Pamukpınar İlköğretmen Okulundaki öğrenciliğimizde… Köy Enstitülüğünden gelen eğitici uygulamalardan biri de, münazara (tartışma) programlarıydı… Bunun için ekipler kurulur, savunma konuları verilirdi. Bizi de, böyle bir bir ekibin başı… yapmışlardı!

Bizden önceki mezunlardan, bir Mahmut Özdemir adı… efsane gibi dolaşırdı. Münazaracı başı olarak ünlenmişti. Okuldan mezun olduktan sonra liseyi de bitirerek Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi (Mülkiye) giriş sınavını kazanmıştı…

Sivas’ın ilçesi Kangal’da 1937’de doğmuştu. Hazır cevaplığı, espritüelliği, ataklığı, bilgisi ve hitabetiyle dillere destandı… Bizim için de tam bir idoldü!

***

Bize verilen konu ve görev; Napolyon ile ilgiliydi. ‘Napolyon’un başarısızlığı beceriksizliğinden mi?.. yoksa düşmanlarının gücünden mi? sorusunun, bir tarafı olan ‘düşmanlarının gücündendir’ tezini savunmaktı…

Oturduk, okul kütüphanesinde Napolyon’la ilgili ne kadar kitap varsa okuduk, notlar aldık…

Napolyon, 1769 yılında Korsika Adasında doğmuştu. İtalyan asıllı bir ailenin sekiz çocuğundan biriydi. Fransız ordusunda topçu subayı iken, 1789 Fransız Devrimini destekledi ve Korsika’ya yaymaya çalıştı. Bunun üzerine de adadan sürüldü!

İtalya’ya karşı düzenlenen seferde, orduya komuta etti ve başarılı da oldu… Hükumete yardım etti. Devrim ve Napolyon savaşlarını sonlandırdı. 1804’de Fransa İmparatoru ünvanı verildi…Avusturyalı’ları yenerek Fransa’ya karşı oluşturulan 5. Koalisyonu dağıttı… Bundan sonra, kısır olduğu anlaşılan ve aşık olduğu eşi Josephine’den boşanarak Avusturya Prensesi Marie Loise ile evlendi…

İlişkilerin gerilmesi üzerine, 1812 yılında Rusya’ya sefer düzenledi. Moskova’ya girdi. -ki, şu anda burada, savaşı bize de yaşatan muhteşem bir panorama da var- Ne varki bu sefer, Fransızlar açısından büyük bir felaket oldu. Rusların teklif edilen anlaşmaya da yanaşmaması sonucu, ağır kış şartlarından da, Fransız ordusunun dörtte üçü yok oldu…

Yenilgi Fransa’ya karşı 6.Koalisyonun kurulmasına neden oldu ve müttefik kuvvetler 1813 Leipzik ve sürgündeki Elba adasından kaçtıktan sonraki, 1815 Waterloo Savaşında, Napolyon’u kesin yenilgiye uğrattı. Paris’i ele geçirdiler ve tahttan da feragat ettirdiler…

İngiliz’lere teslim olunca, Saint Helene adasına sürgüne gönderildi… Paris’in 15 km batısında Malmaison’daki en çok da İmparatoriçe Josephine’nin kaldığı, son ikametgahı olarak, Rönesans Şatosunda yaşadı…

‘O da herkes gibi biriydi. Suçluluk duygusu vardı’. Boşandığı eşi Josephine’nin adını haykıra haykıra ağladı... 1851’de mide kanserinden öldü. Avrupa şok oldu. Cenazesi yakıldı ve bir milyon kişinin tanıklığında Paris’te defnedildi…

***

Sonuçta münazaranın galibi biz olduk!

Bu kültürden yetişen Mahmut Özdemir, Ankara’da da yine karşımıza çıktı… Fakülteler arası münazara yarışmalarında Siyasal Bilgiler Fakültesinin münazaracı başıydı… İzlediğimiz bir keresinde de, Tıp Fakültesi öğrencisi Utkan Kocatürk’le karşılaşmıştı…

Kadın hastalıkları ve doğum uzmanı olan Prof. Dr. Muzaffer Utkan Kocatürk, Atatürk Üniversitesinde kürsü başkanlığının yanında…Büyük bir Atatürk araştırmacısı da olarak, Atatürk Devrimleri Enstitüsü Müdürlüğü, Danışma Meclisi Erzurum Üyeliği de yapmış, kitaplar yazmış, 2011 yılında da vefat etmişti…

Mahmut Özdemir ise CHP’den Sivas Milletvekili ve Başbakan Bülent Ecevit’in 1978’deki Hükumetinde, Türkiye’nin İlk ve teki olan, Yerel Yönetim Bakanı olmuştu.

Karşıyaka’da verilen bir yemekte elini sıkmak için uzandığımızda, yetişemeyince ayağa fırlamış, elini uzatarak yine espriyi patlatmıştı: “Devletin kolu uzundur.”!

Bakanlıktan sonra, 1989’da SHP’den, İstanbul Kağıthane’nin ilk Belediye Başkanı seçildi.

Ne yazık ki 1992’de en verimli çağında, o da vefat etti. İkisinin de aziz ruhları şad olsun.

İyi Pazarlar…