Tayfun MARO
Oslo’ya gitmek veya ölen teröriste ağlamak…
13 Ekim 2012 Cumartesi

Türkiye, şehit evi ile Oslo arasında gerilip kalmışken, ölen teröristin ardından ağlamayı konuşuyor. Yaşadıklarımız ‘absürd’ kavramını anlatan canlı bir performansı andırıyor. Sanki Picasso’nun üçüncü boyutu parçaladığı kübist eserlerinden birine bakıyorum.
 
Geçen ay, şehit cenazesine katılan halk, hükümeti temsilen orada bulunan Bakan Suat Kılıç’a şöyle seslendi; “Şehit evine değil, Oslo’ya git!”
Saflar tuhaf bir şekilde netleşiyor: Türk halkı şehit cenazelerinde, iktidar Oslo’da…
Bu ağır tepki başkaca nasıl okunabilir ki!
30 yıldır şehit cenazelerinde Türk halkı tepki veriyor. Acıyla, öfkeyle çok şey söylendi. Ama bu defa verilen tepki, sitemden ziyade bir saflaşmayı işaret ediyor.
 
Bilindiği gibi Oslo süreci, PKK ile Hükümetin yürüttüğü gizli görüşmeleri ifade eder. Ve artık biliyoruz ki, yere göğe sığdırılamayan “Kürt açılımı” çok kötü yönetilmiş bir süreçtir. Kürt sorunu, Türkiye Cumhuriyeti’nin kimlik sorununa dönüşmüştür.
Güneydoğu’nun sınır illeri, Ankara’dan yönetilen Türkiye Cumhuriyeti illeri olmaktan hızla uzaklaşıyor. Türkiye Cumhuriyeti’nin kimliğini taşıyan bir yurttaşın elini kolunu sallayarak gideceği iller değildir, bu iller. Bir Türk yurttaşı, İzmir’e gider gibi gidemez Hakkâri’ye.
 
Bu ülkede ‘barış içinde bir arada yaşamak’ fikrine şans vermek için acılarını bastırıp sessizliğini koruyan Türk halkı, sorunun değil çözümün parçası olmayı tercih ederek, PKK’yı Kürt sorunundan, Doğu sorunundan ayrı tutan anlayışa destek verdi.
Ne ki, bugün yaşanmakta olan olaylar, PKK’nın Kürt hareketinin fiilen liderliğini yapmakta olduğunu gösteriyor. Terör örgütü diyerek kestirip attığımız örgüt, devletin Oslo’da görüştüğü örgütmüş aslında.
Öte yanda, görüşülen kişilerin PKK’yı ne kadar temsil ettiği de meçhul; eylemlerine bakıldığında, PKK’nın homojen bir yönetim yapısına sahip olmadığı kolayca görülebilir.
 
Sonuç itibarıyla Kürtler otonomi istiyor. Öyle ki, esnek bir federal yapı içinde, Suriye, Irak, İran ve Türkiye’deki parçaları bir araya gelsin. Ve bu süreç Türkiye’nin çatısı altında, Ankara’nın gözetiminde gerçekleşsin.
Hükümet bu makul (?) isteği karşılamayı amaçlayan makul (?) koşulları oluşturmak için harcadığı çabaya, “Kürt açılımı” diyor.
Ve bu açılımın bugün geldiği aşamada, teröristler için de ağlamak gerekir mi, gerekmez mi diye tartışır hale geldik.
Terörist için ağlayacaksak ve bu ağlayış insan olmanın bir kriteri olacaksa, yani terörist için ağlamayı bütün insanlığın paylaştığı ortak bir tasaya dönüştüreceksek; önce terörü yeniden tanımlamak ve hatta aklamak gerekmez mi? Terör insanlık suçu değilse, tamam, hep birlikte ağlayalım… Ya da ölenlerin terörist olmadığını kabul edelim…
Aklımız öyle karışmış ki…
 
Toplumsal gerçekler tuhaf kılıklara büründürüldü. Bütün değerlerimiz altüst ediliyor. Bütün kavramların içi boşaltılıyor. İnsanlar neye inanacağını şaşırmış durumda.
Türkiye Cumhuriyeti yurttaşı olmayı bir sorun olarak görmeyen sessiz çoğunluk, kendisine telkin edilen ‘sabır ve metaneti’ daha ne kadar korur!
Bir yol ayrımının artık uzak ihtimal olmadığı hemen hemen her evde konuşuluyor. “Madem birlikte olamıyoruz, ayrılmayı konuşalım” diyenlerin sayısı gün be gün artıyor.
 
Ülkenin içinden geçtiği koşullarda toplumsal barışın yeniden inşası, ortak yararın ne olduğu konusunda varılacak mutabakata bağlıdır. Bu mutabakatın konuşulacağı iklim oluşturulmadığı sürece söylenen her şey havada kalacaktır.
“Hepimiz Türküz” önermesinden yola çıkarak toplumsal uzlaşmaya varmanın olanaksızlığı artık biliniyor. Hem Kürtler hem İslamcılar buna itiraz ediyorlar; üniter devlet ve ulus kavramlarını duydukları zaman tüyleri diken diken oluyor. AKP’nin savunduğu “din kardeşliği” de çözüm olamıyor. Ortadoğu’da din kardeşlerinin halini görüyoruz. Bir gün olsun birbirlerinin boğazına sarılmaktan vazgeçmediler. Federasyona da Türklerin itirazı var.
Sonuç olarak, mevcut koşullarda uzlaşma zemini oluşmuyor. Toplumsal barışın sağlanması zor görünüyor.
 
Dönüşü olmayan yollara girmeden, ayrılığı tek seçeneğe dönüştürmeden önce, bunu gerçekten isteyip istemediğini herkes kendi kendine sormalı. ‘Şehit evi’ ile ‘Oslo’ arasında sıkışıp kalan Türkiye’de hayat kimse için kolay olmayacak.
Kamusal yaşam din normlarına göre yeniden yapılandırılırken ortaya çıkan kargaşa ve hoşnutsuzluk üstüne bir de Kürtlerin otonomi talepleri ve her gün dökülen kan…
Toplum bu yükü çok uzun süre taşıyamaz.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Bilal-İzmirli 13 Ekim 2012 Cumartesi 20:19

DEVŞİRME KİŞİLER İSTERSE DEVŞİRİLİRLER BİRİLERİ LİDER OLUP DEVŞİRDİKLERİNİ YÖNETEBİLİR YABANCI ÜLKELERE GÜVENİP HAK TALEP EDEBİLİRLER FAKAT HİÇ BİR ZAMAN (BAKINIZ TARİH KİTAPLARI)DEVLET VE MİLLET OLAMAZLAR EL ŞEYİNLE YOLA ÇIKANLAR HER ZAMAN YOLDA KALMIŞTIR ..BAKINIZ Yunanlılar.bakınız Ermeniler.VS VS .

Yorumu oyla      12      6  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İşte 'gülen' ilk fotoğrafı!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva