Özellikle…

Milletvekili ve Cumhurbaşkanlığı seçiminden bu yana…

Sesi, sedası çıkmıyor…

TV programlarına çıkmıyor…

Gazetelere röportaj vermiyor…

Basın toplantısı düzenlemiyor…

Hatta sosyal medyada bile yok…

Son tweet’ini…

“Büyük Taarruz”dan önce atmış; sekiz satır…

“30 Ağustos hutbesinde Mustafa Kemal Atatürk’ü anmayanlar…” diye başlıyor…

Sessizken bile…

Kalbinden geçeni “yazarak” unutulmasın istiyor…

Duruşu hep aynı…

Şaşırtmaya devam!

***

Bu görüntü…

Türkiye gibi özel ve güzel bir ülkede…

Siyaset ile…

17 yaşında halvet olan…

Çobanlıktan, tütün işçiliğine…

Tornacılıktan otobüs muavinliğine yapmadığı iş kalmayan…

Bir politikacıya aittir…

***

Fizik Öğretmeni olmak en büyük hayaliydi…

Muradına erdi…

Ama…

O kanına giren siyaset yok mu?

Kopamadı…

Zaten…

Politika da O’na elini uzatıyordu…

Gencecik fizik öğretmeni de o eli hiç bırakmadı…

Takvimler, 1999 yılını gösterirken…

CHP Yalova İl Başkanı seçildi…

2002 seçimlerinde muradına erdi…

O artık…

CHP Yalova Milletvekili’ydi…

Gazi Meclis’e adımını attığında…

Henüz 36 yaşındaydı…

Sömürüye… Eşitsizliğe… Haksızlığa karşı…

Barıştan… Sevgiden…

Ama…

Hepsinden önemlisi…

Halkın refah ve mutluluğundan yana politikalar üretti…

***

Az, biraz…

Sinirliydi, çabuk öfkeleniyordu ama…

Birisi kalkıp da…

“Sen doğruları söylemiyorsun!” diyemiyordu…

Sonrasını…

Politikayla “sevdalı” herkes ezbere biliyor…

***

Çok cesurdu…
CHP Genel Başkanlığı’na iki kez aday olma cesaretini gösterdi…

Türkiye de…

Pek alışık değildi böylesi “farklı” siyasetçiye…

Nitekim…

Cumhuriyet Halk Partisi Parlamento Grubu’nun oybirliği ile…

Cumhurbaşkanı adayı ilan edildi…

O gün…

Kılıçdaroğlu’nun, kendisine…

“Gel bakalım Muharrem…” diye seslenişini…

Hiç unutmadı…

Ama…

Mesele de yapmadı!

***

50 günde 67 ilde 107 miting yaptı…

Recep Tayyip Erdoğan karşısında…

Yüzde 30,67 oy oranıyla ikinci oldu…

O’nun Cumhurbaşkanlığı adaylığıyla…

Atatürk’ün Partisi…

27 yıl sonra ilk kez “Yüzde 30” oy oranını aştı…

15 milyon 350 bin oy toplamıştı ve…

Erdoğan dışında…

Bu yarışa katılan dört isim daha vardı…

(Meral Akşener… Selahattin Demirtaş… Temel Karaosmanoğlu ve Doğu Perinçek…)

***

Seçim gecesi “Neden ortaya çıkmadı?” diye…

Adeta…

Kimilerince çarmıha gerildi(!)

Ama…

O yine de seçmenine küsmedi…

Türkiye’ye yeni bir seçenek sunmak için…

Sivas’tan yola çıkarak…

“1000 Günde Memleket Hareketi”ni başlattı…

Kendi ifadesiyle çok “baskı” gördü…

Anadolu halkının yanında olmak için…

Memleket Partisi’ni kurdu…

Ufukta görünen seçim için hazırlandı…

Türkiye’de toprağına basmadığı şehir kalmadı…

O günlerin modası ittifakların hiç birinin içinde yer almadı…

Seçime “tek başı”na girdi…

Ne var ki…

Memleket Partisi, “memleket geneli”nde…

Ancak yarım milyondan biraz fazla oy toplayabildi…

Bi’zamanlar mitinglerde yüzbinlere seslenen…

CHP Cumhurbaşkanı adayı olarak mitingi için geldiği İzmir’de…

Eşi, benzeri görülmemiş…

(O günlerde iki milyondan söz ediliyordu…)

Kalabalığı toplayan…

Bir siyasetçiden söz ediyoruz…

O nedenledir ki…

Vatandaş merak ediyor:

“Üç aydır neredesin Muharrem İnce?”

***

Ve…

Ege deyişi ile “Bizim Maarem” neden susuyor?

Siyasette en yakınlarına sordum…

Onlarda da “dudak kilidi” var; konuşmuyorlar…

Belli ki…

Muharrem İnce ile “Memleket Partisi”nin son durumunu…

Başka bir “cephe”den öğrenmek gerekiyor…

Buldum, o “kadim dost”u…

İşte…

“Neredesin Muharrem İnce?” sorusunun harbi cevabı:

O dost’un anlattıklarının içinde…

Kelimesine bile dokunmuyorum:

“Seçimlerden üç ay sonra bugünlerdeyiz…

Seçimin en büyük kaybedeni de CHP oldu…

Bunu kimse inkar edemez…

Üstelik…

Cumhurbaşkanlığı Seçimi’nin ikinci turunda…

CHP’nin yanlış stratejisi devam etti…

Muharrem İnce’yi ötekileştiren, dışlayan ve…

Büyük algı operasyonlarına maruz bırakılmasına neden olan CHP…

“Yüzde 60’larla seçimi kazanacağız!” iddiaları ile…

Seçmeninde hayal kırıklıkları yaşattı…

Seçimlerden sonra geçen bu üç aylık süreçte…

Neredeyse…

Muhalefet cephesinin bütün üyeleri…

Birbirini en ağır şekilde suçlamaya başladılar…

Ayrıca…

CHP içinde değişim tartışmaları ciddi boyutlara ulaştı…

Kongreler sürecinde nelerin yaşandığı herkesin gözü önünde…

Böylesi bir Ana Muhalefet’in…

Umutsuzlukları ve karamsarlıkları yoğunlaştırdığı ortamda…

Memleket Partisi ve lideri Muharrem İnce…

N’apsın?

Kendisinin de yaşadığı büyük haksızlıkları hiç unutmadı…

Unutmadığı içindir ki…

Kendini bu “karmaşık” sürecin dışında tutuyor…

Ama…

Boş durmuyor…

Yapıcı ve umut vaat eden…

Türkiye’nin tüm sorunlarını kucaklayacak bir anlayışla…

Bu süreçte hazırlıklarını tamamladı…

Yeniden beyaz bir sayfa açıyor…

30 Ağustos’tan itibaren…

Türkiye Siyaseti’nin…

Yeniden doğruları söyleyen…

Gerçekleri her yerde vurgulayan bir anlayışla…

Taş gibi ağır…

Ama her vatandaşı kucaklayacak “Memleket Siyaseti”ni…

“Ege’ye selam olsun…” diyerek…

Yeniden hayata geçirecek…”

***

Bitiriyoruz…

Bu sözlerin sahibi, Muharrem İnce…

Belki de…

Geride bıraktığımız genel seçim ile…

Cumhurbaşkanlığı sandığı sonuçlarının ışığında…

“Nereden, nereye?” diyerek…

Büyük olasılıkla Ege’den ortaya çıkacağı kesin…

O da biliyor ki…

Şarkılardaki gibi…

“Elbet bir gün buluşacağız; bu böyle yarım kalmayacak…”

Nokta…

Hamiş: Genel seçimler öncesi büyük umutlarla yola çıkan ve kendi Cumhurbaşkanı adayını açıklayan Memleket Partisi’nde seçimler sırasında ortaya atıldığı iddia edilen montaj videolar sonrası sessizlik yaşanmıştı…

Sonsöz: “Kimi sabrından susar, kimi saygısından, kimi de sevgisinden… / Hz. Mevlana…”