Tayfun MARO
Nereden nereye!
11 Mart 2011 Cuma

Kendimizden çok emindik. Devrim yapacak, ülkemizi kurtaracaktık. Sadece, ’“devrim şehirde mi başlamalıydı, yoksa kırlarda mı!..’” meselesine takılıp kalmıştık. Az kalmıştı, onu da çözecektik!.. 12 Eylül’’de ordu darbe yapmasaydı...
 Eylemlerde çocuklar gibi şendik. Evde baba otoritesinin altında inim inim inler ve de gece sokağa çıkmak için izin isterken, eylemlerde devlete kafa tutuyorduk. Devletin polisiyle çatışıyorduk. İşçi sınıfı öncülüğünde devrim yapacak, memleketi yönetecektik...
 
Halk bizi istemedi. Halk, devrimcilerin kurtarıcılığından hoşnut kalmadı. Hele sosyalizmi hiç sevmedi.  Görüldüğümüz her yerde ihbar edildik.
Buna karşın, halk darbecileri alkışladı. Onlara ’“kurtarıcı’” diye sarıldı.
’“Kendi çocuklarından nefret eden toplum. Çocuklarını öldüren devlet.’” Bu travmayı yaşarken, bir yabancı gibi, hayatın kıyısından izledik olanı biteni.
Şimdi ise, aynı halk, darbecilerden ’‘hesap sorduğunu’’ iddia edenleri iktidara getirdi. Devrimci jargonuyla; ’“bu ne yaman çelişki!’” diyesi geliyor insanın.
 
Her ne ise, ben, 80’’li yıllara döneyim. 24 Ocak kararları ve 12 Eylül darbesini izleyen yıllarda, Türkiye’’nin yeni ufuklara yelken açtığına tanık olduk. Bu ufuklar, T. Özal’’ın ’“transformasyon’” ve ’“çağ atlama’” kavramlarıyla tanımlamaya çalıştığı değişim olarak ülke gündemine yerleşti. Ülke vasatların yönetimine geçiyordu.
Aslında değişim dedikleri, Kapitalist sistemin Türkiye’’ye biçtiği yeni role göre ülkeyi dizayn etme fikri üzerine inşa edilmiş bir programdı.
Bu dönemde bütün değerlerin paraya tekabül ettiğini gördük. ’“Değerli’”nin yerini, ’“önemli’”nin aldığını gördük. Cumhuriyet devrimlerinin nasıl sulandırıldığını gördük.  Cumhuriyet Aydınlanmasına inanmış kadroların devletten tasfiye edildiğini gördük. Devletin cemaatlere kucak açtığını gördük. Cumhuriyet devrimine ihaneti gördük.
Ülke yükseldiği yerden geri itiliyordu ve kimse bir şey yapamıyordu.
 
2000’’li yıllara geldiğimizde, 24 Ocak karalarıyla başlatılan sürecin yeni bir aşamaya geçtiğine tanık olduk. Ilımlı islam projesine göre dizayn edilmiş, din normlarına dayalı devlet ve kamusal düzen öngörüldüğünü, iktidar partisinin icraatlarından anladık.
 
Yine 2000’’li yıllarda, sosyalistlerin, ’‘askeri vesayet’’ kalkacak ve ’‘ceberut devlet’’ yıkılacak umuduyla, ’“İslam Cumhuriyet’”i kurmak isteyenlere destek vermelerini içimiz acıyarak izledik.
 
Şimdi ülke tek adam iktidarına doğru sürüklenmekte. Rüzgar ekenler fırtına biçiyor. 1923’’ün rövanşını almaya gelenler ile sosyalistler ve liberaller kucak kucağa’… Bütün dertleri, cemaatlere daha fazla özgürlük, kamuda daha çok din, Kürtlere otonomi’…
 
Gerçek şu ki, darbecilerden hesap falan sorulduğu yok. Ama, Cumhuriyet’’i kuran irade ile hesaplaştıkları, Cumhuriyet ve Aydınlanma fikrini yargıladıkları çok açık.
Bir de utanmadan, bu olan biteni, demokrasi ve insan hakları diye yutturmaya çalışıyorlar.
 
Çok değil, üç ay sonra toplumca bir karar vereceğiz. Üç parça olmuş ülkemiz için bir karar vereceğiz. Ayrışmak mı, birleşmek mi?
Bu seçimler, birlikte yaşama talebini ve iradesini sandığa yansıtabileceğimiz son seçimler olabilir. Yurtseverler ayağa kalkın!

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Köprü üstü kalabalık
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İngiltere seçimini okuyalım
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
'Bozkurt' işareti Avrupa'ya neden dert oldu?
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kültürel İslam, Siyasal İslam...
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Çocuk istismarı
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Ormanlarımız yanar gider!
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
İnsan insanı yakar mı?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Türk Milleti!!!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Az okumuşlar
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva