Tayfun MARO - Merkez sağın oyları CHP’ye gelir mi?

Tayfun MARO

[email protected]

Merkez sağın oyları CHP’ye gelir mi?

21 Nisan 2011 Perşembe

CHP, sağın kimi simge isimlerine milletvekili aday listelerinde yer verdi. Parti vitrinine koyulan bu isimlerden merkez sağın oylarını çekmesi bekleniyor olmalı.

CHP’nin zaman zaman başvurduğu bu yöntemin pek işe yaradığı söylenemez. Partide siyaset yapma olanağı bulamayan sağ eğilimli siyasetçiler sonunda partiyi terk ediyor. Son olarak İlhan Kesici CHP’den ayrılmıştı.

Sorun şu ki, sağ cenahtan gelen siyasetçiler konu mankeni olarak parti vitrinine çıkarıldığından, halk, verilmek istenen mesajı ciddiye almıyor. Merkez sağdan CHP’ye geçen siyasetçiler de, parti içinde salt bir figür olmaktan hoşnut olmasalar gerek.

Sosyal demokrat ideolojinin sunduğu önemli bir olanağı anımsamakta yarar var: Sol ve sağ kanatlarda siyaset yapma olanağı.

CHP’de sol ve sağ kanat hareketleri oluşsa; sağ kanat üretim sorunlarını tartışsa, deyim yerindeyse, pastayı büyütmek için kafa yorsa; sol kanat, sosyal refah devleti ve çağdaş hukuk devleti üzerine kafa yorsa, büyüyen pastadan halkın nasıl daha çok pay alacağını tartışsa, fena mı olur?

Maddi temeli olmayan hizipler oluşturup birbirini yemek yerine, sosyal demokrat sağ ve sol kanat hareketlerini oluşturmak ve CHP’yi bu kanatlarla iktidara uçurmak, hiç kuşkusuz bu ülkeye yapılacak en büyük iyilik olacak.

Biliyoruz ki sosyal demokrasi, kapitalist sistemin kuralları içinde hareket ederek emek ile sermaye arasında uzlaşma sağlamayı hedefler. CHP’nin bu uzlaşmayı sağlaması, ağırlıklı olarak savunduğu emekçi kitlelerin yanı sıra, burjuvazi ile de diyalog kurmasına bağlı.

Demem o ki, CHP korkularından kurtulup iş dünyası ile diyalog kurmalı.

Yanlış anlaşılır korkusuyla TÜSİAD’a randevu vermeyen liderlerin yarattığı siyasal tutum, sosyal demokratların benimseyeceği bir tutum olmasa gerek.

Merkez sağdaki siyasal çöküş sonucu boşalan merkez AKP tarafından dolduruldu. Bu durumdan hoşnut olmayan iş dünyasının belli bir kesimi arayış içinde. Sosyal demokratların iş dünyası ile buluşması için önemli bir olanaktır bu.

CHP’nin iş dünyası ile etkili bir diyalog oluşturma ihtimali AKP’yi tedirgin ediyor. Bu yüzden AKP basını, CHP’nin solculuğunu sorgular oldu. Sol bir partinin sağcı siyasetçilerle ne işi olurmuş!..

Yeni CHP yönetimi, merkez sağın tedirgin kesimlerini CHP’de toplayarak sağ sosyal demokrat kanadı oluşturmayı başarırsa, sağcı siyasetçilerin CHP’de ne işi olduğunu hep birlikte görürüz.

CHP’nin sosyalist bir parti değil, sosyal demokrat bir parti olduğu unutulmamalı. Merkez sağ ile sosyal demokrat ilkeler çerçevesinde uzlaşma olasıdır.

Türkiye çıkış arıyor. Toplumsal değişimi yönetme iddiasında olan iktidar kadroları tekin değil. Toplumda ciddiye alınması gereken ayrışmalar başladı. Ülke kaosa gidiyor.

Burjuvazi sosyal demokrasi fikrine sıcak bakarsa, ülkede durum normalleşme yoluna girer. Toplumda konsensüs koşulları oluşmaya başlar.

Çökmekte olan toplumsal mutabakatın restorasyonu, sosyal demokratların bu konudaki kararlı politikalarına ve burjuvazinin bu kararlılığı doğru algılamasına bağlı.

CHP’nin, toplumun bütün kesimlerini uzlaştıracak sosyal demokrat ilkelere dayalı politikalar oluşturması desteklenmeli.

CHP’nin kapılarını merkez sağa açması sosyal demokrat sağ kanat hareketine yol açarsa, merkez sağ oylarının CHP’ye yönelmesi hayal olmaktan çıkar.

Yazdır

Önceki sayfa

Sayfa başına git

YORUMLAR

Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.

Orhan Tungaç

21 Nisan 2011 Perşembe 12:55

Yazılarınız fikirlerimizi geliştirip zenginleştiriyor. Bu zenginliğe ben de bir iki cümle ile katkı yapmak istedim . // Kanatları olan sosyal demokrat parti vardı. Partinin sağ kanadının lideri , partinin genel başkanı olunca sol kanadı budadı. Budama , seçimle gelen yönetimlerin görevden alınması , yerine yenilerinin atanması işlemini takiben milletvekillerinin ve yerel yönetimlerin tek elden belirlenmesi ile gerçekleşti. Onsekiz yıl aralıksız süren bu yöntem sosyal demokrat partiyi dilsiz parti haline getirdi. Partinin sol kanadının budanması ve sağ kanadında ki çap sorunu, sosyal demokrat partiye güvenme konusunda zaten ürkek duran sermaye kesiminin tedirginliğini de arttırdı. Eski bildikleri yolu tekrar izlemeleri süreci devam etti. Artık çağımızda sermaye kesimi de bir yerden emir alarak hareket eden siyasi örgütlerin yerine , özgürlüğü içselleştirmiş siyasi örgütleri tercih ediyorlar sanıyorum. ' Uçması için kanatlarını takması ' diye tanımladığınız sosyal demokrat parti , önce kendi içinde özgürleşecek , sonra kanatları özgürleşecek . Bu özgürlükler sonucunda partinin sağ kanadı , kaşarlanmış devşirme siyasetçiler yerine , demokrasi bilinci gelişmiş , yeni güvenilir , donanımlı , el etek öpmeyi onur sorunu yapan kadrolarla temsil edilecektir. Sermaye kesimine güven ancak böyle verilebilinir. İki yüzlü fırsatçı siyasetten uzaklaştıkça bir de... Ve , merkez sağ oyların ilkesizliğe! rağbet etmediğini anlamış olmalıyız. Yoksa oylar yerinden neden kımıldasın ki?

Yorumu oyla 15 6