Ayda ÖZEREN
Metanoya!
21 Eylül 2024 Cumartesi

Müzik Önerisi: Kimseye Etmem Şikayet – Müzeyyen Senar – Kudsi Ergüner Assamble

Kimse hayatından memnun değil. Derin bir huzursuzluk, içten içe acabalar, sürekli bir başkası olma ya da bir başka yerde bulunma arzusu…

Bir dokun bin ah işit… Mevzu önemli değil şikâyet edilecek mutlaka tonlarca şey var…

Bir duruma, bir olaya, bir habere, yemeğe, trafiğe, kalabalığa, hostese, taksiye, hava durumuna, dosta, düşmana, konu komşuya, gürültüye, sessizliğe, sıcağa, yağmura…

İki kişi arasında bir husumet çıkması an meselesi. Yan baktın ya da bana bakmadın. Düz gittin

Ya da ters geldin…Bana mı dedin ya da bana mı çarptın…

İnsan insanın zehrini çabucak emiveriyor…Bu yüzden aniden yüksek gerilim hattı doğuyor.

Tansiyon çok çabuk yükseliyor.

Evet dünya kötülüklerle dolu…

Peki tüm bu kötülüklerin kaynağı ne?

Kötü düşünmek bana göre…Her şeyi kendinle ilgili sanmak.

Hep mağdur olduğunu düşünmek. Kurbanı oynamak…

Ders çıkarmamak…

Aslında seçim senin.

Seçimlerin tutumunu belirliyor…Olaylara bakış açını şekillendirip seni tepkisel yapıyor. Ani tepki veriyorsun.

Ve gerginsin, sürekli şikayetçisin…Memnuniyetsizsin…

Kaosu yaratan da sensin, çözümsüzlüğü de sensin.

Metanoya!

Kökeni Antik Yunana dayanan bir terim. Meta ötesinde ve değişim nous ise zihin akıl demek…

“Zihnin ötesine geç!”

Ya da…

“Kendini aş!”

Metanoya kendi benliğimizi sorgulamak ve bencillikten sıyrılmakla başlıyor. Bu şekilde daha yüksek bir bilinç düzeyine ulaşmak için kendimize fırsat tanıyoruz.

Metanoya bir tür kişilik değişimi aslında…ya da tabiri caiz ise “RUHSAL DÖNÜŞÜM”

Metanoya için yaşamlarımızda köklü değişime ve yeni bir bakış açısına ihtiyaç var.

İlk olarak kendini sorgulamakla başlıyor her şey. Düşüncelerimizi, davranışlarımızı gözden geçirip kendimize kendimizi iyice ve dürüstçe tanıma fırsatı yaratıyoruz. Bir dizi filmi seyreder gibi üst bir akıldan kendini gözlemlemek ve artıları eksileri tespit etmek…Duygularının farkına varmak…

Öfkenin nedeni, mutsuzluğun sebebi, kırgınlığının arkasında yatanı sor açıkça kendine ve doğru cevapları alana kadar sars benliğini…

Kolay değil en zoru insanın kendine dürüst olabilmesi. Ego denen o duvara sürekli çarpıp düşmesi…

Başkalarının seni nasıl gördüğüne göre yaşadığın için kendi içine ördüğün duvarı aşamıyorsun aslında. O duvarı kıracak olan da kendi derinliğinle ya da karanlığınla seni karşı karşıya bırakacak olan da cesurca kendine sorduğun sorular.

O sorular cevapsız kaldıkça sahip olduğun bedene hapsolduğun gibi senin için tasarlanmış yaşama ve ruhsal kalıba da hapissin…

Aş kendini!

Olduğun halinden memnun musun?

“Deniz kıyısında bir ihtiyar taşçı bir kayayı yontmaktadır. Güneşin alnında çalışmaktan kavrulur ve Tanrıya yakarır keşke güneş olsaydım. Hikâye bu ya Tanrı onu duyar ve “ol” der. İhtiyar güneş oluverir. Fakat bulutlar gelir güneşi örter. Güneşin hükmü kalmaz. Bu sefer bulut olmak ister ihtiyar. “ol” der Tanrı bir kez daha. Bulut olur. Rüzgâr alır götürür, rüzgârın oyuncağına dönüşüverir. Rüzgâr olmak istediğinde her yere egemen oluverir. Fırtına olur, kasırga olur tam keyfi yerine gelmişken koca bir kayaya denk gelir. Kayayı delip geçemez ve Tanrı kaya olmasına da izin verir. Dimdik ve en güçlü şekilde ayakta durmaktadır artık dünyaya karşı. Lakin sırtında bir acıyla uyanır bir sabah. Bir ihtiyar taşçı kayayı oymaktadır”

Kaderi sevmek, acısıyla tatlısıyla bizim için olanı yaşamak, ANLAMAK, öğrenmek ve devam etmek zorundayız.

Kendimizi aşmanın en doğal yolu da kendimizi bilmek, yaşadığımızı anlamak ve yaşadıklarımızdan öğrenmek…Ve dönüşmek…

Daha yüksek bir amaca adanmak…Hayatın özünü keşfetmek…

Belki de ülkece yaşadığımız tüm bu gerginlik ve duygusal krizler kendimizi keşfetme sürecine girdiğimizin belirtisidir.

Bu krizlerle yüzleştikçe içsel gölgelerimizle buluşup daha iyi bir biz yaratacağız.

Eski düşünce kalıplarımızdan sıyrılıp yeni bir bilinç seviyesine ulaşıp özgürleşeceğiz.

Metanoya Vatanım!

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Adnan Sözeri 21 Eylül 2024 Cumartesi 10:38

Teşekkürler Guvernörüm. Çevremde bu makalenizi göndereceğim birkaç kişi var. Bakalım anlayabilecekler mi?

Yorumu oyla      0      0  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
50 yıl önce nasıl katil oldu?
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Metanoya!
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve bugün Türkiye (2)
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türkiye'nin İslam’la sınavı
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kamu yararı Çeşme Projesi’nin neresinde?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
12 Eylül ve yeni Anayasa
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Atatürk’ün Toprak Kanunu ya da feodalizmin tasfiyesi uğraşısı
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Siber ve milli!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Germir bağları
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Müzik ve mandolin
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva