Tayfun MARO
Muktedir olmak…İktidar olmak...
23 Mayıs 2012 Çarşamba

Uygarlığın toplumsal alanda oluşturduğu hiyerarşik yapı, hayatımıza çeki düzen vermeyi iş edinen efendilerimizi muktedir kılan iktidar odaklarını üretir.
İktidar üreten bu alanlar aynı zamanda insanlığın tanıdığı en müthiş çekim merkezidir.
 
İktidar olmak kendi yoluna gitmektir. Kendi yoluna gitmek ise muktedir olmayı gerektirir. Efendilerimiz muktedirdir.
Biz sıradan insanlar, efendilerimizin  iktidar ilişkilerinin kimi zaman öznesi kimi zaman nesnesi olmakla meşhuruz.
Üretiriz, savaşırız, çoğalırız; Efendilerimizin iktidarının bekası için. Onlar da bizleri besler, barındırır, eğitir; iktidarlarının bekası için.
 
Kendilerini yeryüzündeki kıt kaynakları yönetmekle yükümlü sayan Efendiler, kıt kaynakların yönetimi ve kullanımı üzerine inşa ettikleri ekonomi sayesinde bütün insanlığı kontrol altında tutmak gibi eşsiz bir olanaktan yararlanmaktadırlar.
Yeryüzünü yöneten Büyük Efendiler, dünyanın metropollerinde yaşarlar. Küçük Efendiler ise, periferi ve yarı periferide yer alan ülkelerde yaşarlar.
 
Bizim gibi çevre ülkelerde yaşayan halklar Küçük Efendiler tarafından yönetildiğinden, aramızdaki Gönüllü Köle-Küçük Efendi ilişkisi hayli sıkıntılıdır. Çünkü, efendilerimizi ve efendilerimizin efendilerini aynı zamanda kollamak zorundayızdır.
Küçük Efendilerimiz kendilerine Büyük Efendilerden bir efendi seçerken biz gönüllü köleler, Büyük Efendi seçiminde Efendilerimizle zaman zaman ters düşeriz.
Böyle durumlarda sırf biz yönetilenleri rahatlatmak için özel kılıflar bulunur. Efendiler birbirleriyle kavga edermiş gibi yaparlar. Bizler de, “bizim Efendi ne kadar dik duruyor ama diklenmiyor!” diye gururlanırız.
Küçük Efendiler yarı muktediridir.
 
Efendilerimiz bir bakıma seçilmiş krallardır. Seçimli krallığın bekası için, Efendilerin ‘soytarı’ kontenjanından gelen “kamuoyu oluşturucuları” bütün köşeleri tutmuştur. Bizleri daha budala ve itaatkar kılmak için olanca sadakatleriyle çalışırlar.
 
Efendilerini seçimle iş başına getirmek için insanlık siyasi partileri icat etmiştir. Bu büyük buluş sayesinde, efendilerimiz kendileri çıkıp gelmiyorlar, biz onları getiriyoruz.
Siyasi partilerin içinde de boy boy efendiler vardır. Bunlar grupların efendileridir. Her grup üyesi o grubun efendisine biat eder. Bu mini mini efendiler, grupların üstüne basarak, itiş kakış pazarlıklarla yönetimlere gelirler. Oradan da başkente gidip daha büyük efendi olmak için birden fazla gruba hükmetmeye başlarlar.
Yönetime gelen efendilerin bu grupları rakip efendilere karşı iyi marke etmeleri gerekir. Yoksa, daha iyi vaatler alan grup efendileri kitlelerini alıp giderler.
Bir efendi durmadan yükselmek istiyorsa, hükmettiği irili ufaklı kitleler tek başına fazla bir değer taşımaz; parti içi demokrasi gereği, mutlaka başkentteki büyük efendilerin de onayını almak gerekir. Münafıklar bu demokratik onaylamaya, “icazet almak” diyorlar.
 
Muktedirler, üretim araçlarının mülkiyetini ele geçirmenin yöntemini kavramış, iktidar ile mülkiyet arasındaki güçlü bağın ayırdında insanlardır.
Yeryüzünde varlığımızı sürdürmek için o muktedirlerden kendimize efendiler edindik.
Uygarlık kurduk, birbirimizi sömürdük, savaştık; buna “tarih yazmak” dedik.
Şimdi, kendimizi kapattığımız o dolaşımın içinde kafası koparılmış tavuklar gibiyiz.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İşte 'gülen' ilk fotoğrafı!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva