım ve Ali Babacan…
Biri icraatın öteki paranın başında çok iyi işler yaptılar.
Ve Erdoğan’ın siyasi başarısında bu iki ismin katkısı diğerlerinden çok fazladır.
Her ne kadar bugün her ikisi de gözden düşmüş gibi görünse de…
12 yıllık iktidarın karnesinde iki ismin karşısında bana göre ‘yıldızlı pekiyi’ vardır.
Bugün Babacan OVP rakamlarıyla olası bir ekonomik krizin haberciliğini yapıyorsa… Yahut Erdoğan sonrası Davutoğlu hükümetini kendi diliyle uyarıyorsa…
Bu yukarıda saydığım tüm krizlerden daha ciddi bir krizdir.
Çünkü Türkiye halen 2001 krizinin travmasından çıkabilmiş değildir.
Çünkü Türkiye’nin kırılgan ekonomisi her an domino etkisiyle yıkıcı bir krize sahne olabilir. Son bir yılda seçim üzerine seçim yapan ve yaklaşan bir diğer seçim için şimdiden kolları sıvayan ülkede yatırımcı önünü göremiyor.
Tabi ki yanı başımızdaki savaş…
Tabi ki artan siyasal belirsizlikler…

Bugünkü siyasal iktidarın en büyük başarısı varlık nedeni olan 2001 krizini iyi kullanmasıydı.
Seçim meydanlarında ‘Nereden nereye’ naralarıyla dikkat çeken Erdoğan’ın ‘istikrar’ vurgusuyla ‘koalisyon’ ihtimallerini sandığa gömüşüydü son 12 yılın seçim sonuçları…
Bugünse hükümet derin bir ekonomik krizin arifesinde görünüyor.
Rakamlar S.O.S veriyor.
Kredi derecelendirme kuruluşları hoşa gitmeyen notlar açıklıyor.
Her açıdan Türkiye’ye darbe vuran Suriye’deki iç savaş zaten kritik eşiklerde olan işsizliği biraz daha derinleştiriyor.
Umarım Türkiye bu krizin de üstesinden gelmeyi başarır. ‘Bunları ancak bir ekonomik kriz götürür’ diyen bazı ‘tuzu kuru muhalifler’ olabilir. Yahut bir kriz çıksa da bu iktidardan kurtulsak diye içten içe ‘kriz duası’ edenler…
Ama unutulmasın ki ekonomik kriz sadece iktidarları götürmekle kalmıyor. Bazılarının koltuğuna mal olsa da büyük bir ekonomik kriz milyonların yaşamını derinden etkiliyor. İntihar eden, intiharın eşiğinden dönen yaşamlar, hırsızlık-kapkaç hatta gasp gibi suçların tırmanışı… Ahlaki sorunların artışı…
Tüm bunların yarattığı travma aradan yıllar geçse de toplumun hafızasından silinmiyor.
Kim ne derse desin… AK Parti iktidarını ayakta tutan, seçim üzerine seçim kazandıran da bu travmadır. Gerisi hikâyedir.
Seçmen yeni travmalar yaşamamak için ‘istikrarı’ ya da bunu vaat eden tek parti olan AK Parti’yi tercih etmiştir.
Bugün S.O.S veren ekonomik göstergeler kimilerinin iştahını siyasi açıdan kabartsa da aklıselim düşünen herkes bir krizdense mevcut iktidarın devamını yeğleyecektir.
Yeri gelmişken söylemek gerekirse, demokrasilerde iktidarlar sandıktan çıkar. Krizden değil…
O yüzden kriz goygoyculuğu yapan muhaliflere naçizane tavsiyem, ‘istikrarı, tek başına iktidarı vaat edecek’ adımlar atıp bu ülkenin ekonomisini mevcut iktidardan daha iyi değil en azından mevcut iktidar kadar yönetme sözü versinler.
Bence bu bile çok şeyi değiştirir.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Lombak 19 Ekim 2014 Pazar 23:51

80 öncesi karma ekonomide belki fakirdik ama daha mutluyduk diye düşünüyorum. Bundan sonra maalesef her şey daha kötü olacak. Gençler için üzülüyorum. İşsizlik inanılmaz boyutlarda.

Yorumu oyla      17      8  
TC misafir 18 Ekim 2014 Cumartesi 23:52

Geçtiğimiz gün Mehmet Şimşek'in gülümseyerek verdiği bütçe rakamlarında dile getirdiği "faiz gideri" kalemi tam 52 milyar TL yanlış söylemiştir veya ben yanlış duymuşumdur diye teyit amaçlı bumko.gov.tr adresinden ilgili rapora göz atınca bunun gerçek olduğunu devletin resmi rakamları kanalıyla görmüş oldum. Evet yanlış okumadınız eğer inanmıyorsanız vermiş olduğum resmi sitede rakamlara göz atabilirsiniz FAİZ GİDERİ TAM 52 MİLYAR TL! yani yaklaşık 23 milyar dolar! buyrun size güçlü ve İMF'ye borcunu bitirmiş ve hatta borç verecek duruma gelmiş muhteşem ekonomi! Çok iyi biliyorum ki bu yorum bazı kişilerin işine gelmeyecek ve bunun aksini ispat etmeye dahi kalkmadan olumsuz oy verip kaçacaklar hadi çıkın bakalım buna da yalan iftira deyin 52 milyarlık faizi savunun.

Yorumu oyla      20      7  
Akıl Küpü 17 Ekim 2014 Cuma 20:18

Derin bir krizin eşiğinde miyiz? Türkiye güçlü bir ekonomiye değil kırılgan bir ekonomiye sahiptir önce bunu bilmemiz lazım. Büyümesi pozitif ekonomik rasyoları bir çok ülkeye göre olumlu ancak YAPISAL sorunları itibariyle kırılgan yapıdadır.. Bunun sebebi 1. paylaşım savaşlarının ardından Dünyayı kurgulayanlar Türkiye için pazar olma rolünü biçmişlerdir.. Borçlandırmışlar ve irademizi elimizden almışlardır... Bizim ekonomimiz uzun vadede sürdürülemez bir yapıdadır.. Sattığımız aldığımızı karşılamaz.. Cari açık veririz... Bu er ya da geç patlamaya mahkumdur... Ancak.. Eğer ki Ekonomimizin ne kadar kırılgan olduğunu kavrayabilir derin ekonomik ve sosyal kaosları önceden öngörebilirsek yani uçuruma doğru gittiğimizi farkedersek birşey yapmak zorunda olduğumuzu görürüz.. İşte sürekli eleştirdiğiniz Dış politika hamleleri burada önem kazanmaktadır.. Türkiye'nin kendine yeni pazarlar oluşturması gerekir, ürettiğini Ab üyesi olmadığı için Avrupaya satamıyorsa ve üretiminin değer kazanması için siyasete şekil vermelidir.. Siz mezhepçilik dersiniz ama ortadoğuda şii hegamonyasını kırmadıkça sağlam sunni bir köprü oluşmadıkça ve istediğimiz düzeni oturtmadıkça ekonomik olarak sürünmeye mahkumuz... Biz aptal bir ülkemiyiz Filistine yardım getirirken ölüyoruz, Suriyelileri besliyoruz.. Bunlar ulusal stratejimizin parçalarıdır.. Eğer harekete geçmezsek batarız... Bunu bir anlayıp dış politikanın ekonomik nedenlerini kavrayabilsek aslında çok sorunun cevabı ortaya çıkacak... harekete geçmezsek çarkı döndüremeyiz mesele budur..

Yorumu oyla      19      7  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
N'oluyor o balkonda?
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Analar ne yiğitler doğurmuş!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Kazanan yok, kaybedenler Gazze’deki Müslümanlar
Tayfun MARO
Tayfun MARO
İki yüzlü ahlak her yerde…
Çağdaş ÖZGÜN
Çağdaş ÖZGÜN
Fotoğraf: İnsanlığımızı yitirirken soytarıya mı dönüşüyoruz?
Kemal ARI
Kemal ARI
Atatürk'ü anlamak...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Göztepe gün sayıyor!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Koltuklar devredilirken!
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Aklıma 'Doğan Kardeş' geliverince… 
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Sandık tartışması...
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva