Kendini dünyanın imparatoru olarak gören Amerika ve diğer emperyalist devletler, dünyanın neresinde petrol, yer altı zenginliği, stratejik madenler varsa çeşitli bahanelerle o ülkelere saldırıyorlar ve işgal ediyorlar.
Saldırganlık, bu ülkelerin genlerinde var. Tarih boyunca 'Öldürmeyi ', 'saldırganlığı' , 'başkasının zenginliğini' zorbalıkla almayı utanmadan sürdürdüler. Kendi zenginliklerini, başkalarının sefaleti ve yok oluşu üzerine oturtan bu ülkeleri tek tek incelemek gerek.
Bugün, 'Dünyanın Jandarması' veya 'Arsız Kovboyu' denilen Amerika'nın son durumunu inceleyelim;
Son altı ay içinde, Amerikan basınında 'Amerikan İmparatorluğu Çöküyor' başlıklı yazılar sıkça yer aldı. Harvard'ın ünlü ekonomistlerinden Naill Ferguson'un Los Angeles Times ve Forreign Affairs dergisinde yayınlanan makalelerinde; Amerikan İmparatorluğunun çöküşünün 2011- 2020 arasında, yumuşak, sessiz ve kesin olacağını söylüyor..
Antropolist(İnsan Bilimci) Jared Diamond ise Collapse (Çöküş) adlı kitabında; kültürel olarak Amerikan İmparatorluğu'nun çöküşe girdiğini ve önünde yok olmaktan başka bir çarenin kalmadığını yazıyor.
Ünlü yazar ve araştırmacı Kirkpatric Sale; Amerika'nın çöküşünü şu dört nedene bağlıyor:
*Çevresel zarar: Amerikan tüketiminin neden olduğu iklimsel değişim, Harvard'lı Biyolojist E.O.Wilson'un da belirttiği gibi, önümüzdeki dönemde başta ABD olmak üzere bir çok ülkede, felaket getirecek sonuçlara neden olacaktır. Varolan teknolojiler, yeni iklim değişiklikleri ile günlük hayatın sürdürülmesine yetmeyecektir.
*Ekonomik Çöküş: ABD bugün Gayri Safi Harcamasının sadece %13 ünü üretebiliyor. Dış ticaret açığı 630 Milyar Dolara dayanmış durumda. Ulusal borç 13,6 Trilyon Dolar. Her gün 1 Milyar Dolar nakit paraya ihtiyaç var.
*Askeri Giderler: Soğuk savaş sonrasında Amerika'nın Askeri Harcamaları, dünyadaki tüm devletlerin harcamalarının toplamına ulaşmıştır. İnsanlık tarihinde, tek bir ulusla tüm diğerleri arasındaki askeri eşitsizlik hiç bu kadar büyük olmamıştır.
Amerika'nın dışarıdaki üs sayısı: 766
Üslerin bulunduğu ülke sayısı : 40
Üslerin arazi miktarı : 300 Milyon Dekar
Üslerdeki tesis sayısı : 571.200
Üslerdeki asker sayısı : 475.000
Ayrıca 153 ülkede sürekli askeri varlık ve sürekli olarak okyanuslarda dolaşan 24 Deniz Filosu.
Bu dev askeri gücü korumanın getirdiği yük, Amerika'nın muazzam cari açığının başlıca sebeplerinden birini oluşturmaktadır.
*İç Sorunlar: Amerikan toplumu içinde ciddi oranda huzursuzluk vardır. Ekonomik sıkıntının yanında sivil haklar sürekli olarak kötüye gitmektedir. Toplumsal bir patlama anında bu durumla mücadele edebilecek tüm mekanizmalar felç durumundadır…
Şimdi de, geçen yıl yaşanmış fakat dünya kamuoyundan mümkün olduğunca gizlenmiş bazı olayları aktaralım;
*14 Ocak 2010 tarihinde Arizona Eyaleti resmi olarak iflas etti. Arizona Eyalet Meclisi Binası, Devlet Hastanesi ve hatta hapishane binaları satıldı.Ardından Amerikan Otomotiv Endüstrisi'nin kalbi olan Detroit iflas etti. 2 Milyon kişi işini kaybetti.
*Açlık sınırının altındakilere verilen 'Yiyecek Puluyla' yaşayan Amerikalıların sayısı 40 Milyon 800 bin.
*2007-2010 yılları arasında 11 Milyon kişi işini kaybetti. Sadece 2010 Temmuzunda 131 bin kişi. Resmi işsizlik rakamı olan %10, gerçek işsizliğin çok altındadır.
Şimdi niçin saldırdıkları daha iyi anlaşılıyor mu? Gerçekte, dünyanın herhangi bir yerinde olan insan hakları ihlalleri, insanların dikta yönetimlerince ezilmeleri, öldürülmeleri Amerika ve diğer emperyalist devletleri hiç alakadar etmez. Umursamazlar bile. Yalnız, o topraklarda petrol-su-stratejik madenler varsa bu 'Çete' gelir, bu değerleri, yerel işbirlikçiler ve zeka fakiri iktidar sahiplerini kullanıp alır giderler. Kendileri ekonomik olarak sıkıntıya girdiklerinde bu saldırıları artarak devam edecektir.
Bu bir dünya gerçeğidir. Türkiye'yi bölmek için bunların kucağına oturan zavallıların, akıllarını başlarına almaları gerek. Bize bizden fayda vardır.
AKP Hükümeti'nin de, dünyanın gerçeklerini çok iyi analiz edip, anlayıp Üniter Yapımıza , Ulus Devlete sahip çıkması şarttır.
Biz üzerimize düşen 'Doğruları Anlatmak' görevini yılmadan, yorulmadan yerine getirmeye,insanların yüzlerine söyleyerek devam edeceğiz. Yeter ki, gerçek yüzleriyle dinlesinler…
Pablo Neruda'nın dediği gibi;
'İnsanlarla yüzyüze konuşarak her sorunu halledebilirsin,
Ama bazı insanlar gelir önüne, hangi yüzüne konuşacağını bilemezsin.'
Sağlık ve başarı dileklerimle 23 Mart 2010
Not: 26 Mart 2011 Cumartesi, Saat 13.30 İzmir- Kıbrıs Şehitleri Cd. Tansas Önü. O gün, çok güzel bir İzmir olacak.
Her yer Kırmızı-Beyaz, Her yer ATATÜRK…