Ümit YALDIZ
İzmir'de ön seçim zor, ama...
13 Şubat 2011 Pazar

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’’nu izledim TRT’’deki ’‘Politik açılım’’ programında’…
Gündemdeki pek çok soruya yanıt vermeye çalıştı. ’‘Çalıştı’’ diyorum çünkü bazı sorulardaki politik manevrası açıkça görülüyordu. Kürt ve Alevi meselelerindeki klasik manevrasını kast etmiyorum. Ama Genel Başkan Yardımcısı Süheyl Batum’’un gündeme getirdiği ’‘Silivri adayları’’ sorusuna verdiği yanıt gerçek bir manevraydı.  
Programı sunan gazetecilerin Silivri’’deki meslektaşları Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan’’ın ’‘kurtarılması’’ için yönelttikleri soruya, ’‘Ortada henüz bir şey yok. Onların aday olup olmadıklarını bile bilmiyoruz.  Çok bilinmeyenli bir soru bu’’ diyerek geçiştirdi. Bu iki isme DSP’’nin talip olduğu hatırlatılınca da hafiften rahatlama belirtisi gösterip, ’‘kurtulduk galiba’’ der gibiydi.
Genel Başkan Yardımcısı Batum, tartışılan önerisini 24 Ocak’’ta İzmir’’de, Bayraklı Belediyesi’’nin panelinde dile getirdi. Üzerinden tam 20 gün geçti önerinin. Kılıçdaroğlu belki de 20 günde en az 20 kez bu soruya muhatap oldu.  ’‘Henüz onların aday olup olmayacağını bile bilmiyoruz’’ ifadesinin üzerine ısrarla bastı her seferinde. Sonra meseleyi Parti Meclisi’’ne havale ettiğini söyledi.
Oysa ki Kılıçdaroğlu’’nun dediği gibi meselenin çok değil sadece iki bilinmeyeni vardı. Birincisi CHP’’nin bu konuda hazır olup olmadığı’… İkincisi de Balbay ve Özkan’’ın irade beyanı’… Birincisinin yanıtı Kılıçdaroğlu’’nda’… İkincisi Silivri’’de...

