Çok sık olmasa da kent ve siyaset haberleri, yorumları, duyuruları, etkinlikleri dışında farklı yazılar, bilgiler de misafir oluyor e-postama.

Hoş oluyor bir yudumda okuması her seferinde ama…

Tam da bugünlerde olduğu gibi sıcaktan fena halde sıkılmış/bunalmış,

Kafa çoktan tatile çıkmış ama parmaklar bilgisayar tuşlarının üzerinde takılı kalmışken…

Nasıl daha bir hoş oluyor/ iyi geliyor, bilseniz…

Bu da onlardan biri işte.

Amerika’da çıkan, oradan İtalya ve Fransa’ya yayılan, şu aralar İstanbul ve Bodrum’da da görülmeye başlayan adına ‘BookCrossing’ denilen (Türkçeye ‘kitap gezdirme’ olarak tercüme edilmiş) bir moda.

Meali, kamuya açık yerlere kitap bırakmak.

Diyelim bir parka gidip bir banka oturuyorsun, bankta bir kitapla karşılaşıyorsun.

Batıda/ABD’de yaygın olan, birçok kişinin ortaklaşa kullandığı 'çamaşır yıkama merkezine' gidiyorsun, makinelerden birinin üstünde bir kitap.

Trene biniyorsun, ‘aa, koltukta bir kitap.’

Marketten alışveriş ederken elini atıyorsun, birisi bisküvi paketleriyle cips paketlerinin arasına bir kitap yerleştirmiş..

Telefon kulübesine giriyorsun, telefonun yanında bir kitap...

Define bulmak gibi!

Roman, şiir, öykü, deneme, artık bahtına ne çıkarsa...

Kitabı bırakan kişi kimliğini gizli tutuyor, kitabın parasını da helal ediyor. Tek ricası var, siz de okuduktan sonra buna benzer bir yere bırakmanız ki, başkaları da yararlansın.

Kitabı bırakan gizli ama bu modayı/akımı her ne derseniz işte başlatan kişi Ron Hornbaker adında Missouri eyaletinden bir bilgisayarcı.

Fransa’da ‘bookcrossing’ yapanların sayısı dokuz bini bulmuş şimdiden ve ortalıkta dolaşan serseri kitap sayısı da on bini geçmiş.

 

Bu bir çeşit ‘okuma/okutma/paylaşma kampanyası’nın İstanbul ve Bodrum’da da başladığını duyuruyor okurum mailinde.

“Türkbükü’nde plajdayım. Bir baktım, yattığım yerde bir kitap var..

Adı,'Yıldızlı, yağmurlu geceler'..

'Ah, biri unutmuş' derken, kapağını açıp içine bakmak istedim ve beni şaşırtan bir yazı gördüm.

03.. Üçüncü kişinin bu kitabı bıraktığını belirtiyormuş.  

Diğer iki kişiden biri İstanbul'da bırakmış, diğeri ise Bodrum'da. Ben aldım kitabı İstanbul'a geldim ve hala okuyorum.

Bitirince ben de '04' ve nerede okumuşsam yazıp bırakacağım..

Bu yeni adet, özellikle Londra'da çok yaygınmış. Parklarda bırakıyorlarmış okudukları kitapları insanlar. Londra'da bırakılan bir kitap Kuzey Irlanda'dan çıkmış..

Bakalım benim bırakacağım kitap nereden çıkacak?

Elinizdeki kitabı bulduğunuz ilk noktaya bırakmadan önce http://www.bookcrossing.com/

sitesini incelemenizi tavsiye ederim. Siteye girince 2.5 milyon kitabın hala dolaşmakta olduğunu göreceksiniz.

Amaçları tüm dünyayı bir kütüphaneye çevirmek!!!

Kitaba bir etiket alınıyor, sisteme kitapla ilgili bir takım bilgiler giriliyor, bu etiket üzerinde ise bulana kitabın ‘BookCrossing’ eylemi içersinde bırakıldığı, eğer ulaşım imkanı var ise sisteme bulunma ve eğer el değiştirecekse bir sonra bırakılacağı durak.. vs ile ilgili bilgiler veriliyor.

Bu sayede kitabınızı takip edebiliyorsunuz.

Cafe'de, otel lobisinde, sinemada kitap bulursanız şaşırmayın, hemen içine bakın, bookcrossing olabilir ..”

 

Okurumun ‘lütfen bu iletiyi net ortamından yayalım/bir yerden biz de başlayalım’ isteğini derhal yerine getirmiş oluyorum da…

‘Kitap gezdirme’ kulağa pek hoş gelse de bizdeki etkisi ne olur, kestiremiyorum.

Haydi açıkça söyleyeyim, bizde böyle bir gezdirmenin moda olması, şu sıcakta kar yağması gibi bir ihtimal bence.

Ama şu olabilir belki. Hani bazı fırınların/bakkalların önüne ‘ihtiyaç sahipleri’ için bırakılan ‘torbada ekmek’ uygulaması misali; mesela İzmir’de de kimi dükkanların içinde/dışında ‘torbada kitap’ uygulaması başlatılabilir. Hem kolay, hem de göz ucuyla takibi mümkün hiç değilse.

İster bir torbada, ister bir bankta/markette; ‘gökten üç elma’ düşeceği falan yok. Hiç değilse karşımıza bir kitap, daha da iyisi torbadan kitap alan bir ‘ihtiyaç sahibi’ çıksın, fena mı olur?