Akdeniz nedir? Kentler, kasabalar ve köylerde deniz ve kara büyük ölçüde iç içe geçtiği bir coğrafyadır…. Bu da hareketliliğin ve iletişimin sağlanmasında özel kolaylıklar doğmaktadır.

İnsan yerleşimine en uygun iklim olan “Akdeniz İklimi” benzersiz bir zenginliktir.

Uygarlıkların doğduğu yerdir Akdeniz.

Günümüz de doğal konumu, iklimi, dünyaya erişebilirlik derecesinin yüksekliği gibi konularda Akdeniz ülkelerinin avantajı çoktur.

Peki, “Akdeniz’in doğal üstünlüklerini kullanarak ve farklı bir bütünlüğü gerçekleştirmesi” mümkün değil midir?

Halen Kültürpark Atlas Pavyonda süren İzmir Akdeniz Bienalindeki Hırvat Sanatçı Viladimir Novak’ın işi buna cevabı veriyor. Tek tek çok kırılgan olan kargılar, kamışlar biraraya getirildiğinde çelik gibi güçlü oluyorlar.

Bütün mesele bu farklı bütünlüğü yakalayabilmede.

Akdenizlilik... Dünyaya bir kültürü egemen kılma imkânım olsaydı bu, mutfağından sosyal ilişkilerine kadar Akdeniz kültürü olurdu. Akdenizlilikte yaşamak için doğulur….

29-30 Haziran’da İZİKAD ev sahipliğinde gerçekleşen MİD OF MED-Akdeniz Havzası İş Dünyası Zirvesi (Mediterranean Business Summit) beni çok etkiledi ve bu nedenle yazdım bu girişi.

Benim de katılımcı ve moderator olarak bulunduğum zirvede tema “Akdeniz’de Barış İklimi İçin Uluslararası Ticaretin İyileştirebilir Rolü” idi.

Pek hoş konuşmaların tanığı olduk. Yepyeni dostluklar ve iş birlikleri yaratıldığının birebir şahidiyim.

İZİKAD Başkanı değerli arkadaşım Betül Sezgin’in dediği gibi “Biz tarih boyunca medeniyetlerin gelişmesine, yayılmasına, paylaşmasına bir çok başlığın öncelikli olmasına ev sahipliği yapmış bir havzanın insanlarıyız.”

Bu havzada barış için, anlaşmazlıkların çözümü için Akdenizlilik ve bu ruh yeterlidir aslında.

Ne güzel konuştu Sezgin: Ortadoğu’nun batısında oturan ve ayrı diller konuşan toplumlar Akdeniz’deki çeşitliliğine dikkat çeker. Bu çeşitlilik halklar, kültürler, doğal özellikler, yaşam ve üretim biçimleri olarak büyük zenginliktir. Dünyanın büyük okyanuslarıyla karşılaştırıldığında küçük sayılan Akdeniz,  büyük coğrafi farklılıklar yelpazesini barındırır ki esas zenginlik bu çeşitliliktir; esas güç bu çeşitliliğin birleşerek tek yumruk olmasıdır.

“Akdeniz’in Ortak Değerleri ve İş Kültürü” panelini ben yönettim. Panelistler KKTC Kadın Girişimcileri Destekleme Derneği (GİKAD) Başkanı İçim Kavuklu, Ürdün’den zirveye katılan iletişim yöneticisi Shahed Deebajah, TAİDER ve Olten Sanat Başkanı sevgili arkadaşım Fatma Olten ile Anatolia Karo’nun genel müdürü Şemun Alp Biber’di. Çok iyi bir panel olduğunu söyledi izleyenler. Akdeniz’de ortak iş yapma kültürünü, hemen her ülkede geçerli aile işletmeciliğini ve sürdürülebilir kalkınmayı konuştuk.

Zirve Başarı ile sonuçlandı ama İZİKAD Başkanı Betül Sezgin’in şu sözleri aslında Akdeniz’in Anayasası olmalı diye düşünüyorum: “Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılının başında, geleceğimizi sivil bir ruh, ortak akıl, vicdan ve doğayla uyum içinde inşa etmeyi amaçlıyoruz.   İzmir İktisat Kongresi’nden aldığımız İlhamla kadın girişimciliği öncülüğünde Akdeniz Havzası iş insanları network koordinasyonun geliştirilmesinin ekonomik kalkınmadaki önemini yüksek sesle vurgulamak için büyük bir adım attık.

Aynı denize baktığımız bu coğrafyada tarih, tarım, turizm, sanat ve edebiyat, doğa, mutfak kültürü,  ve misafirperverliğimiz benzerliklerimizden sadece bazılarıdır.”

İZİKAD’ı ve bu zirveye emek ve destek verenleri tebrik ediyorum.