Kılıçdaroğlu, zahmet edip Silivri’’ye bir elçi gönderse meselenin tüm bilinmeyenlerini ortadan kaldıracaktı. Bu kadar basit bir adımla yanıtlanacak meseleye açıklık getirmek yerine yan yollara sapıp, politik manevralarla meseleyi soğutmaya çalışıyor. Yoksa partisini özellikle Güneydoğu ve Doğu’’da sıkıntıya sokan ’‘Ergenekon sanığı’’ iki ismin adaylığından kurtulmak, sıyrılmak mı istiyor Kılıçdaroğlu? Yoksa siyaset dilinde ’‘Sizi istemiyorum’’ demenin başka bir yolu mu bu ifadeler?
Kılıçdaroğlu bu açıklamayı 24, 25 hatta 26 Ocak tarihinde yapsa anlardım, anlardınız. Aradan 20 gün geçmiş. Hala Balbay ve Özkan’’ın adaylık açıklaması yapmadığını söyleyerek kurtulmaya çalışıyor? Peki, Balbay ve Özkan yarın ’‘CHP’’den aday olmak istiyoruz’’ dese ne diyecek acaba? Yanıtı hazır mı?
Tuncay Özkan’’ı bilemem.  Ama Mustafa Balbay, özellikle İzmir için önemli. Siyasi iktidarın Balbay’’ı özellikle Silivri’’de tuttuğu kanısı hakim bu kentte. DSP Balbay’’ı ikna edip İzmir’’den aday gösterirse, ya da İzmir’’den aday çıkarmayıp da Balbay ve Özkan’’ı bağımsız gösterip destekleme yoluna giderse sonuca ulaşabilir. Özellikle meslektaşımız İzmirli Mustafa Balbay bu kentten bağımsız bile seçilir.  
Ergenekon sanığı olduğu için değil, Mustafa Balbay olduğu için’… Hatta Balbay’’ın aday gösterilmesi, CHP İzmir örgütündeki pek çok ulusalcı partilinin de aklını çelecektir. Ulusalcı İl Başkanı Tacettin Bayır bile sandığa gittiğinde zorlanacaktır.  Ve yanıtını özellikle milletvekili namzetlerinin merak ettiği o soru geldi programın sonuna doğru’… Adayları nasıl belirleyeceksiniz?
Bu soru ona Grup Başkan Vekili olduğu dönemde sorulsaydı eminim  ’‘ön seçimden, parti içi demokrasiden,’’ başlardı yanıtlamaya. Ama genel başkan koltuğunda daha önce defalarca verdiği ’‘ön seçimden’’ çok da söz edemedi Kılıçdaroğlu.  Dört yöntemden söz etti. Birincisi tüm üyelerle ön seçim’… İkincisi delegelerle ön seçim’… Üçüncüsü tüm üyelerle eğilim yoklaması ve sonuncusu merkez yoklaması’…
Ama ağırlığın tüm üyelerle eğilim yoklaması olduğunu söyledi.
Ne demek tüm üyelerle eğilim yoklaması? Ve tüm üyelerle ön seçimden ne farkı var?  
Bir nevi örgüt anketi’… AKP’’nin ’‘temayül’’  yoklaması gibi’… Zaten temayül de ’‘meyil’’den türeyen  eğilim manasında bir sözcük.  Ön seçim gibi hukuki geçerliliği yok. Hakim garantisinde değil. Sonucun sağlıklı bir şekilde kamuoyunun/örgütün bilgisine sunulması bile zor. Dahası genel merkezin kontrolündeki bu bilgiler istenildiği gibi sunulmaya, değerlendirilmeye el veriyor.
Şöyle bir ifade kullandı Kılıçdaroğlu’… ’‘İllerin üye yapılanmasını inceliyoruz. Nerede ön seçim, merkez yoklaması yapacağımıza bu incelemeden sonra karar vereceğiz’’.
Siyaset dilinde bunun anlamı şu’… ’‘Partideki darbe, yeniden yapılanma süreci devam ediyor. Önceki yapının (Baykal ve Sav) güçlü olduğu illeri belirlemeye çalışıyoruz. Onların güçlü olduğu illerde ön seçim yok. Olsa olsa üye bazında eğilim yoklaması olabilir’’
İşte İzmir’’de ön seçim yapılacak mı sorusunun yanıtı da burada saklı. İzmir gibi Baykal-Sav yapısının son derece güçlü olduğu bu kentte ön seçim zor. En azından Kılıçdaroğlu’’nun sözlerinden benim çıkardığım bu. Ancak örgüt kazan kaldırır, meşruiyeti tartışmalı üst yapının merkez yoklamasına direnirse başka.
Cesur adımlar gerekiyor ön seçim için. Kılıçdaroğlu ve arkadaşları şu anda çok cesur görünüyor. Arkalarında medya ve göreceli kamuoyu gücü nedeniyle bir nevi dokunulmazlıkları var gibi. En küçük eleştiri bile ’‘İktidar yürüyüşüne helal’’ sayılıp, siyasi lince dönüştürülüyor. Ama bu hava yavaş yavaş dağılmaya başladı. Özellikle A takımındaki isimlerin örgütten hatta parti anlayışından kopuk/uzak demeçleri ’‘Kılıçdaroğlu ekibini’’ tartışılır hale getirdi.
İzmir’’de ön seçimin bayraktarlığını sonradan Kılıçdaroğlu’’nun has yapısına dönüşenler yaptı aslında. İl Başkanı Bayır, ön seçim kampanyalarına imza atan ilk simalardan’… Kentin siyasi patronu hüviyetine bürünen Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu da ön seçim kampanyalarına imza atmıştı.  Kocaoğlu’’ndan sonra ona yakın isimler de imza attı bu talebe’…
Tabi ki önseçim dilekçelerine imza atanlar, düne kadar bu talebi ağzından düşürmeyen Kılıçdaroğlu’’ndan güç alıyordu.  Dün ön seçimi ağzından düşürmeyen Kılıçdaroğlu bugün ’‘eğilim yoklamasına’’  döndüğüne göre, bazılarının tavırları da değişebilir.
Ama çarşaf/blok süreci geliyor aklıma’… Ön seçim kampanyalarına imza atanların blok listeyi savunduğu süreç’… Acaba yeterli sayıda adaylık garantisi alırlarsa bu isimlerin en seçim duruşları da  değişir mi? Mesela ’‘Bu üye yapısıyla olmaz’’ diyen ve Kültür Mahallesi’’nden üç seçimdir delege çıkamadığını hatırlatan Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel’’in ön seçim konusunda eskisi kadar duyarlı olup olmadığını merak ediyorum doğrusu.  Muhalefetteyken mangalda kül bırakmayan, parti içi demokrasi için çoban ateşi yakan Yüksel’’in iktidara gelince mangalın etrafına kimseyi yaklaştırmadığı, yakılan ateşte sadece kendini ısıttığı iddia ediliyor çünkü. İnanmıyor ve de inanmak istemiyorum. Ama dünün ön seçim havarilerinin bugünlerde sessiz kalışlarını ibretle izliyorum.
Yüksel Çakmur dün ne diyorsa bugün de aynını söylüyor. Sahada adım adım ön seçime hazırlanıyor. Sabri Ergül de öyle’… Kendine güvenen ve üyenin/delegenin kantarından korkmayan pek çok siyasetçi ön seçime hazır olduklarını dile getiriyor. Ama bazılarının dün attıkları imzadan kaçmak için hangi manevraları yaptığı, kapalı kapılar arkasında neyin pazarlığının yapıldığı da herkesin malumu’…
Yoksa CHP’’nin koca koca sosyal demokratları, Demirel’’in o çok tartışılan, ’‘Dün dündür, bugün bugündür’’ anlayışına mı sığınıyor dünkü imzalarından/ifadelerinden ve de deklerasyonlarından kaçmak için’…

Bekleyip görecek, tarihe not düşeceğiz.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Erkekler bastığım kaldırımı öperdi!’
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
CHP ne yapmalı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Neden toprak reformu yapılmalı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Eril toplumda kıyamet alametleri...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’e kruvaziyer niye gelsin?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva