Kemal ANADOL
Parti üyesi
11 Ağustos 2023 Cuma

Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez unsurudurlar. Yasalarda yer alan bu kural demokratik düzenin olmazsa olmaz koşuludur elbette. Bu konuda kamuoyunda en küçük bir itiraz söz konusu değildir. Ama bir başka gerçek de ortadadır. Partilerin kendi içlerinde demokrasi yoksa o ülkede demokrasinin sağlıklı olduğu söylenebilir mi?

Vücudun en küçük yaşam ünitesi ve canlının en küçük yapı birimi hücre ise partilerin de yapı birimi üyelerdir. Üye yoksa parti de yoktur! Bu nedenle partilerin içinde üyelerin konumu, durumu ve işlevi o partideki demokrasi varlığının göstergesidir. Ülkemizde partiler üyeliği bu anlamdan uzaklaştırıp birer gösteri aracı olarak kullanmaktalar. Bu da üyeliğin amacını çarpıtmakta ve işlevini ortadan kaldırmakta… Birkaç örnek sıralayayım. Ocak 2023 itibariyle AKP’nin üye sayısı 11 milyon 241 bin 230, CHP’nin 1 milyon 369 bin 430, İYİ Partinin 617 bin 513, MHP’nin 464 bin 092 rakamlarıyla ifade edilmekte. Bu kadar yüksek sayılara ulaşan üyelerin sağlıklı olması mümkün mü? Zaten partilerin tamamı da bunun farkındadır. Üyelerin sağlıksız olması onları ister istemez delege sistemine yöneltmektedir. Siyasi Partiler Kanunu da buna göre şekillenmiştir. O zaman üyeleri güdümüne alan delege ağaları ortaya çıkmakta ve onlar partilerde tek söz sahibi olmaktalar. Özellikle rantın öne çıktığı metropollerdeki iç göçten yararlanan politika esnafı kente tutunmaya çalışan evsiz, işsiz, mesleksiz lümpen proleterya üzerinden siyasi rant devşirmekteler. Bu çaresiz kent yoksulları görmüşlerdir ki partilere üye olduklarında delege seçimlerinde kullandıkları oylar, genel seçimde kullandıkları oylardan çok daha değerlidir. Bu sayede çıkan aflarla gecekondusuna tapu alabilmekte, yerel yönetimlerde işini gördürebilmektedir. Hal böyle olunca olaya sınıfsal bakma, sınıfsal çözümler getirme yerine etnik, mezhepsel ve hemşerilik tercihleri öne çıkmaktadır. Delege seçimlerinden önce görülen naylon üyeler bu durumun dramatik örneğidir.

Bakmayın siz partileri yöneten oligarşik yapının arada bir yakınmalarına… Aslında bundan şikayetçi değillerdir. Anlaşarak kaç kez Anayasa değiştiren partilerin sadece salt çoğunlukla yenilenecek 12 Eylül armağanı Siyasi Partiler Yasasına el sürmemeleri bunu kanıtlamıyor mu? Delegelerle yapılan ilçe ve il kongrelerinin ve Kurultayların sonucu önceden bellidir. Neden mi? Çünkü yerel yönetim egemenleri delege seçimlerinden kongrelere uzanan dilimde istedikleri sonucu almış ve Kurultay delegelerini oligarşiye sunmuşlardır. Üye ve delegelerin işi kongre ve kurultaylarda sona ermiştir. Milletvekili ve belediye başkanları seçimi onların değil oligarşinin işidir. Oligarşi vali veya kaymakam kararnamesi biçiminde milletvekili ve belediye başkanlarını belirleyecek, atayacaktır! Bunun adını “saadet zinciri” koydum. Bu zincir kırılmadıkça parti içi demokrasi olmaz. Sonuçta orta doğu tipi bir demokrasinin kısır döngüsü siyasal yaşamımıza egemen olur.

14/28 Mayıs seçimlerinden ağır bir yenilgiyle çıkan ana muhalefet partisinin, yetkili organlarıyla, il ve ilçelerden oluşan bölge toplantılarıyla sonuçları değerlendirerek yanlışları saptayıp, umutlarını yitirmiş, öfkeli kamuoyuna mesaj vereceğine yapay bir değişim/yenilenme mücadelesini yeğlediğine tanık oluyoruz. Sonuçlar belli olur olmaz siyasi etik, görgü ve uygar davranışla istifa etmesi gereken genel başkanın yeni bir yönetim oluşturarak tüzük ve program yapımına giriştiğini görmekteyiz.

Başa dönersek sağlıksız bir üye yapısından parti oligarşisi neden memnun olur? Çünkü bu gerekçe ile adayların yargı denetiminde örgüt tarafından belirlenmesinin önüne geçilir. Artık meydan onlarındır. Milletvekilleri Belediye başkanları artık onlar tarafından atanacaklardır! Bakın Sayın Kılıçdaroğlu kendi oluşturduğu ve seçimden sonra görevden aldığı çalışma arkadaşlarına ne diyor? “Ben kampanyada koştururken onlar yakınlarını milletvekili listelerine doldurmuşlar!” Bundan hazin, bundan acı bir itiraf olabilir mi? Ömrünü parti için harcamış, her türlü özveriyi göstermiş örgüt emekçileri yerine eş dosttan oluşan kadrolar milli iradeyi temsilen meclise girecekler! Bu mu parti içi demokrasi? Bu mu adalet, bu mu ehliyet, bu mu liyakat?

Pekiyi girmek için can attığımız AB ülkelerindeki partilerin üye durumu bize benziyor mu; bir bakalım. Okuyucuları meşgul etmemek için iki örnekle yetineceğim. Yunanistan’da PASOK Genel Başkanı Yorgo Papandreu’nun istifası üzerine parti içinde seçim yapıldı. Tek aday Evangelos Venizdelos olmasına karşılık ülkeye 1.074 sandık konuldu. Oy kullanan her üye masraflar için iki Avro ödedi. 236 bin 151 üye oy kullandı. Venizelos 230 bin 105 oyla yeni genel başkan seçildi. (18 Mart 2012)

İngiltere’de Başbakan ve Muhafazakâr Parti Genel Başkanı Boris Johson’un istifasının ardından yeni gelecek ismi 142 bin parti üyesi belirledi. 81 bin 326 oy Liz Truss’a, 60 bin 399 oy da Sunak’a çıktı. Böylece Liz Truss Başbakan ve Muhafazâkar Parti Genel Başkanı seçildi. (5 Eylül 2022)

Dikkatinizi çekerim, koskoca İngiltere iktidar partisinin üye sayısı taş çatlasa iki yüz bini geçmiyor. Çünkü görevini yerine getiren, ödentilerini aksatmayan, eğitim alan üyelerden oluşan bir parti görüyoruz. Sosyalist, sosyal demokrat, merkez, yeşiller… Bunların hepsi parti başkanlarını ve organlarını sağlıklı üyelerle belirliyorlar.

Demokrasinin olmazsa olmaz koşulu önseçim konusuna bir sonraki yazımda değineceğim.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 9 yorum var, 9 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Tuna 13 Ağustos 2023 Pazar 19:35

Bahsettiğiniz kiriterlerde bir parti yok.ozlenen uygulama nasıl olacak.selamlar.

Yorumu oyla      2      3  
Murat Yakar 13 Ağustos 2023 Pazar 07:42

Kemal abinin verdiği iki ülke örneğinden almamız gereken en önemli ders... Bizde ki gibi..nerde çokluk orda pokluk... Yok oralarda..İngiltere dünyayı idare eden gizli güç..Yunanistan ise demokrasinin çıktığı yer olarak Avrupa nin şımarık çocuğu...!! İki ülkenin de eğitim seviyesi ve alt yapıları bizden çok çok iyi..zaten binaların zemini ne kadar sağlam olursa yıkılması da o kadar zor olur..di mi..?! Parti demek teşkilat demektir..teskilatlarin çok iyi çalışmaları da iktidar olmak demektir.. Bizde ki mevcut partiler kanunu tam bize göredir yani arabeskdir..zaten en büyük sorunumuz 100 yıldır çözemediğimiz kimlik sorunu değilimdir..?! Avrupa ile Asya arasında ki köprü görevini sadece göçmenlerin transferinde kullanıyoruz.. ne tam Batılı ne de Doguluyuz..Osmanlı Türk Arap üçgeni Bermuda şeytan üçgeni gibi bizi sarmış..bizim tek sorunumuz liyakatli yöneticilerin görevlere gelmemesidir.. Partilere demokrasi ve özgürlük gelmez ise..Bizde hiçbir izmi beklemeyelim.. Zaten son 73 yıldır oynanan siyaset tiyatrosunun finali yaklaşıyor.. bu gidişle çok acıdır ki..ikinci yüzyıl kutlamalarını TC olarak yapamayacağız..bu da ayrı bi yazı konusu olsun...

Yorumu oyla      2      3  
Haydar 12 Ağustos 2023 Cumartesi 23:19

Parti Dernek Sendika vb Seçimle gelinen tüm yerler böyle. Çözümsüz.

Yorumu oyla      2      3  
S .Kocyigit 12 Ağustos 2023 Cumartesi 01:52

"Saadet zinciri" deyimi öylesine isabetli bir tanım olmuş ki kıymetli ağbim Kemal Anadol .Saygılarımla

Yorumu oyla      3      3  
Partili 11 Ağustos 2023 Cuma 16:43

Sayın Anadol,parti için verdiğiniz mücadeleyi biliyoruz ama bu sizin önemli tesbitleri en ufak bir parti yetkilisi okumuyor dikkate almıyorlar çünkü onların akıl hocası Yüksel TAŞKIN,Ümit Özdağ,eski ülkü ocakları genel başkanları ve diğerleri...

Yorumu oyla      3      3  
Yakub Nurdogdu 11 Ağustos 2023 Cuma 13:02

Aktif üyelik ifadesini ilk 9nerenlerdenim. Ancak bunun içeriğinin doldurulması gerekir. Ör.bir üye eğitimi,mesleği inancı veya hobileri,sosyal destek Kaç STK üyesidir.kac aktivist eylem içindedir.Kisisel ve mesleki gelişimi için kaç kurs ve sertifika sahibidir.Tabiiki bunlara ek partisine üyelik aidatı konusunda ki titizliği.nutun bunlar üye dosyasında puanlandirma olarak işlenmeli.Ayrica bir yıl içinde kaç üye kazandırmıştır...Bu bilgiler doğrultusunda her üyenin aktivist puanı olmalı

Yorumu oyla      2      3  
Oğuz Dalgıç 11 Ağustos 2023 Cuma 12:23

CHP si KURUCUSU G. M. K. ATATÜRK ü ve ilkelerine devrimlerini ölümüne yaşatacak ülkenin bekasının teminat olacak bir yapıya sahip olsun başka bir şey istemiyorum.

Yorumu oyla      2      3  
Mehmet Hasbioğlu 11 Ağustos 2023 Cuma 11:49

Yanınızdaki değerlendirmeye aynen katılıyorum. Bir farkla Sayın Deniz Baykal’ın genel başkanlığından itibaren genel merkez ağırlığı aynen devam etmekte. Deniz bey döneminde de bu görüşlerinizi parti tabanı ile paylaşıp ön seçim tüm parti üyeleri ile savunsaydınız.

Yorumu oyla      2      3  
Kemal Sağ 11 Ağustos 2023 Cuma 09:53

Her zamanki gibi gene acı gerçeklerle yüz yüzeyiz, teşekkürler üstadım.

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İran’da yeniden Türk başkan!
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Sensedim - 266 Gün
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Atatürk’ün, Çeşmeliler ile ilk teması...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Kalbi güzel kötü adam!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Köprü üstü kalabalık
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çocuk istismarı
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Ormanlarımız yanar gider!
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
İnsan insanı yakar mı?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Türk Milleti!!!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva