Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Kent emekçilerinin yanında çiftçilerde de açlık yaygınlaşıyor
8 Aralık 2013 Pazar

Kent emekçilerinin yanında çiftçilerde de açlık yaygınlaşıyor. Açlığı  yaratan sistem, üçüncü dünya ülkelerinde daha acımasız davranıyor. Sistemin egemenleri,IMF, Dünya Bankası ve Dünya Ticaret Örgütü gibi denetimlerindeki örgütler aracılığıyla, bu ülkelerin ürettikleri mal ve hizmetlerini en ucuz bir maliyetle kendilerine aktarıyor, bu yetmiyor topraklarına da el koyuyor. Üçüncü dünyanın egemen sınıfları da onlarla işbirliği içinde. İşin kötü yanı ise, zengin ülkelerin emekçi kesimlerinin de mazlum ülkelerden aktardığı kaynaklarından pay alıyor olması. Bu nedenden dolayı sisteme etkin tavır göstermiyorlar.
DÜNYADA 500 MİLYON ÇİFTÇİ AÇ
Geçtiğimiz 2010 yılında, Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Konseyi Bağımsız Gıda Hakkı uzmanı De Schutter, dünyada 500 milyon çiftçinin açlık çektiğini,  ayrıca aç olan insanların sayısının da bir milyara yaklaştığını açıkladı.
De Schutter açıklamasında şu konulara dikkati çekiyor;
•             Dünyada her yıl 40 milyon hektar tarım toprağı, spekülasyonlar, çevre tahribatı, sanayileşme ve kentleşme gibi nedenlerle kayboluyor.
•             Gıda şirketlerinin egemenliğindeki piyasalar, büyük ölçekli üretim yapan tarım işletmelerinden yana işliyor, bu durum ise kırsal gelişmeye, yoksullukla mücadeleye katkı yapan ve ekosistemi korumaya yardımcı olan küçük çiftçilerin zararına oluyor.
•             Önümüzdeki ay ve yıllarda, gıda fiyatlarında, özellikle pirinç, buğday ve mısırda yüksek derecede artış olacak.
AÇLIK NEDEN YAYGINLAŞIYOR?
Bilindiği üzere,dünyada iki tarım sistemi var. Bir yanda, aile işgücünün egemen olduğu küçük çiftçilik, bir yanda ise endüstriyel tarıma yönelmiş dev tarım işletmeciliği. Dev tarım işletmeciliğinin devreye sokulması ve küçük çiftçiliğin tasfiyesi, işsizlik ve açlık yaratıyor. Namuslu bilimciler ise ,kapitalizmin yarattığı dev kapitalist işletmelerin doğası gereği, köylü sorununu çözemeyeceğini ve ortaya koyduğu tek perspektifin, gecekondulaşmış ve işsiz bir dünya olacağını belirtiyorlar.
Diğer yandan üçüncü dünya ülkelerinde işbirlikçi hükümetler ve onları denetleyen yabancı yatırımcılar, çiftçilerin topraklarına zorla el koyuyorlar ve tek bir ürüne dayalı büyük işletmeler kuruyorlar.Zorla el koyma, Afrika’da yaygın. Aslında bu el koyma sömürgeleştirmenin bir aracı olan kullanılan Hıristiyanlaştırma ile başlatıldı. Kenya’nın Kurucu Devlet Başkanı Jomo Kenyatta bunu şöyle ifade etmişti; ‘’Avrupalılar geldiklerinde onların elinde İncil, bizim elimizde ise topraklarımız vardı. Bize gözlerimizi kapatıp dua etmeyi öğrettiler. Gözlerimizi açtığımızda baktık ki İncil bizim elimizdeydi. Topraklarımız ise beyazların olmuştu.”
Kısaca,endüstriyel tarım, insanlığı doyurmaya ve istihdamı sağlamaya yetmiyor. Üçüncü dünya ülkelerinde gözlemlenen yoksullaşmayı ve büyük ölçüde dağılmakta olan köylü toplumlarının yaşadığı krizi, daha doğrusu trajik durumu endüstriyel tarım yaratıyor.
TÜRKİYE’DE DURUM NE?
Türkiye’de de durum iç açıcı değil. Tarımda çağdaşlaşmanın ve verimliliğin en iyi olduğu Ege Bölgesi’nde bile tarımsal üretim geriliyor, çiftçiler giderek yoksullaşıyor. İşte size birkaç tespit;
•Çiftçilerin büyük bir kesimini oluşturan küçük ve orta ölçekli işletmelerin çoğu icralık durumda. •Borçlarını zamanında ödeyemeyen çiftçiler sırayla cezaevine girmeye başlamışlar. •Tarım toprakları dolaylı yollarla yabancılaşıyor, özellikle dev süt sığırcılığı işletmeleri yaygınlaşıyor. •Köylüler çay parası yerine yumurta veriyorlar. •Köylüler, hal tüccarlarının ve fabrikaların topraklı kölesi olmuş. •Köylüler, hastalarını doktora götüremiyorlar. •Ve iflas eden, para kazanamayan köylüler çiftçiliği bırakıyor, şehirlere kaçıyorlar.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Şenay Özen 8 Aralık 2013 Pazar 23:47

Sistem acımasız ama kitleler ne yapıyor

Yorumu oyla      11      5  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Neden 'erken seçim' için meydan okudu?
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
İnsan insanı yakar mı?
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Türk Milleti!!!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Az okumuşlar
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Karl Marx ve Mehmet Şimşek!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
1 Temmuz eşiği ve normalleşememe!
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Despina Vandi Çeşme’de… Kaçırmamak gerek
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
Oxford şehitleri
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Varlık-Hiçlik ekseninde gerilen insan
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Ya o vergiler hayatımıza girerse!
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva