Mahmut YILMAZ
Korkunun komedik halleri
31 Ocak 2014 Cuma

Akıl tutulması başlayınca korkunun komedik halleri çıkıyor ortaya.
Yürütmenin bakış açısı şüpheye dönüşüyor. Her şeyden her hareketten her ihtimalden şüphe.
Ama en önemlisi de mahkemelerden şüphe. 
İlçenin adını vermeyeceğim. İşim gereği bir nüfus kaydını elden takipli olarak mahkemeye götürmem gerekiyordu.
Kibarlığı ile, vatandaşa yaklaşımı ile ve de dürüstlüğü ile bilinen, türünün son örneklerinden nüfus memuru hiç bekletmeden evrakı hazırladı. Bir görevli ile imza için müdüre gönderdi. Biraz sonra evrak imzasız ve müdürün notu ile geri geldi.
Kaymakam Bey talimat vermiş. Bundan sonra mahkemeye gidecek evrakları kendisi imzalayacakmış. 

Muhtemelen bu tasarruf kendisine ait değildir. Yukarılardan talimat almıştır.

Neyse iş görülecek. Memurdan rica ettim. İmzaya ben götüreyim dedim. Korktular. Ancak memurla gönderebileceklerini söylediler. Ama istersem bende gidebilirmişim. Gittim. Camekanlı ana giriş kapısının önünde koruması durdurdu. Evrakı gösterdim kaymakama imzalatacağımı söyledim. Kibarca reddetti. Biz imzalatırız dedi. Orada bulunan bayan bir görevli misafiri var biraz bekleyin dedi. Bekledik. İmzaladı ve evrak görevliler eşliğinde tekrar nüfusa gitti. Oradan bana teslim edildi.
17 Aralık’ın korkusu. Güya savcıların eline evrak geçmesin diye kontrolü ellerinde tutmaya çalışıyorlar. 
Fakat bir mirasçılık belgesi için sulh hukuk mahkemesine giden nüfus kaydına ilişkin evraktan da korkulmaz ki.
Mesela mahkemelerin tapudan istediği bilgileri de kaymakam imzalayacak (veya imzalamayacak)mı. Asıl tapu evraklarına bakmak lazım ey devlet ricali. Altından bakarsın türgev çıkar, mahdumlar çıkar, bakanlar bakmayanlar çıkar.
Neme lazım devlet işi ciddi iştir.
Dikkatli olmak lazım. 
Değil mi sayın kaymakamım.
 
Böyle bir günde yazılmıştı aşağıdaki şiir.
DEDİLER
 
Devleti makama düştü yolumuz
Bu gün git yarında gelme dediler
Güldük çünkü uzun değil kolumuz
Defol git buradan gülme dediler 
 
Şaşırdık ne iştir bu hiddet niye
Bir imza işidir bu müddet niye
İşin görülmezse bu devlet niye
Sen öyle her şeyi bilme dediler
 
Hani bilgi çağı bilgisayarlar
Tuşa bassan Ankara’dan duyarlar
Belli ki devlette kaçmış ayarlar
Bir ikisi değil silme dediler
 
Anladık işleri sokarlar zora
Böylece vatandaş düşünce dara
O zaman gözüne görünmez para
Bu nedir deyince salma dediler
 
Üç kışı devirdik iki yaz geçtik
Şükrettik makamdan gene tez geçtik
Baktık ki olmamış hepten vazgeçtik
Daha çok çilen var ölme dediler…
 
 
 
 
 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen 1 yorum var.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmirli giderek kendini daha kötü hissediyor
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Acılar unutulsa da yaralar kapanmıyor!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Netameli meseleler 7
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bir portre: Sadullah Usumi
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Tire pazarında…
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
İsrailli çocuklara mektuplar (2) Barış sizin elinizde çocuklar!
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Nasıl toprak reformu yapılmalı?
Nüvit TOKDEMİR
Nüvit TOKDEMİR
Yaşamak...
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
19’undaki genç, dedesi yaşındaki adama nasıl yumruk atar?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Namağlup Göztepe!!!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva