Tayfun MARO
Öteki Türkiye’den notlar…
20 Ağustos 2014 Çarşamba

“Öteki” kavramının yanlış kullanımıyla dilimize kazandırılan “ötekileştirmek” fiiline yüklenen toplumsal işlev bir tabu oluşturmuştur. Malum, “Ötekileştirme!” deyince akan sular duruyor.
Ötekileştirmek, ezilenlerin kendilerini hor görenlere yönelttiği etkili bir suçlama olarak kabul görüyor. Ve demokratik yönetim biçimlerinde ötekileştirmenin önüne geçileceğine inanılıyor.
 
Öteki kimdir? Ben olmayandır. Ben kendini Ötekine göre tanımlar. Gelin görün ki Öteki olmayı, dışlanmış, horlanmış olmakla aynı düzlemde buluşturduk, Ötekine sahip olmadığı nitelikleri yükledik.
Bu yanılsamanın aslında öteki derken işaret ettiklerimizle pek bir ilgisi yoktur. Kanımca ötekileştirmek fiili, ezilenlerin kendilerini ifade etmekten ziyade ‘ötekileştirenlerin’ günah çıkartma arzusunu destekliyor. Ve bu arzunun neticesi, ötekileştirmemek adına daha çok ayrışmak olmuştur. “Ötekileştirmeyelim” dedikçe parça parça olduk. Bu nasıl oldu?
 
Ötekinin siyasi bir meta olabileceği anlaşılınca; meydanlarda, ekranlarda, şarkılarda, kitaplarda bu bereketli ürün piyasaya sürüldü ve çok tuttu. Artık her kim kendini yüceltmek istiyorsa, ötekileştirmek üstüne anlamlı sözler söylüyor. Ama bu sözlerin anlamını çok aşarak ayrışmanın kendisine dönüştüğünü ve süregelen sorunları derinleştirdiğini kimse görmek istemiyor. Ötekileştirmeyelim derken; Türklerin ötekisi Kürtler, Sünnilerin ötekisi Aleviler, laiklerin ötekisi İslamcılar, Romanlar ise herkesin ötekisi oldu.. Böyle böyle kim kimin ötekisi karıştı gitti.
Çözüm, Öteki üzerinden sorun tarif etmek değildir; insan haklarına dayalı devleti inşa etmektir. Her zaman olduğu gibi kolay yolu, gevezeliği seçtik. Herkes herkesin Ötekisi oldu…
 
10 Ağustos seçimlerinden halkın seçtiği bir Cumhurbaşkanı ve iki Türkiye çıktı; Ötekilerin ve Endişeli Modernlerin Türkiye’si. Ötekilerin Cumhurbaşkanı, Yeni Türkiye’nin başına geçti. Sonunda gerçek oldu; Bir adamın kendi başına yönettiği Ötekilerin Yeni Türkiye’si…
Ötekilerden sayılan fakat Erdoğan Türkiye’sine pek dâhil olmak istemeyen Kürtlerin temsili ise apayrı bir sorun.
 
Erdoğan’ın Yeni Türkiye’si, İslam dünyasının manevi lideri olmak gibi bir iddianın da sahibi… Gazze, Musul, Kerkük, Ramallah, Erbil ve benzeri eski Osmanlı kentleri, iktidar çevrelerinde bir iç sorun olarak tanımlanıyor.
Öteki Türkiye’nin banileri, Osmanlı hayaletini geri çağırıyor… Bir gözü kredi derecelendirme kuruluşlarında, bir gözü sıcak parada, dünya liderliği…
Medyanın yere göğe sığdıramadığı Erdoğan bana Batı’nın Doğu için kullandığı bir deyimi anımsatıyor; “Bon pour l’Orient.” “Doğu için yeterlidir, iyidir” anlamına gelen bu sözler, Erdoğan’ı dinlerken hep kulaklarımda çınlıyor. En az yarısı vasat altına razı bir Türkiye…
 
Ya Endişeli Modernlerin Türkiye’si!.. Hiç kuşku yok, Öteki Türkiye’de olan bitenler, Diğer Türkiye’den endişeyle izleniyor. Pek kural ve yasa tanımayan bir anlayışı temsil eden Öteki Türkiye’de yaşamak, kurallara ve yasalara saygılı Diğer Türkiye’nin yurttaşları açısından kabul edilebilir değildir.
Vesayetçi ve statükocu olmakla suçlanan endişeli modernler, statükonun ve vesayetin eskisinden beter sürdüğünü biliyor.
 
Yüzde elli küsurun Erdoğan’ı seçmesi şu gerçeği değiştirmiyor; Bu mesele kelle hesabıyla çözülemez. Sorunun çetrefil hale geldiği yer tam da burasıdır. Yeni Türkiye, herkesin Türkiye’si olmayacak; çoğunluğun tahakkümüne dayalı bir rejim oluşacak, üstelik din normlarına dayalı…
Günlük hayatı batı normlarına göre düzenleyen ve batı değerlerini büyük ölçüde benimsemiş Diğer Türkiye’de işlerin bundan sonra nasıl yürüyeceği ve seküler hayatın akıbeti tam bir muammadır.
 
“Yeni Türkiye” sevdalıları zafer sarhoşluğuyla kendi yoluna gittiğinde, “Diğer Türkiye” başının çaresine bakmak zorunda kalabilir.
Batı normlarında bir Cumhuriyet’i yaşatmak için gerekli deneyime ve birikime fazlasıyla sahip olan Diğer Türkiye’nin ulusal sorumluluk duygusu da bir yere kadar… Kürtler almış başını gidiyor, islamcılar almış başını gidiyor; giden gidene…
Bu durum biraz da İmparatorluğun dağılış sürecini anımsatıyor. İmparatorluk bakiyesinden son kalanlar da gidiyor sanki… Ama nereye?
Bu defa kimsenin gidecek yeri yok; Ya bir arada yaşamanın yeni yollarını bulacağız, ya da üstünde yaşadığımız toprakları bölüşeceğiz...
Üniter devlet fiilen bitti. Sonrasını konuşmak için yeni siyasal yapılara ihtiyaç var. Yeni siyasal yapılar, siyasal islam veya etnisite gruplarının sığ siyaset dolaşımından çıkmayacak.
Erdoğan ve çevresi, Başkanlık sistemine geçerek devleti federal bir yapıya dönüştürmek üzere yola koyuldu. 2015 seçimleri belki de son dönemeç olacak.
 
Zor zamanlardayız, yeni şeyler söylemek lazım, zaman daralıyor. Bu anlamda, CHP kurultayı ülke için hayati önem taşıyor. Kurultaydan Türkiye’nin önünü açacak, topluma umut verecek güçlü bir yapı çıkmazsa, ülke Erdoğan’a teslim olur.

Tekrarlamaktan hiç vazgeçmeyeceğim; Yeni bir dil kurmak ve yeni şeyler söylemek gerek.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Bu saatte 'vicdan ittifakı' olur mu?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
İzmir kimin ya da neyin kalesi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Erkek dediğin öldürür
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Foça, Tire, Çeşme ve Dikili de MHP diyecektir
Kemal ARI
Kemal ARI
Oyumuz, onurumuz ve özgürlüğümüzdür...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Tunç Soyer yeni bir yola çıktı
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Diktatör
İhsan Özbelge ÖZDURAN
İhsan Özbelge ÖZDURAN
Sağduyu marifeti ile seçebilmek…
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Son hafta
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Sosyalistler pes etmeyin!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva