Ümit YALDIZ
Özeleştiri vakti!
13 Haziran 2011 Pazartesi

Bir ülke düşünün. İktidar partisi her seçimde oylarını arttırıyor. İktidarını perçinliyor. Gelinen noktada da yüzde 50 gibi psikolojik duvarı da aşıyor.
Tam 9 yıllık iktidar yıpranmasına rağmen hem de…
Bu ülkede ne sorunu vardır sizce?
a-İktidar
b-Muhalefet
c-Halk
d-Hiçbiri
Bir kent düşünün şimdi de…
10 yıldır direniyor. Muhalefetin kalesi misyonunu üstleniyor. Direndikçe yoruluyor. Yoruldukça direniyor. AK Parti gelmesin diye en olmadık adamları milletvekili, belediye başkanı seçiyor. Çantada keklik muamelesi görüyor.
Çöpleri toplayıp parkları sulamaktan acizlerce yönetiliyor, ithal vekillerce temsil ediliyor.
Buna rağmen yerel yönetimlerde tüm kentin anahtarını ilçeleriyle birlikte CHP’ye teslim ediyor. Bu kent nereye kadar direnir, kendisine ‘çantada keklik’ muamelesi yapanlara ne yanıt verir sizce?
a-Yeter artık der!
b-‘Görürsün sen’ diye azarlar!
c-‘Kendini topla yoksa ben yokum’ der!
e-Hiçbiri!
İşte 12 Haziran seçimlerinin Türkiye geneli ve İzmir’deki sonuçlarının basit bir analizi…
Halkın iktidarı sloganıyla yola çıkan Yeni CHP, çok doğru söylemlerine/projelerine rağmen inandırıcı olamamış, halkta karşılık görmemiştir.
Sonuçların başka da bir açıklaması olamaz. Tabi ki onlarca nedeni vardır bunun.
Bir bölümünü önceki yazıda sıralamaya çalıştım. Nedeni ne olursa olsun başarısızlık, başarısızlıktır. Çünkü, siyaset sonuç alma sanatıdır ve Kılıçdaroğlu bu sonucu alamamıştır.
Zaten örgüt de 12 Haziran akşamı homurdanmaya başlamış, Kılıçdaroğlu’na verilen avans/kredi bitmiştir.
Bugün kendisinden beklenen ‘gereğini’ yapmasıdır.
Partiyi iktidara taşıyamadık bari parti içi iktidarı sağlamlaştıralım çabası CHP’yi yaz sıcağında çetin bir kurultay süreciyle karşı karşıya bırakır sadece.
Ama büyük ihtimalle örgüt bunun hesabını sorar.
Neden bu noktaya gelinmiştir?
Deniz Baykal’ı görevi boyunca en sert eleştirenlerden biriyim. En temel eleştiri noktam onun parti içi iktidarı daha çok önemsemesi ya da yeterli bulması, parti içi iktidar için harcadığı enerjinin onda birini ülkedeki iktidarı ele geçirmek için harcamamasıdır.
Aslında Kılıçdaroğlu’nun başarısızlığının altındaki temel neden de budur?
Baykal’ın 18 yıllık iktidarının kapanmasıyla yaşanan sevinç, ortaya çıkan sinerji 3 Kasım tarihindeki parti içi operasyonla boşa çıkmıştır. 12 Eylül referandumunda yüzde 42’lik hayır bloğunun en az yüzde 35’ini yöneten CHP’nin 12 Haziran seçimlerinde yüzde 40’ı aşması mümkünken ne yazık ki yüzde 26’ları bile bulmaması başkaca açıklanamaz. Osmanlı tarihini bilenler Yeniçeri Ordusu’nun devletin kendi güçlerince yok edilişinin nelere mal olduğunu bilirler.
Nizam-ı Cedid (Yeni Ordu)’yu kuran Osmanlı, Yeni Ordusu’na eski ordusunu yok ettirir. Ve Osmanlı’nın çöküş dönemi işte bu tarihte başlar. Ruslar İstanbul Yeşilköy’e kadar gelir, balkanlarda önemli mevziler kaybedilir.
Yeni Ordu yetersizdir çünkü.
Eski orduyu modernize edip yeni taktiklerle/teknolojilerle geliştirmek yerine yok etmeyi tercih eden Osmanlı, sonun başlangıcına kendi elleriyle imza atmıştır.
Yeni CHP’yi içten içe planlayıp ilk fırsatta Eski CHP’yi rafa kaldıran, örgütlerden ve listelerden tasfiye eden Kılıçdaroğlu, en büyük hatayı 3 Kasım 2010’da yapmıştır.
Kendisini o makama taşıyanları ilk fırsatta tepeleyerek yediği ‘vefasız’ damgasından söz etmiyorum. Altı ay sonraki savaşta ordusunun yarısını kendi elleriyle devre dışı bırakmasından söz ediyorum.
CHP seçime iki parça girmiştir. 12 Hazirancılar ve 13 Hazirancılar… Yeni CHP olarak kendilerini tanımlayanlar 12 Haziran’da halkın iktidarının kurulacağını sanıp bu savaşı tek başına vermeyi tercih ettiler. Çünkü zaferi paylaşmaya niyetleri yoktu. Eski yapıya yakın isimleri görmezden gelip, yok saydılar. Nasılsa CHP’yi dönüştürüyoruz, sizin defteriniz dürüldü’ bakış açısıyla yaklaştılar.
Sofradan dışlanan, masada istenmeyen, tasfiye edilenlerden oluşan 13 Hazirancılar ise sessizce geriye çekilip beklemeye başladı. Çünkü istenmiyorlardı. ‘İktidara yürüyoruz’ diyenlerin nereye yürüdüğünü bilmelerine karşın, ‘gölge etmeyelim, nasılsa devran döner’ dediler. Ve hesap günü geldi, çattı!
Dün geriye çekilip Yeni CHP'nin önünü açanlar bugün hesap sorma hakkını kullanıyor. Ve Kılıçdaroğul'nun kılıcını çekerek örgüte yönelik 'Susun yoksa görevden alırım' tehdidi de sökmüyor. Çünkü Kurultay delegelerini genel başkan bile görevden alamıyor. 
Anlaşılan o ki bir yılda iki kez kurultaya giderek Kılıçdaroğlu'nu seçen, Yeni CHP kadrosuna onay veren kurultay delegeleri bugün Kılıçdaroğlu'ndan hesap soracak. 
Bu kurultay çok kanlı geçebilir. CHP tam ortadan çatlayıp bir kaç partiye de bölünebilir. Ama sonunda ortak bir noktada buluşulur, doğru olan kazanır.
 
Özetle, gelinen noktada herkesin şapkasını önüne koyup ciddi bir özeleştiri yapması şart…
İlk sorumuzun yanıtı ‘muhalefet’ti bana göre… Dokuz yıllık iktidar yıpranmak bir yana hala oy artışını sürdürüyorsa bu ülkede ciddi bir muhalefet sorunu vardır.
Ve halkın kantarına çıkan, kaç kilo olduğunu gören muhalefetin anasından/cücüğüne ciddi bir özeleştiri yapmasının vaktidir.
Hem Kılıçdaroğlu hem de Bahçeli… Ciddi bir özeleştiri yaparak kenara çekilmeli, partilerinin önünü açmalıdır. Efendim, kim gelecek?
Koskoca Türkiye’de CHP’ye Kılıçdaroğlu’ndan MHP’ye Bahçeli’den başka lider bulunamıyorsa asıl sorun burada demektir. Belki CHP de MHP de bu süreçte birkaç kurultay daha yapabilir. Ama sonunda mutlaka bu ülkeyi daha iyi yönetecek bir kadro bulunacaktır.
Değişim sloganıyla parti içi iktidarı ele geçiren Kılıçdaroğlu’na ve Yeni CHP kadrosu ‘değişmeyen tek şeyin’ değişim olduğunu unutmamalıdır. Ve de değişime hiç kimsenin, hiçbir gücün direnemeyeceğini…
Ve İzmir’e gelirsek;
Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu başta olmak üzere tüm ilçe belediye başkanları için şapkayı önüne koyma vaktidir. ‘Ben nerede yanlış yaptım’ şarkısı eşliğinde kendilerini gözden geçirmeliler. İki yılı aşkın süre İzmir ve ilçelerini idare edenler için bu seçim bir çeşit ‘ara karne’ demektir. Buca, Bayraklı, Karabağlar, Gaziemir, Torbalı, Kemalpaşa, Menemen, Ödemiş, Tire, Bergama gibi önemli ilçelerde AK Parti birinci olmuş, Bornova ve Konak gibi ilçelerde bile önemli bir oy oranı yakalamıştır.
Yani AK Parti İzmir’de CHP’yi sahile sıkıştırmış, Karşıyaka, Narlıdere, Balçova’dan mütevellit bir parti haline getirmiştir. Ve de 2014 yarışında önemli bir direnç noktası yakalamıştır. İki parti arasındaki makasın daralması, ilçe belediye başkanlarının koltuklarını 8 şiddetindeki deprem misali sarsmıştır bana göre… İzledikleri siyaseti gözden geçirmeli, acilen kent için halk için çalışmaya başlamalılar. Ve de siyaset mezarlığının kendilerini vazgeçilmez sanan, adeta seçilmiş kral gören belediye başkanlarıyla dolu olduğunu unutmamalılar.
İzmir’de CHP’nin kulağının bir miktar çekilmesi, Binali Yıldırım’ın deyimiyle ‘Maçın çift kale oynanacak hale gelmesi’ kent adına doğru sonuç verecektir.
Güçlü muhalefet iktidarları diri tutar. İzmir artık hiçbir parti için ‘çantada keklik’ değildir. İzmir’de ‘odun koysak seçerler’ dönemi geride kalmıştır. Ve İzmir artık hiçbir partinin kalesi de değildir. İzmir’deki tek kale Kadifekale’dir. Görünen o ki İzmir, 29 Mart 2009’da CHP’ye verdiği ‘ödünç’ oyların bir bölümünü geri almış, ‘ödünç’ olarak AK Parti’ye vermiştir.
Yani projelere/hizmetlere vermiştir.
AK Parti vaat ettiği 35 projeyi hayata geçirmez bunlar için kısa sürede tatmin edici adımlar atmazsa eğer, İzmir sadece verdiği ödünç oyları değil, asil oyları bile geri çekebilir.
 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 13 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
bekir 14 Haziran 2011 Salı 14:21

