Fikret İLKİZ
Mahremiyet ve magazin
12 Ekim 2009 Pazartesi

Magazin basını kişilerin ’“mahremiyetine’” girebilir mi?
Basın özgürlüğü karşısında ’“mahremiyetin sınırı’” nedir?’¶
Mahrem kelimesi ’“gizli, herkese söylenmez; herkesçe bilinmemesi gerek’” anlamında kullanılır. ’“Mahremiyetine girmek’” ise ’“bir kimsenin özel hayatını öğrenecek kadar ona yakın olmak’” demektir.
Temel kural: Herkesin özel hayatına saygı gösterilmesini isteme hakkı vardır. Özel hayatın gizliliği ve korunması temel insan hakkıdır. Bu hak kamu makamlarına, topluma ve diğer bireylere karşı korunacaktır. Özel hayata saygı hakkı; kişinin en ufak dış müdahale olmaksızın, kendi hayatını dilediği gibi sürdürmesi ve serbest olması hakkıdır. 
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 8.maddesine göre ’“ Her şahıs özel ve aile yaşamına, konutuna ve muhaberatına saygı gösterilmesi hakkına sahiptir. Bu hakların kullanılmasına resmi bir makamın müdahalesi demokratik bir toplumda ancak milli güvenlik, kamu huzuru, ülkenin iktisadi refahı, düzenin korunması için zorunlu ölçüde, kanunun izin vermesi şartıyla gerçekleşebilir’”. 
 
AİHS’’nin 8 inci maddesiyle korunan ’“mahremiyet hakkı’”; Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisinin 428 (1970) sayılı kararı ile kabul edilen Kitlesel İletişim Araçları ve İnsan Hakları Bildirisi’’nde; ’“bir kişinin hayatını minumum müdahaleyle yaşama hakkı’” olarak tanımlamıştır. 
 
Bildiriye göre ’“mahremiyet hakkı’”, kişinin hayatını en az müdahale ile sürdürmesidir.  Bu hak ’“özel hayatı, aile ve ev hayatı ile kişinin fiziksel ve ruhsal bütünlüğünü, onur ve itibarını, kişiyi olduğundan farklı göstermekten kaçınmayı, gereksiz ve utandırıcı şeylerin açıklamasını, özel fotoğrafların izin alınmadan yayınlanmamasını, casusluğa karşı korumayı, haklı görülemez ve kabul edilemez yerli yersiz konuşmayı, özel iletişimin kötüye kullanılmasına karşı korumayı, kişi tarafından gizli olarak iletilmiş ve elde edilmiş bilgilerin ifşa edilmesine karşı korumayı ’…içerir’”
 
Deklarasyon da belirtildiği gibi; ’“Kamusal hayata karışmış olan kimsenin özel hayatına saygı özel bir problem ortaya koyar. ’“nerede kamusal hayat başlarsa, orada özel hayat biter.’” demek bu problemi çözmek için yeterli değildir. Kamusal hayatta bir rol oynayan kişi, özel hayatının korunması hakkına sahiptir; şu şartla ki, özel hayatı kamusal hayatı üzerinde etkili olmasın. Bir kişinin gündemde olması onu mahremiyet hakkından yoksun kılmaz’”. Kamuya mal olmuş kimseler özel hayatlarına saygı konusunda diğer insanlarla aynı haklara sahiptirler.
 
AİHS’’nin 8 inci maddesinde garanti altına alınan ’“mahremiyet hakkı’” insanları sadece kamu otoritelerinin müdahalelerine karşı değil, fakat aynı zamanda kişilerin müdahalelerine ve kitle iletişim kuruluşlarının da müdahalelerine karşı da korumayı zorunlu kılar. Ulusal yasalar bu korumayı garanti edecek hükümler içermelidir.
 
Konu ile ilgili en önemli kararlardan birisi Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin ’“Case Of Von Hannover v. Germany’” (24 Haziran 2004 59320/00) kararıdır. Kararın konusu Prenses Caroline’’nin yayınlanmış fotoğrafları hakkındadır.   Caroline 1990 yılından itibaren bir çok Avrupa ülkesindeki bulvar gazetelerinde kendisine ve aile yaşamına ilişkin resimlerin yayınlanmasını önlemeye çalışmış ve bunun için birçok dava açmıştır. AİHM ’‘nin kararına konu olan dava konusu resimler Burda yayın evine bağlı  Bunte, Freiztset Revü dergisi ile Heinrich Bauver yayınevine bağlı Neue Posta dergilerinde yayınlanmıştır.
 
Bu karar çevirisi Araştırma Görevlisi H.Burak Gemalmaz tarafından yapılmış ve ’“Özel Yaşam, Medya ve Ceza Hukuku Karşılaştırmalı Güncel Ceza Hukuku Serisi 7.’” de (Seçkin Yayınevi. Ankara.2007) yayınlanmıştır.
 
Karar hakkında Gemalmaz tarafından yapılan değerlendirmeye göre;  AİHM bu vakada, özel yaşam alanının neye göre belirleneceği hususunda birbiriyle bağlantılı iki ölçüt getirmiştir.
 
Birinci ölçüt ilgili kişinin toplumdaki ’“görevi/işlevi’”dir. İkinci ölçüt, birinci ölçüte uyan kişi hakkında yapılan haberin ’“toplumdaki bir tartışmaya katkı sağlamasıdır’”. Buna göre, birinci ölçüt ’“kişinin niteliğini’”, ikinci ölçüt ise ’“yayımlanan haberin niteliğini’” dikkate almaktadır.
 
Bu iki ölçüte uymayan bir yayın, özel yaşam hakkına aykırı olacaktır.
 
Özel hayatın gizliliğine saygı ve ifade özgürlüğü kavramları arasındaki denge, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin özel hayatın gizliliği ile ilgili 8 inci ve ifade özgürlüğü ile ilgili 10 uncu maddelerinde belirtilen kurallara uygun olmalıdır.
 
Son yaşanan olaylarda gözlenen duruma göre magazin basını; kişilerin mahremiyet haklarını basın yayın yoluyla ihlalde ’“başarılı’”, basın özgürlüğü sınavında ise başarısızdır.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 14 yorum var, 10 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
cemıl işyapan 13 Aralık 2014 Cumartesi 20:16

mehmetcim siz altınorduyu alırken ilk karsıcıkan ben olmustum fakat anladım ki biz bugune bır şey yapmamısız havanda su dogmusuz 35 sene altınordunun her kademesınde çalıştım hem paramı bu onemli degıl esas zamanımı verdım hep bu gunler ıcın allah omur verirse bırde super lıg gorursem...... tesekkurler sayın seyit mehmet ozkan yolun açık olsun sevgiler,

Yorumu oyla      13      6  
Kemal Kıvrak 11 Aralık 2014 Perşembe 18:30

Futbol Okulları çalışmamız hızla devam edıyor.Artık Futbolcularımızı her an takıp edebileceğiz.Her sanıye yanlarında olacağız.3.800 futbolcu adayımızı Bilgisayar analizi ile -Sıfır Hata-Biyonik Futbolcu yapmaya çalışacağız..Resimlerden kesıtler:

Yorumu oyla      14      6  
Kemal Kıvrak 11 Aralık 2014 Perşembe 18:21

Tebrikler Başkan.Yolun açık olsun..Bizimde tuzumuz bulunur inşallah Türk Futboluna,,Bilgisayar Programıyla başta ALTINORDU muz olmak üzere Türk Futbolu nun gelişmesine yrdc olacağız inşallah..

Yorumu oyla      14      6  
mehmet 10 Aralık 2014 Çarşamba 18:36

Mehmet beyin anlattıklarını bende 25 yıl önce hayal ederdim,kendimde futbol oynamayı çok severdim,keşke şimdiki mehmet beyin çocuklara verdsiği imkanlar bizdede olsaydı ne güzel olurdu .Altınorduda şimdi oynayan çocukların hepsi çok şanslı imkanlarının kıymetini bilmeli,çünkü gelecekte inşallah onların başarıları tarihe altın harflerle yazılacak,Gönlüne ,kalbine ,Aklına sağlık Seyit başkan yolunuz açık olsun İnşallah.

Yorumu oyla      22      7  
murat gök 10 Aralık 2014 Çarşamba 16:44

Mehmet abicim, siz türk futboluna ALLAH tarafından seçilip gönderilmiş ilk ve son peygambersiniz...ömrünüze bereket .insallah ALLAH IN izniyle çok büyük başarılara imza atacaksınız yetiştirdiğiniz fulbolcularla ..o zaman sizi anlayıpta anlamak istemiyenlerin yüzüñü merak ediyorum.tekrar ÖMRÜNÜZE BEREKET ..

Yorumu oyla      26      7  
Yasin 10 Aralık 2014 Çarşamba 16:29

Altınordu'nun geleceğini görüyorum. Çok parlak, çok. Aman nazar değmesin.

Yorumu oyla      24      7  
Balıkçı Recep 10 Aralık 2014 Çarşamba 15:46

Bütün kulüplere örnek olacak başkan helal olsun.spor yalnızca oyun değildir güzel ahlaklı insanlar yetiştirmektir.Bu sayede türk futbolu istediği yere ulaşacaktır.Biz seyircilerin her ne sonuç alırsa alsın sahada alın teri döken futbolculara saygı gösterip sahip çıkmalıyız bütün izmir takımlarının seyircilerine sesleniyorum izmir takımlarının bugünkü durumu fanatizm yüzündendir çünkü fanatizm şiddeti körükler tirübünden hızla aileler ve gerçek futbol severler kaçar sonuç olarak kulüpler maddi ve manevi sıkıntıya düşerler.

Yorumu oyla      25      7  
Kadir 10 Aralık 2014 Çarşamba 14:40

Sayın Başkan'ın plan,strateji ve ilkelerine saygı duyuyor ve gönülden başarılar diliyorum.Ancak bir sözüm var;futbolcu seçiminde uyguladığınız bu kriterleri teknik direktör için de uygulamanız gerekmiyor mu? Bu yıl PTT 1.lig'de maalesef Sayın Eroğlu'nun yetersiz kaldığını görüyoruz.Bu takımın hala bir duran top repertuarı yok!..Bunu neden mi söylüyorum,çünkü bu yıl A.Ordu çok zor gol atıyor.Elinde Sinan(1.97),Murat(1.87),Yusuf(1.81),Rıza(1.89),Çağlar(1.87) gibi 5 tane stoper var ve bir tane korner golü yok!..Bunu sağlaması gereken teknik direktör değil midir? Sayın Başkan'ım futbolun bir de bu yönünü irdelemenizi rica edeceğim.Saygılar...

Yorumu oyla      16      11  
TORBALILI 10 Aralık 2014 Çarşamba 14:39

inşallah futbolumuzda sizin gibi şahsiyetli kişiler artar da futbolumuz düzlüğe çıkar.gönülden tebrikler MEHMET bey.

Yorumu oyla      22      7  
ALTAYLI 10 Aralık 2014 Çarşamba 13:09

Helal olsun, Allah bize de böyle başkan nasip etsin.

Yorumu oyla      25      7  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Erkekler bastığım kaldırımı öperdi!’
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
CHP ne yapmalı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Neden toprak reformu yapılmalı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Eril toplumda kıyamet alametleri...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’e kruvaziyer niye gelsin?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva