İzmir’’in Kral Dairesi’’nde ağırlanan ’‘Ağır’’ misafiri Deniz Baykal’’ı izliyoruz birkaç gündür.

Kimler karşıladı, sonraki programlarına kimler katıldı, kime ne dedi, Çeşme Ilıca’’daki otelin Kral Dairesi’’nde tek tek aldığı konuklarına hangi mesajı verdi, ne demek istedi?

 

Sadece gazeteciler değil Baykal’’ı izleyen’… Mevcut CHP yönetimi de bu tempoda işi gücü bırakıp eski liderlerini, Antalya Milletvekillerini takipte.

Çünkü partinin birlik bütünlüğe en çok ihtiyaç duyduğu kritik 12 Eylül Referandumu öncesi Baykal, hizipçi dişini göstermeye, parti yönetimine nifak tohumları serpmeye başladı.

Kimdir Deniz Baykal şu anda?

CHP Antalya Milletvekili’… O kadar. Kral Dairesi’’ne gidenler, ’‘Sayın Genel Başkanım’’ diye hitap etse de Baykal’’ın ’‘sadece’’ Antalya milletvekili olduğunu unutmaması gerekiyor.

Ve de ’‘Sayın Genel Başkanım’’ diyenleri susturması.

Yapar mı?

Asla, yapmaz.

Üç ay bakanlık yapanlar bile ’‘Sayın Bakanım’’ dedirttiğine göre yakın çevresine.

Baykal 18 yıllık sıfatını birkaç ayda silmez, sildirmez.Üstüne hala başarısız bir senarist grupla ’‘dönüş senaryosu’’ yazıyor çalışıyor, ’‘bir gece ansızın gelebilirim’’ şarkısını söylüyorsa kral dairelerinde. 10 Mayıs’’daki istifasındaki ’‘Dönüş kararlılığını’’ hala taşıyor, umudunu koruyorsa’…

Neden yapsın ki ayrıca?

Baykal’’ın sadece Antalya milletvekili olduğu gerçeğinden hareketle;

Neden bu kadar büyütülüyor o zaman, karşılamalar, kral dairesinde ağırlanmalar, parti üst yönetimini eleştirmeler? Diye sorabilirsiniz kendi kendinize’…

Dün kendimce bu sorunun yanıtını vermeye çalıştım. Sağ olsun, bugün yaptığı açıklamalar ve gazetecilere, kral dairesine gidenlere söyledikleriyle beni haklı çıkardı.

 

İzmir’’e ayak bastığında havalimanına gelen bir bölümü milletvekili ve başkan olmak üzere 10-15 kişilik ’‘malum’’ gruba ’“Ortalık toz duman. Demek ki aranızda cesur yürekliler de varmış’” diyor.

Baykal’’a göre karşılama törenine gitmeyenler korkutulmuş. Bunu da Milliyet Ege’’den Hamdi Türkmen’’le yaptığı sohbetten anlıyoruz. Ve de Yeni Asır’’dan Fatih Yapar’’ın haberinden’…

Ve yine Baykal’’a göre Kılıçdaroğlu dışında kimse çalışmıyormuş partide.

CHP’’nin Eski Lideri, Antalya Milletvekili Deniz Baykal, parti üst yönetimine karşı resmen bayrak açmış durumda.

Bir okur çok iyi yorumlamış bugün.

’‘Yiğit namıyla anılır, hizipçi kişiliğiyle bilinen Baykal, huyundan vazgeçmiyor, yeniden CHP Genel Başkanı olmak için çırpınıyor’’ demiş.

Üç gündür yaşananlara bakılırsa, görünen o ki, bu yorum son derece doğru, sahibi de haklı.

Anlaşılan o ki, Baykal 18 yılda bir arpa boyu yol kat ettiremediği CHP’’nin peşini bırakmayacak.

İstifa ederken bile geri dönüşü düşündü. Angora’’daki konutunun önünde ’‘naylon’’ eylemler, eteğine tutunup siyaset üreten, belki de bugün düştüğü aciz konumun nedeni olanların kurgusuyla ’‘çakma’’ mitingler düzenletti.

Olmadı’…

Sahneye çıkan Genel Sekreter Önder Sav, Baykal ve çetesinin oyununu bozup, tek bir hamle de Kılıçdaroğlu’’na genel başkanlık yolunu açtı.

Siyaseten varlıklarını Baykal’’a borçlu olan, onunla birlikte siyaset mezarlığına gömülen üç-beş kişi dışında herkes, özellikle de halk, bu kombinasyondan şu ana kadar memnun.

Deniz Bey ise bugün yaptığı açıklamadan da açıkça okunduğu üzere, bu yapıyı bozmaya kararlı. O nedenle eleştiri oklarını Genel Sekreter ve partinin üst kadrosuna yöneltiyor.

’‘Sadece Genel Başkan çalışıyor’’ derken anlatmaya çalıştığı bu.

Çünkü aklınca Sav-Kılıçdaroğlu birlikteliğini bozup, dönüş senaryonun ilk sahnesi olan ’‘Önder Sav’’dan kurtulmak’’ isimli sahneyi çekecek.

Kral Dairesi’’nde, Angora’’da yazılan ’‘Eve Dönüş’’ filminin senaryosunun en zor sahnesi de bu. Filmin gerisi çorap söküğü gibi gelecek. Yeter ki ’‘Önder Sav’’dan kurtulmak’’ isimli sahne çekilebilsin.

Filmin final sahnesi ’‘Gandi’’nin gidişi’’ başlığını taşıyor.

Çünkü onlara göre Kemal’’i halletmek basit. Tereyağından kıl çekmek gibi hatta.

Ama Önder Sav var ya o Önder Sav’… İşte ona diş geçirmek biraz değil epey zor.

Peki, senaryosu şu sıralar hazırlanan bu filmi kim çekecek?

Yani yapımcısı kim, yapımcısı?

Kim gişe yapma ihtimali bile bulunmayan bu filme para harcamak, yatırım yapmak ister ki?

Bilemediniz’…

Böyle bir filme akl-ı selim hiçbir CHP’’li, sosyal demokrat kuruş harcamaz. Bu filmi çekse çekse kendisine siyaset yolunu açan Baykal’’a ’‘vefa borcunu’’ ödeme kılıfıyla Başbakan Erdoğan çeker.

Gişe beklediği için değil tabi ki’…

Ayıp, yazık ve de günah’…

Kılıçdaroğlu’’nun yerinde olsam bir dakika düşünmeden Baykal’’ı partiden atarım.

Çünkü bir partide bir tane iki genel başkan olmaz. Kral dairesinde başka, Ankara’’da başka, Angora’’da başka genel başkan olmaz. ’‘Bir çöplükte iki horoz ötmez’’ diyen atalarımız, zamansız öten horozun hazin sonunu da çok güzel işaret etmişler.

Baykal şu anda zamansız öten bir horoz gibi’… Edebiyle kenara çekilip ombudsman/ağabey olmayı beceremediği gibi yarattığı Angora cephesi üzerinden üst yönetimin hedefe kilitlenmesini geciktiriyor.

Ne yazık ki Türk siyasetçinin en bilinen hastalığı bu’…

Mezara kadar koltuk, başkanlık’…

Merhum Bülent Ecevit 77 yaşında, yürüyemez haldeyken bile ’‘pes’’ demedi. İki kişinin yardımı olmadan adım bile atamadığı o günlerde koltuğunu bırakmış, bırakabilmiş olsaydı, Türkiye belki de 3 Kasım 2002 sürecine girmeyecek, AKP diye bir vakayla da karşılaşmayacaktı. Erbakan 90 yaşında hala parti kurmaktan söz ediyor. Bu türün en iyi örneği yine de Demirel. Eski bir Cumhurbaşkanı, Başbakan kimliği ile daha çok siyasi ombudsman görüntüsü sergiliyor.

Ve gelelim Kılıçdaroğlu-Sav ikilisine yönelik acil kaydıyla yapacağım öneriye’…

Geçmişine olan saygınızdan partiden de atamazsınız. Onu da biliyorum.  

Kemal Karataş’’la, Ekrem Bulgun’’la, Savcı Sayan’’la, Yılmaz Ateş’’le particilik oynasınlar. Birbirlerinin gözlerinin içinde Atatürk’’ü, Deniz’’i görsünler.

Kemal Karataş’’ı Genel Başkan Yardımcısı, Mustafa Kapucu’’yu İzmir İl Başkanı yapsınlar.

 

Ya da partiyi vakfa dönüştürüp Baykal’’ı ’‘Vakıf başkanı’’ olarak atayın. Kaydı hayat şartıyla hem de.

Diğer türlü ilelebet kurtuluş yok size. Benden söylemesi.

 

Not: Kral Dairesi’’ne çok sayıda hediye de gitmiş. Milletvekili Mehmet Ali Susam Bal, Mesut Ak ’‘Boşnak böreği’’ götürmüş ağır misafire. Karşılama törenine gitmeyen ’‘Bakan/başkan’’ ise Alaçatı’’daki nikahı kıymak için ’‘kaynak’’ yapmak istemiş. Öneri Baykal’’dan dönmüş.