Yaklaşık çeyrek yüzyıl önce benden köşe yazısı yazmam istendiğinde ilk yazımın başlığı “İthal Aday Sorunu” idi. Milletvekilliği genel seçim öncesi bir döneme denk gelmişti...

Daha sonra da bu sorun devam etti. Hemen her dönem İzmir milletvekillerinin çoğu ithal aday olarak parlamentoya gitti.

Milletvekilliğinde de olmaması daha doğru ama belediye başkanlığında ithal aday, yerel yönetim anlayışına aykırı bir tutum bence. Çünkü yereli bilmesi, şehirdeki sorunlardan haberdar olması ve kendini o şehre ait hissetmesi bir yerel yöneticiden öncelikle aranacak özelliklerdir.

Önümüzdeki günlerde açıklanacak CHP adayları konusunda bir süredir “ithal aday” tartışması kamuoyu gündemine taşınıyor. Bu belli bir aday adayı/belediye başkanı lehine ve başka bir iddialı aday adayı aleyhine propaganda şeklinde sürüyor.

Tecrübeli siyasetçi Kemal Anadol, bu konuda net ve ikna edici bir yazı yazmıştı. Bizde o doğrultuda bir değerlendirme yapmaya çalışalım konunun güncelliğine dayanarak.

İthal aday kime denir? Önce bu soruya yanıt vermek gerekir. İthal adayın ölçüsü nedir? Doğum yeri mi? Bugünkü koşullarda böyle bir ölçüt hukuken ve ahlaken geçersizdir. Aziz Kocaoğlu, Tokat doğumluydu. Tunç Soyer, Ankara doğumlu. Sanırım Burhan Özfatura da Bursa doğumluydu.

Şu anda Karşıyaka Belediye Başkanı Van doğumlu, önceki de Konya doğumluydu. Bir önceki de Malatya. Karabağlar Belediye Başkanı Malatya doğumlu. Belediye bürokrasinden gelme Muhittin Selvitopu. Narlıdere ve Bayraklı Belediye Başkanları Tunceli doğumlu. Buca Belediye Başkanı Manisa doğumlu.

Listeyi uzatmak mümkün. Peki, bunlar ithal aday mıydı? Hayır.

Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Hanım, İzmir’e aday olsaydı ithal olur muydu? Evet. Muharrem İnce, ithal olur muydu? Evet. Selin Sayek Böke, aday gösterilse ithal sayılır mı? Kesinlikle evet.

Peki, şu anda İzmir Büyükşehir Belediye Başkan aday adayları arasında ithal aday var mı? Doğum yeri Ankara, Erzincan, Van olanlar var ama hiçbiri ithal aday değil. Kastedilenin Buğra Gökçe olduğunu biliyoruz hepimiz. Buğra Gökçe nerede oturuyor, ikametgahı nerede? Narlıdere.

Ama İstanbul’a gitti son 18 ay. Ne var bunda. On yıla yakın süre İzmir Büyükşehir Belediyesinde üst düzey bürokrat olarak görev almış ve burada yaşamış mı? On yıl yetmez yirmi yıl diye bir kural mı var İzmirli olmak için. Bu tamamen sübjektif ve propaganda tanımı.

Yaptığı görev gereği İzmir Büyükşehir ilçeleri ve köylerinin sorunlarına kadar bu şehirden haberdar olan çok az aday adayı var. Tarafsız gözle bakan herkes bunu görür. İlçe örgütlerinden muhtarlara kadar birçok yerel yönetim kademesi ile bu denli iletişim içinde olan birisi için “İthal” demek, kasıtlı bir “çamur at izi kalsın” tutumu...