chp günah keçisi araman belediyelerinize bakın sonuçlar oralarda çok net görürsünüz

Yorumu oyla      12      6  
münüp altop 14 Haziran 2011 Salı 14:20

ümit bey şuanda sahnede ik kişi var kılıçdaroglu ve baykal bir altarnatif daha var oda demirel sorun kökünden çözüm endogrusu böylece mualifde olmaz

Yorumu oyla      12      6  
bekir 14 Haziran 2011 Salı 13:45

chp günah keçisi araman belediyelerinize bakın sonuçlar oralarda çok net görürsünüz

Yorumu oyla      12      6  
hasan tahsin 14 Haziran 2011 Salı 13:40

ben çok kesin hesap yaptım bu oy ve milletvekili artışıyla 2027 de kesin tek başımıza ikdidarız.2007 de 112 vekil çıkarmışız.kılıçdaroğlu genel başkanlığındaki 2011 yılında 135 vekil çıkarmışız.vekil sayımız yüzde 20 artmış.bu artış hızına göre.2015 seçiminde 162 vekil,2019 seçimlerinde 194 vekil,2023 seçimlerinde 233 vekil.2027 seçimlerinde 279 vekil çıkararak tek başımıza iktidar oluruz.

Yorumu oyla      14      6  
mahmut ak 14 Haziran 2011 Salı 12:35

ümit bey, tarihi iyi bildiğiniz doğru yalnız şunu unutmayınız ki osmanlıdan kalan enkazın üzerine de Bu ülkeyi YENİ bir anlayışla yola çıkan kadrolar kurmuş ve düşmanı bozguna uğratmıştır. yazarken herşeyi yazmak lazım değil mi TARAFsız gazetecilik namına...

Yorumu oyla      16      6  
14 Haziran 2011 Salı 12:13

chp izmirde yarel seçim ilgenel oylarından sadece dörtpuan kaybetmiştir oda yüde ellibeş alan belediye başkanllığının oylarının doğal sapmasıdır bütün iktidar olanaklarının orantısız şekilde izmirde chp 2007 genelseçilerine göre yüzde beş arttırabilmiştir akpe yüde altı arttırmış yani akp nin bir puanda kopardığı kıyamet çok çarpıcı ümit beyin bunu görmemesi imkansız ama anlamadığım bir şey var doğruları söylemek bukadar neden zor ümit bey dikkat yorumlara bakarsanız giderek yanlızlaşıyorsunuz . sizi severim nefrete dayalı gazeteciliğin sonu yok. belkide buraya yazdığım son yorum olabilir benim gibi düşünenlerin sayısını arttrıyorsu dikkat.

Yorumu oyla      13      6  
sak 14 Haziran 2011 Salı 12:10

İzmir li, yazarların yorumuna yazdım.Burayada yazıyorum.Hepinizi kutluyorum.İzmir ide sarıya boyatın.Yerel seçim startını almışsınız yazınızdan anlaşılıyor.Ama işinizi dürüstçe yapın biz buyuz diyerek yazın.Takiyye yapmadan tarafsız ayaklarını bırakın gizli AKP cilik yapmadan adam gibi.

Yorumu oyla      13      7  
Kantar'ın topuzunu kaçırmak... 14 Haziran 2011 Salı 11:09

Ümit bey'in yorumuna bakarsanız;sanki Pazar günü genel değil yerel seçim yapılmış gibi bir durum var.Aziz başkan'a bu kadar salvo atışı niye? Ne yapılması gerekiyorsa;belirli bir program ve bütçe çerçevesinde yapıyor.Bugün;bütçesi en dengeli olan b.şehir belediyesi İzmir'dir.Ankara ve İstanbul elindeki varlıkları satarak kaynak yaratmaya,hatta metro gibi büyük projeleri hükümete devrederek çıkış yolu aramaya çalışırken;elindeki kaynakları verimli kullanan bir başkana bu kadar eleştiri ayıp olmuyor mu? Sağduyulu İzmir'liler 2013'te yine Aziz başkanı destekleyecektir.Velev ki;bir başkası seçilsin,o zaman da Aziz başkanı çok ararız.Bu notumu;Ümit bey ve onu destekleyen yorumcular bir kenara not etsin.

Yorumu oyla      13      7  
isimsiz 46 14 Haziran 2011 Salı 10:39

bucalı bir chp li olarak muallime katılıyorum..2014 seçimlerinde akp Buca ' yı şimdiden garantiledi..Akp ' ye yakınlığı ile bilinen bazı gazete ve internet gazetelerinin , chp li belediye olan Buca ve başkanını desteklemesi herhalde mevcut başkanın çok iyi icraatları sayesinde olmamaıştır..Mevcut başkan , biraz mhp , biraz akp , biraz dsp ve birazcık da chp li olarak 2 yıllık bir yönetim sonrası Buca ' da chp nin oylarını tek başına bu hale getirmiştir...

Yorumu oyla      12      6  
muallim 14 Haziran 2011 Salı 01:55

2014 yılında yapılacak olan yerel seçimlerde bir Buca'lı olarak şunu iddia ederek yazıyorum. Chp' E.T'nın 5 yıllık olmayan icraatlarının ardından BUCA'da öyle bir mağlubiyet alacak ki? bunu Türkiye değil dünya konuşacak dünya... diğer ilçeler için birşey diyemem ama BUCA için bu çok net görünüyor..

Yorumu oyla      14      7  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Erkekler bastığım kaldırımı öperdi!’
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
CHP ne yapmalı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Neden toprak reformu yapılmalı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Eril toplumda kıyamet alametleri...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’e kruvaziyer niye gelsin?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva