Sayın Başbakan da aynı sorunun yanıtını arıyor bir süredir.

Neden şimdi?

Anaların gözünde yaş’…

Açılım saçmalığında ’‘analar ağlamasın’’ diyerek yalaka vekillerini ağlatan Başbakan Erdoğan soruyor şimdi.

Neden şimdi?

*

Öncelikle Erdoğan’’ın sorusu, yanıtı kadar saçma’…

Şimdi olan 30 yıldır olanla aynı değil mi?

Kaç şehit verdik hain teröre son 30 yılda?

Kaç köylü, kaç korucu, kaç öğretmen, kaç doktor...?

Ve kaç gazimiz hayatının baharında kolsuz, bacaksız, tekerlekli sandalyeye mahkum’…

30 bin mi, 40 bin mi? Yoksa daha mı çok.
Son iki ayda 40 asker...

Gerisini siz söyleyin, başbakan olan sizsiniz.

Kaç’…?

Diyorsunuz ki ’‘kan üzerinden siyaset yapmayın’’. Peki yapmayalım, yazmayalım hatta’…

Dün de diyordunuz ki ’‘Askerlik yan gelip yatma yeri değildir’…’’

Hep laf, hep laf’… Laf-ı güzaf!

İşte size toprağa düşen Mehmetçikler. Yan gelip yatmadılar, vatanlarını satmadılar’…

Öldüler Sayın Başbakan öldüler. Ve sizin göreviniz akan kanı durdurmak. Konuşanı, yazanı susturmak değil’…

Ve de şimdi olan hiçbir şey yok. Kandırmayın kendinizi. Milletimizi’…

Şimdi olan 30 yıldır oluyor, olmaya da devam ediyor ne yazık ki!

**

Neymiş efendim açılımmış, referandum öncesiymiş’… Kritik dönemlerle terörist saldırılar artıyormuş. Tarihe dikkat etmeliymişiz.

Komik olmayın, işinizi yapın’…

*

Komik olan sadece Başbakan Erdoğan mı?

Genel Kurmay Başkanlığı da son derece komik’…

Dün açıklama yapıp uyarmışlar. Sanki görevleri uyarmakmış gibi.

Söyleyin bize, göreviniz uyarmak mı yoksa, terörün/hainin kökünü kazımak mı?

30 yıldır bitiremediğiniz terörün kökünü’…

**

Sadece bunlar mı?

Erken seçim de istedi, erken genel seçim’…

Bahçeli’’ye kulak verin.

Doğru olan budur’…

Büyük temizlik, tecrit, ambargo ve de seçim.

Bir nevi ’‘One Minute’’ dedi Sayın Bahçeli’…

Şimon Peres’’e karşı diklenmiştiniz ya Davos’’ta’…

Bahçeli’’yi iyi okursanız, size ve gidişata karşı aynı şekilde diklendiğini görürsünüz.

 

**

One Minute Sayın Başbakan, One Minute’…

Anaların gözündeki yaşı, altı boş, içi boş açılım saçmalığıyla değil, köklü önlemlerle sileceğinizi görün artık. Olmadık senaryolarla TSK’’ya gözdağı verip, kediye dönüştürmek yerine, Kuzey Irak’’a gönderip aslanlar gibi savaştırın.

Yapamıyorum, benden bu kadar, diyorsanız da,  

Koyun sandığı önümüze,

Gereğini, millet yapsın.

 

**

Okumazsınız da’… Olur da dikkatinizi çekip bu yazıyı okursanız, ne diyeceğinizi biliyorum.

Büyük ihtimalle ’‘Sen kimin avukatısın’’ diyeceksiniz.

Söyleyeyim’…

Her gün bir Mehmetçik daha düşüyor vatanın bağrına’… Körpe vücutlarıyla’… Her gün bir ana daha, gözü yaşlı on binlere katılıyor’…

Her gün bir çocuk yetim/öksüz kalıyor.

Her gün bir can gidiyor sonsuzluğa’…

Ve sizin ve sizin gibilerin oğulları, 21 gün askerlikle yırtıyor/kurtuluyor. 

Anlıyor musunuz?

**

Senaryo şu’… Eksenimiz kayıyor ya’… Batı’’dan Doğu’’ya doğru’…

Sözüm ona AB’’nin, ABD’’nin kontrolünden kurtulup, İsrail’’e kafa atıp, İran, Rusya’’nın, Suriye’’nin tarafına geçtik ya’… Arap Birliği’’ne girdik ya!

İşte, İsrail, ABD ve Batı, tetikçileri PKK üzerinden Türkiye’’yi köşeye sıkıştırmaya çalışıyor.

Referandum, seçim, açılım hikaye’…

Bu senaryo doğru olabilir. Türkiye ’‘bedel’’ ödüyor olabilir.

Ama daha doğrusu akan kanın şu veya bu şekilde bir an önce durdurulmasıdır.

Artık sözün bittiği yer çoktan geçilmiş, bıçak kemiği geçip, ciğeri delmiştir.

Çünkü, söz bitmiştir.  

Ve sonsöz Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk’’ün’…