Yaklaşan referandum ve genel seçim, CHP’’deki ’‘kan’’ değişimi, merkez sağdaki hareketlilik, artan terör olayları, dış politikadaki ’‘eksen kayması’’ derken siyasette oldukça yoğun bir sürece girdik. Sadece ulusal bazda değil, yerel de kazan kaynıyor.

 

Belediyelerimizde yaşananlar’…

 

Buca Belediyesi’’nde hale netleşemeyen bir istifa!

 

Güzelbahçe’’de iki sütuna ancak girebilecek bir haberin dokuz sütuna manşet yapılması’…

 

Ekrem Bulgun yönetimindeki görevden alınma, olağanüstü kongre telaşı.

 

AKP İzmir teşkilatındaki karmaşa, referandum hazırlığı’…

 

Üç ilçe başkanının (Seferihisar, Güzelbahçe, Kemalpaşa) ilçe başkanları toplantısında resmen İl Başkanı Ömür Kabak’’a bayrak açması, milletvekilleri arasındaki gerginlik, gruplaşma’…

 

Ve de CHP MYK’’sından çıkan, dumanı üstünde, kimilerine göre sürpriz benim içinse önemli kararlar.

 

Tüm bunlar üzerinde durulması, arka planı araştırılması gereken maddeler. 

 

Biz Buca’’dan başlayalım en iyisi.

 

Buca Belediyesi’’nde Başkan Yardımcısı Halit Kurt’’un istifasını geçiyorum. Çünkü, Başkan Ercan Tatı’’nın masasına konulduğu iddia edilen istifaya ilişkin, kulisler çalkalanırken kendisinden net bir açıklama gelmedi hala.

 

**

 

Ancak CHP MYK’’sında görüşülen ve PM’’ye sevk edilen ’‘Dr. Levent Köstem’’e af’’ maddesi ise sadece Buca için değil İzmir için de son derece önemli.

 

12 Haziran’’da kaleme aldığım, bu sütunlardan ’“Kasırga’’ başlığıyla yayınlanan ve ’‘malum operasyonu anlatan’’ yazıdan bir bölümü hatırlatalım:

 

  İşte Dr. Levent Köstem’’in, Adnan Öztekin’’in konuşmaları, önergeleri, uyarıları  ortada’…

 

 

İşte böyle demişiz 12 Haziran’’da. İzmir kamuoyunun yakından tanıdığı, sevdiği Dr. Levent Köstem’’e geçen yıl ’‘bir yıl hak mahrumiyeti’’ veren CHP, cezasının bitmesine birkaç gün kala, verdiği cezayı kaldırmak için harekete geçiyor.

 

CHP aynı CHP’…

 

Buca aynı Buca’… 

 

Köstem aynı Köstem’…

 

 

İki nedeni var. Birincisi Baykal sonrası açılan beyaz sayfa’… İzmir özelinde Çiğli Belediye Başkanı Metin Solak’’a yapılan, Buca’’da Köstem’’den esirgenmiyor.

 

İkincisi ve bence en önemlisi de Köstem’’in parti disiplinini hiçe sayarak, ceza yeme pahasına yaptığı açıklamalarında haklı çıkmış olması.

 

Operasyona konu olan ’‘Çöp ihalesi’’ başta olmak üzere Başkan Tatı yönetiminin hatalarını, kendi cephesinden kamuoyu ile paylaşan Dr. Levent Köstem’’i, ’‘kasırga’’ operasyonu haklı çıkarmış oldu. Henüz ceza almamış olsalar da operasyonla birlikte Buca Belediyesi’’nin iki üst düzey yönetici tutuklandı çünkü. Bu bile yeter!

 

 

Kentin saygın spor hekimlerinden Dr. Köstem’’e, ’‘muhalif’’ damgası vurup, ’‘siyasi suçlu’’,  ’‘disiplinsiz, yaramaz çocuk’’  psikolojisi/hissi yaşatmak yerine, dediklerine kulak verilmiş olsaydı tabi ki’…

 

*

 

Olay aslında bu kadar net!

 

Köstem’’i cezasının bitmesine günler kala affederek, bu konuda ’‘tavır’’ aldığını  ortaya koyan CHP üst yönetiminden, davanın seyrine göre Başkan Tatı’’ya yönelik tasarruflar da bekliyorum açıkçası. Zaten, Tatı da ’‘arkadaşlarım ceza alırsa, görevi bırakırım’’ diyerek kendini bağlamış durumda.

 

Doğru söyleyip söylemediğine bakmaksızın, sadece konuştuğu gerekçesiyle bir meclis üyesine ’‘kınama’’ cezası veren CHP üst yönetimi, ’‘Tatı’’nın sağ ve sol kolu sayılan/kabul edilen’’ iki üst düzey yöneticisinin ceza alması halinde, önceden açıklanmış istifa kararını beklemeyecektir’’ diye düşünüyorum.

 

Kim bilebilir ki? 

 

 

Bayraklı’’daki operasyona gelince; 

 

 

Hamza Işık, Hasan Karabağ’’ın siyaseten yol arkadaşıydı’… Halen de yol arkadaşı bence.

 

Başkan Karabağ, kendi verdiği koltuğu, bir yıl sonra aldı. Verirken de alırken de kimseye danışmadı.

 

Peki, neden aldı?

 

’‘Siyasette uzun süreli birliktelik de ayrılık da olmaz’’ derler ya. İşte öyle bir şey bu da!

 

Siyasi başkan yardımcısı  Hamza Işık’’ın, kendisine yeterince yardımcılık yapamadığını  düşünmüş olabilir Karabağ’…

 

Ya da Hamza Işık’’ın siyaset yaptığına ama siyaseti kendi adına yaptığına kanaat getirip, ’‘Arkadaş burada siyaseti sadece ben yaparım’’ demiş olabilir Karabağ.

 

Kişisel web sitesine tıklaması  bile Karabağ gibi bir idarecinin karar vermesini kolaylaştırmıştır.

 

Ama operasyonun arkasında akçeli bir mesele olmadığına inanıyor, anlaşmazlığın siyasi temelde olduğunu düşünüyorum. Çünkü, kendine has siyaset üretme hakkına sahip olan Işık, akçeli konularda adını geçirmeyecek kadar dürüst biri.

 

 

Çünkü, siyasi başkan yardımcılığı bir zorunluluk değil. Gerekli ama zorunlu değil.

 

Bugünlük de bu kadar’…