Ümit YALDIZ
Kral dairesi ekibi!
9 Ağustos 2010 Pazartesi

 
Nikah şahidi olmak için geldiği İzmir’’de, turistik ilçe Çeşme’’ye bir otelin kral dairesine karargah kuran CHP Antalya Milletvekili  Deniz Baykal, İzmir ve CHP siyasetini epey ısındırdı.
Şahit olduğu ilk nikah dün akşam olmasına rağmen kente 48 saat önce gelen Baykal’’ın ne yapmaya çalıştığı da ayan beyan ortaya çıktı. Genel Başkanlıktan ayrıldıktan sonra memleketi Antalya dışında pek de görülmeyen Baykal’’ın İzmir’’de katıldığı nikahlardan çok, yaptığı ikili, üçlü, beşli zirveler öne çıktı.
Baykal’’ın üç günlük İzmir programına kronolojik sıralamasına göz atarak ne yapmaya çalıştığını biraz daha anlamaya çalışalım.
Havalimanı’’ndaki karşılama ’‘zayıf’’ kalınca, gelenleri zorda bırakmama bahanesiyle polis otosuyla gazeteciler atlatıldı.
Eğer Baykal’’ın amacı birlikte görüldüğü isimleri (CHP Genel Merkezine karşı) zorda bırakmamak olsaydı, sonraki günlerde çoğunluğu ’‘eski’’ sıfatlı onlarca partiliyle poz vermez, Kral Dairesi’’ndeki karargahına davet etmez, ettirmezdi.
İzmir programının her dakikası planlanmış gibiydi. İzmir’’e tek başına gelecek, az bir kişi tarafından karşılanacak, ’‘korkanlar, korkutanlar’’ polemiği yaratılacak, ’‘eski lidere vefa’’ ajitasyonuyla insanlar harekete geçirilip, buna rağmen gelmeyenlere telefon edilecek, ettirilecek ve İzmir’’de gövde gösterisi yapılacak.
Yapıldı mı?
Evet, kesinlikle’…
Kime karşı?
Genel Sekreter Önder Sav’’a karşı?
İstifasındaki dönüş kararlılığını usta bir manevra ile tersine çevirip, ülkenin ve partinin önünü açan Sav’’a karşı.
Baykal’’ın dört günlük İzmir programında açıkça ortaya çıkan bir şey daha var ki, Sav’’a karşı yıllarca ’‘ekipçi’’ eleştirisini öne çıkaran Deniz Baykal ve arkadaşlarının gelinen noktada, aynı mantığı/metodu benimsemiş olmalarıydı.
Tam bir ekip gibi davrandılar İzmir’’de.
Eski İl Sekreteri İdris Yücel Özen’’in beş yıl önce dönemin İl Başkanı Selçuk Ayhan’’ı Sav ekibinin elinden kurtarmak için yaptığı eleştiri geldi aklıma birden’…
Sav ekibinin muhasara edip, istifasını istediği Ayhan’’ı korumak için kendini feda eden ve Sav ekibi için ’‘İsmail Ağa Cemaati’’ benzetmesi gibi talihsiz bir açıklama yapan Özen’’e bir soru yöneltmenin vakti sanıyorum geldi?
Çeşme’’deki Kral Dairesi’’nde konuşlanıp, neredeyse tuvalete bile birlikte giden Baykal ve arkadaşlarına ne demeli Sayın Özen?
Kral Dairesi ekibi diyebilir miyiz mesela’…?
 
Tabi ki bu süreçte Baykal’’ın eski kurmaylarından aldığı lojistik desteği de unutmamak gerekiyor. Deniz Bey’’den sadece bir saat sonra İzmir’’e avdet eden Eski Genel Başkan Yardımcısı, son dönemin baş Baykalcısı Yılmaz Ateş’’in onlarca partiliyi telefonla arayarak karargaha davet ettiğini biliyorum.
Baykal’’ın İzmir’’de 15 kişi ile karşılandığını öğrenen ve buna üzüldüğü yüzünden okunan Eski MYK Üyesi Savcı Sayan’’ın da bir gün sonra apar topar geldiği kentte, kendisine yakın isimlerle Deniz Bey’’in gazeteciler cemiyeti programına adeta çıkarma yaptığını da izledik.
Sahneye en son çıkan isim ise bir dönem Baykal’’ın sağ kolu olarak bilinen Eski Genel Sekreter YardımcısıMehmet Sevigen’’di.
CHP Genel Merkezi’’nin hakkında soruşturma açtığı belki de bir süre sonra ihraç kararı vereceği Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı’’nın oğlunun nikah şahitliği Baykal’’ın deyimiyle sadece ’‘İnsani bir tavır’’ olarak nitelendirilebilir mi?
Ya düğüne tam kadro katılıp Tatı’’ya sahip çıkma refleksidir bu ya da parti içi muhalefet hareketinin merkezine İzmir’’i yerleştirme harekatı.
İnsani tavır, falan, filan’…. Laf-ı güzaf!
 
Peki, İzmirli siyasetçiler, belediye başkanları bu süreçte nasıl bir sınav verdi? Baykal’’ın gerçek niyetini görmelerine rağmen alet olmalarına ne demeli?
Sadece vefa duygusu muydu İzmirli siyasetçileri Çeşme karargahına götüren, Deniz Baykal’’la yan yana fotoğraf vermelerine sebep olan?
Bence değildi’…
Kesinlikle değildi. Tek kelimeyle basiretsizlik’… Ya da düpedüz körlük!
Baykal’’ın eski kurmaylarından gelen, ’“Bakın devran döner, yarın ne olacağı belli olmaz. Bu harekete omuz verin’’ türünden aba altından sopa göstermelere karşı ’‘tırsak’’ bir tavır sergiledi pek çoğu.
Bazılarının gidecek yeri yoktu. Bazıları siyasi ömrünü tamamlamıştı belki’…
Ama pek çoğu basiretsiz, kör hatta tırsak bir tavır sergiledi.
**
Aziz Başkan’’dan başlayalım isterseniz.
Havalimanı’’na temsilen giden ya da gönderilen isim Genel Sekreteri Ersu Hızır’’dı. Çeşme’’deki karargaha giden ya da gönderilen ilk isim Danışmanı Bilgin Erünal oldu.
Ardından aynı günün akşamında Aziz Başkan’’ı Deniz Bey’’le yemekte gördük.
Sonrasında da Tatı’’nın düğününde yan yana nikah şahidi’…
Başkan Kocaoğlu’’nun ne Ercan Tatı’’yı ne de Baykal’’ı sevmediği sadece tarafımdan değil tüm tarafından İzmir bilinen bir gerçek.
Kocaoğlu’’nun Tayland gezisi ve sonrasında yaşadıklarını, arsenik krizinde aylarca yalnız bırakılmasını, en Baykalcı il başkanı Kemal Karataş’’la kavgalarını, 2009 Büyükşehir adaylığı sürecinde aylarca karnının ağrıtılmasını unuttuğunu sanmıyorum.
Çünkü Kocaoğlu’’nun da en bilinen özelliği asla unutmamasıdır. O zaman neydi Baykal’’ın üç günlük programının neredeyse her dakikasında boy göstermesinin esbab-ı mucibesi?
Yoksa, yılların anti Baykalcısı Kocaoğlu, muhalefete düşünce Baykalcı mı kesildi başımıza? Bazılarında muhalif olmak kronik bir durumdur ya. O bakımdan.
Yoksa Sayın Başkan’’ın tek amacı son il yönetim kurulu atamasında kalesine giren Sav golünü çıkarıp, açıktan Genel Sekreter’’e mesaj vermek miydi?
Bülent Baratalı, Türkan Miçooğulları, Cevat Durak ve Faik Tütüncüoğlu gibi isimleri  anlarım da’…(Onlar samimi Baykalcıdır çünkü)
Ertam Özen’’i yine anlamadım doğrusu.
Yıllarca Sav’’la siyaset yap, son kongrede Sav’’ı yok etmeye programlan, kurultayda devran dönünce Ankara’’ya (Sav ve Erten’’e) onlarca cep mesajı ve faks gönder. Araya aracı sok.
İlk fırsatta koşa koşa Çeşme’’ye karargaha koş.
Dr. Hakan Tartan’’a da hiçbir diyeceğim yok. Kamil Sındır’’a da’… Hasan Karabağ’’a da’…
Bu üçlü oturdukları koltuğu doğrudan Baykal’’a borçlu’…Vefa örneği sergilemeleri normal’…
Kaderlerini tayin eden sihirli cümle Baykal’’ın iki dudağı arasından çıktı çünkü. Baykal ’‘ol’’ dedi ve ’‘oldular’’, ’‘öl’’ dese öleceklerdi. Tabi ki siyaseten.
Kemal Karataş, Ekrem Bulgun gibilere zaten hiç lafım olamaz.
Gidecek yerleri kalmadı çünkü.
 
Şimdi beni eleştiri yağmuruna tutanlara birkaç soru?
Baykal’’ın partisi tarafından soruşturma başlatılan bir belediye başkanının nikah şahidi olarak boy göstermesi,
Tüm eski kurmaylarıyla birlikte Çeşme’’de karargah kurup, insanlara telefon açtırıp, aba altından sopa göstermek suretiyle, ’‘bir gece ansızın gelebilirim’’ şarkısını hatırlatması’…
Parti üst yönetimi hakkında açıktan muhalefete başlaması’…
İkili görüşmelerde, medyada başta Genel Sekreter Sav olmak üzere üst yönetimi yerden yere vurması’…
Bir bakıma dönüş senaryosu yazmaya başladığı izlenimini vermesi;
Sizce normal mi?
Partinin referandum gibi kritik, kaotik bir süreçten geçtiği dönemde hem de?
’‘Normal, burası CHP, olur böyle şeyler’’ diyorsanız eğer’…
Ben size yardım edemem.
Acilen bir siyaset doktoruna görünün.

***

Aslında bugün, Baykal’’ın İzmir programına kimler katıldı, karargahta kimlerle görüştü? Şeklinde bir başlık atıp, isim isim analiz yapmayı planlıyordum.
Üç günlük programı görünce vazgeçtim.
Hem liste epey uzun hem de katılan isimlerin pek çoğu siyaseten ihtiyar heyeti’… Yorum, analiz yapmaya değmeyecek nitelikte.
Çünkü bizde
 
O nedenle ’“Baykal’’ın programına kimler katılmadı?’” listesi üzerinde çalışıyorum. Sanıyorum bu listeyi yazınca kimlerin katıldığı da ortaya çıkar.
 
Kimler katılmadı?
1-Kemal Anadol (TBMM Grup Başkan Vekili)
2-Güldal Mumcu (TBMM Başkan Vekili)
3-A. Rezzak Erten (Genel Sekreter Yardımcısı, İzmir Milletvekili)
4-Rıfat Nalbantoğlu (İzmir İl Başkanı)
5-Sıtkı Kürüm (Karabağlar Belediye Başkanı)
6-Halil İbrahim Şenol (Gaziemir Belediye Başkanı)
7-Metin Solak (Çiğli Belediye Başkanı)
8-Tahir Şahin (Menemen Belediye Başkanı)  
9-Abdül Batur (Narlıdere Belediye Başkanı)
10-Mustafa İnce (Güzelbahçe Belediye Başkanı)
11-Karşıyaka dışında hiçbir ilçe başkanları.
12-Metropol dışındaki belediye başkanlarının çoğunluğu.
 
 
 
 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İşte 'gülen' ilk fotoğrafı!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva