Hazır CHP’’de kılıçlar çekilmiş, ekipler arası kavga derinleşmişken alternatif siyasete ilişkin bir yazının tam sırası...’¶
CHP’’deki kongre/kurultay sürecini titizlikle izleyen, ilçeler düzeyinde bizzat çalışma yürüten Mustafa Sarıgül’’ün Türkiye Değişim Hareketi de İzmir İl Başkanı’’nı açıklamışken hem de...
CHP’’deki gergin süreci avına karşı pusuya yatmış bir timsah gibi ’‘ağzı açık’’ bekleyen Sarıgül’’ün Türkiye Değişim Hareketi, sonunda İzmir İl Başkanı’’nı buldu.
Hareketin genel merkezinde önemli bir yeri olan Ege-Koop Genel Başkanı Hüseyin Aslan’’ın ’‘Kadın İl Başkanı’’ ısrarı nedeniyle bir aydır ’‘boş’’ duran koltuğa Nihat Demirkol atandı.
Sarıgül’’ün İzmir ve Ege Sorumlusu Aslan, İzmir İl Başkanı’’nın ’‘kadın’’ olması konusunda son derece ısrarlıydı.
Kent siyasetinde adından söz ettiren 5 kadının kapısını çaldı. Ama her birinin şu ya da bu şekilde ’‘başkanlığa’’ sıcak bakmaması Demirkol’’un atanmasının belki de tek nedeni.
Hani derler ya ’‘her hayırda şer, her şerde hayır vardır’’ diye.
Kadın başkan İzmir’’de hareketin kısa sürede fark edilmesini sağlayabilirdi belki de. İl Başkanlığı için adı geçen Engin Demir, Dilara Ersözlü, Aysel Öztezel, Güler Aslan, Gülgün Beşerler gibi isimlerden herhangi biri de siyasette çok başarılı olabilirlerdi.
Şu veya bu şekilde olmadı ve Hüseyin Aslan, Nihat Demirkol’’da karar kıldı.
Ne yazık ki kadınlarımız siyasetten ürküyor’… Korkuyor’… Sadece adaylık süreçleri geldiğinde öne çıkmaya çalışan bir grup kadını saymazsak siyasetten fersah fersah kaçıyor kadınımız. Siyaset erkeğe has, erkeğin kontrolünde bir alan olmaktan ne yazık ki çıkamadı.
Görünen o ki uzunca bir süre çıkamayacak da’…
Siyasette bir şekilde var olan, kalıcı olabilen kadınlar da ne yazık ki erkeksi tavır takınmak zorunda kalıyor ve bir süre sonra da erkek/kadın arasında bir varlığa dönüşüyor. Örnekleri herkesin malumu’…
Çünkü delegeydi, üyeydi, türlü türlü ayak kaydırma operasyonlarıydı derken bir kadının özellikle de İzmirli bir kadının dayanacağından çok öte bir durum söz konusu siyasi partilerde...
Sanıyorum Hüseyin Aslan’’ın İzmirli kadınlara götürdüğü ’‘aktif siyaset’’ teklifinin reddedilmesinde de bu yazdıklarımızın payı var.
Partinin henüz kurulmamış oluşu, nereye oturacağı, ne kadar halk desteği alacağı gibi soru işaretleri de önemli bir faktör tabi ki’…
Her ne ise’…
Sonuçta Sarıgül hareketinin İzmir İl Başkanı Nihat Demirkol’… Biraz ondan söz edelim.
Kartvizitinde ’‘Siyasal Bilgiler Mezunu, İktisatçı, Kişisel Gelişim, Yönetim Bilimi Uzmanı ve Yönetim Danışmanı’’ gibi titrler bulunsa da biz onu ’‘gazeteci/yazar’’ olarak biliyoruz.
Milliyet Ege, Gözlem gibi gazetelerin usta kalemi son derece entelektüel bir İzmirli’…
Sanıyorum siyaset alanında da ilk deneyimi’…
Çok güvendiğim, Demirkol’’u da yakından tanıdığını bildiğim bir dost/ağabeyden soruşturdum.
Hakkındaki sorum şuydu.
Nihat Demirkol macerayı ya da konjonktürel davranmayı sever mi yoksa inandığı doğruların peşinden mi koşar?
Yanıt, ’“İnandığı doğruların peşinden gider, konjonktür adamı değildir’” oldu.
Demek ki Demirkol’’un henüz kurulmamış bir siyasi harekette İl Başkanı olarak görev alması için çok ve haklı nedenleri vardı.
Basın toplantısındaki kısa konuşmasında bile bu harekete ne kadar inandığını gösteren, TDH’’nın Türkiye siyaseti için taşıdığı anlama ilişkin ipuçları gizliydi.
Zaten özgeçmişinde vurgulanan bölümde ’‘Çok sayıda ulusal ve uluslar arası ölçekte ’‘DEĞİŞİM YÖNETİMİ’’ Projesi’’nde görev aldığı yazılıydı.
Türkiye DEĞİŞİM Hareketi’’ni de bu kapsamda bir proje olarak algılıyor olabilirdi.
Nihat Demirkol’’un entelektüel birikimine, oturduğu koltuğu hakkıyla dolduracağına, İzmir’’de muhalefeti de olması gerektiği gibi organize edeceğine dair en küçük bir şüphem yok.
Benim şüphem ne kadar dayanacağı’…
Siyasetteki yozlaşmaya, seçim yaklaştıkça artacak koltuk kavgalarına, Osmanlı Sarayları’’nı aratmayan entrikalara, entelektüel birikimi ayaklar altında olan düzeyi düşük kasaba siyasetçilerine’…
Demirkol şu haliyle İzmir’’e fazla bir İl Başkanı’… Umarım kalıcı olmayı başarır. Kuruluş sürecinin sancılarına göğüs gerebilir.
Demirkol’’a ilişkin ikinci endişem ise ilçelerdeki koordinasyon sürecinde yaşayacakları. Bizim kasaba siyasetçileriyle kuracağı diyalog’… Oturmamış/atanmamış bir örgüt yapısını kurgularken siyasetin acemisi olarak yaşayacakları. Umarım yanılan biz oluruz.
Benzer endişeleri bir yıl önce Rıfat Nalbantoğlu’’nda da yaşamıştım. PM Üyesi olarak görev adamı bilinciyle CHP’’ye katkı sağlayan Nalbantoğlu, İzmir’’e atandıktan sonra ’‘CHP İzmir Örgütü’’nde yaşayacaklarını tahmin etmiştim.
Gelinen noktada yanılmadım. Umarım Demirkol konusunda yanılan ben olurum. Kentin yetiştirdiği değerli bir insan İzmir siyasetine de seviye, kalite katar’…
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
12
6
Künye
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri