Ümit YALDIZ
İsviçre’’yi bırak, Türkiye’’ye bak!
7 Aralık 2010 Salı

Hem yerelde hem de genelde siyaset kazanı fokur fokur kaynıyor. WikiLeaks’’tan sızan ya da Wikileaks’’a sızdırılan belgeler üzerinden polemiğe tutuşan AK Parti ile CHP, ulusal siyasetin tansiyonunu yükseltiyor.
MHP ise zaman zaman ’‘doğru’’ ama her zaman ’‘sert’’ çıkışlarla ’‘ben de varım’’ demeye çalışıyor siyasi arenada.
Türkiye’’den sızan/sızdırılan 7 bin 900 belge olduğu biliniyor Wikileaks’’ın elinde’… Henüz 50’’si bile açıklanmış değil.
Amerikalı küstahlıyla kaleme alınmış, yalan/yanlış bilgilerle dolu kriptolardan söz ediyoruz.
Mesela Maliye Bakanı Şimşek hakkında olan’…
Neymiş efendim Şimşek bazı İngiliz yatırımcılara demiş ki, ’‘Doğan Grubu hisselerini elinizden çıkarın, onlar bitti’’
Şimşek’’in aynı zamanda İngiliz Vatandaşı olduğu, boşandığı yengenin de İngiliz olduğu gerçeğinden hareketle kaleme alınmış, külliyen iftiralarla dolu satırlar.
Mesela Eski İçişleri Bakanı A. Kadir Aksu, Gümrüklerden Sorumlu Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, AK Parti İstanbul Eski İl Başkanı ve mevcut Milletvekili Mehmet Müezzinoğlu’’nun en rüşvetçi AKP’’liler olduğu’…
Yine, Milli Savunma Bakanı, İzmir Milletvekili Vecdi Gönül’’ün, Dışişleri Bakanı Davutoğlu hakkında ’‘tehlikeli’’ yorumu yaptığı iddiası’…
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile Başbakan Erdoğan arasında AK Parti’’yi kontrol için gizli bir mücadele, çekişme yaşandığı’…
Erdoğan’’ın gönlündeki Cumhurbaşkanı adayının Vecdi Gönül olduğu’…
CHP’’yi bir grup gürültücü elitistin yönettiği’…
Rusların PKK’’ya silah sattığı’…
*
Hepsi yalan, kuru iftira’…
*
Doğru da olsa yalan. Çünkü Amerikalı söylüyor, Amerikalı sızdırıyor.
*
Türk halkının yüzde 80’’i belgelerin sızdırıldığına inanıyor. Yani işin içinde bir Amerikan Çapanoğlu arıyor.
Söz konusu ABD olduğunda Türkler oldum olası septik, güvensiz ve de düşmanca bir tavır sergiliyor.
*
28 Şubat sürecindeki darbeci generalleri, vatani görevini yapan bir onbaşının deşifre ettiğine inanan bizler, ABD’’nin gizli belgelerinin orduda görev yapan bir asker tarafından deşifre edildiğine neden inanmıyoruz.
Sızıntının ardından ABD yetkilileri açıklama yaptı. Ordu ve dış işlerinin kullandığı ’‘özel yazılım sistemini tam 3 milyon kişi kullanabiliyor’’ dedi. Yetkileri faklı olmak üzere tam 3 milyon kişi’… 
İki kişinin bildiğinin bile ’‘sır’’ sayılmadığı ortamda 3 milyon kişinin ulaştığı bilgileri tartışıyoruz.
Ve CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, İsviçre’’deki hesap meselesine gereğinden fazla dalarak bence yanlış yapıyor. Tıpkı referandum sürecindeki ’‘havuzlu villa’’ meselesi gibi bir süre sonra ’‘kabak tadı’’ verecek bu eleştiri de.
WikiLeaks’’teki belgelerde Başbakan Erdoğan’’ın İsviçre’’de 8 özel hesabı olduğu söyleniyor.
Ama ’‘Var-Mış’’tan öte gitmiyor iddialar. ’‘Var’’ denilmiyor yani. Şu bankada, şu numaralı, şu kod isimli hesap denilmiyor.
Ama ’‘birkaç’’ gibi yuvarlak ibareler yerine ’‘sekiz’’ gibi net bir rakamın verilmesi de kafa karıştırıyor.
Kılıçdaroğlu’’da ’‘buldum’’ diyerek ’‘8 hesabın’’ üzerinde tepinmeye başladı.
Nasrettin Hoca gibi’… Ya tutarsa hesabı’…
 
**
Tutarsa tutar da, ya tutmazsa’… 
*
Yukarıda sıraladığım maddelerden pek çoğuna inanabilirim. Hatta birçoğuna inanıyorum da.
Erdoğan-Gül arasındaki çekişmeyi pek çok kez örnekleriyle kaleme alan gazetecilerden biriyim hatta.
Ama bu hesap meselesinin içi biraz boş gibi geliyor bana. Dahası Başbakan Erdoğan’’ın İsviçre’’de hesabı olduğuna inanmıyorum. Ve de Erdoğan’’ın İsviçre’’deki hesabından önce Türkiye’’deki mal varlığına bakılmasını salık veriyorum CHP’’ye ve onun Genel Başkanı Kılıçdaroğlu’’na.
Başbakan’’ın, eş ve çocuklarının mal varlıkları, (gemicik, villacık, şirket hissecikleri gibi)
Sadece Türk bankalarındaki hesaplarında 2 milyon 366 bin TL nakiti var. 
Eski parayla 2 trilyon 366 milyar lirası.
Ayrıca 500 bin lira alacağı, birkaç arsası’…
Eş ve çocuklarını ise kimse bilmiyor. Oğlunun 3 milyonluk gemiciği ve babasına kiraladığı havuzlu villacığı dışında.
2,5 trilyon lira nakit parasını Türk bankalarına yatıran bunu da www.basbakanlik.gov.tr adresinden duyuran Erdoğan, neden İsviçre Bankaları’’na ayrıca gizli hesap açtırsın ki?
Diyelim ki açtırdı ve gerçekten İsviçre Bankaları’’nda 8 ayrı hesapta trilyonlarca lirası/doları var Erdoğan’’ın’…
Bu bilgiyi teyit etmek mümkün mü?
Kesinlikle değil.
Mümkün olduğu gün İsviçre, en azından bankacılığın merkezi olmaktan çıkacaktır.
 
**
O nedenle Kılıçdaroğlu’’nun bulanık suda balık avlamayı bırakıp, chp.org.tr üzerinden açıkladığı mal varlığı ile basbakanlik.gov.tr üzerinden açıklanan Erdoğan’’ın mal varlığı arasında bir karşılaştırma yaparsa daha doğru sonuç alır’’ diye düşünüyorum.
Bir yanda borç batağında yüzen, birkaç kooperatif evi, kooperatif yazlığı, banka kredileri dışında bir şeyi olmayan bir ana muhalefet lideri, öte yanda kendisinin trilyonları, oğlunun gemiciği olduğunu alenen duyuran, Türkiye şartlarında ’‘zengin’’ sayılan bir Başbakan’…
Öte yandan’… Siyasetin zenginler tarafından yapıldığı güzel ülkemin fakirleri, yoksulları, kendisi gibi fakir/yoksul olan siyasetçiyi pek de sevmiyor doğrusu.
Genlerindeki ’‘ağalık’’ baskısı ya da ’‘feodal tutum’’ yüzünden olabilir. Eğer yoksul kesim ’‘fakir’’ siyasetçiyi sevseydi, bugün ülkenin kaymak tabakasını elinde tutanlar, trilyonluk hesaplarını alenen deklare edenler iktidarı rüyasında bile göremez hatta yoksul kesim iktidarın sigortası olmazdı.
Sonuç olarak Kılıçdaroğlu’’na diyorum ki, Wikileaks’’tan sızan sanal hesapları bırak, Türk bankalarındaki reel hesaplara bak. Çünkü; bu hesap mevzu-u gündemde kaldıkça hem diğer sızıntılar tartışılmadan sümenaltı ediliyor hem de ’‘havuzlu villa’’ meselesinde olduğu gibi konu ’‘güdük, kısır’’ bir çekişmeden öte gitmiyor.
En nihayetinde Erdoğan ya da ABD, ’‘İsviçre’’de hesap mesap yok’’ diye bir belge koyarsa ortaya’… Boşa çıkan sadece Kılıçdaroğlu’’nun çabası olmaz. Bu çaba Erdoğan’’ı mağdur, Kılıçdaroğlu’’nu boşa kürek çeken siyasetçi yapmaya yeter. Erdoğan’’a oy kaybettirmekten çok oy kazandıran noktaya taşıyabilir.
Ve bence en önemlisi de’… Bu hesap işinin ABD’’liler tarafından ortaya atılmasıdır. Türkiye gibi anti Amerikancılığın tavan yaptığı bir ülkede, Amerika’’nın karaladığı her şeye AK demeye hazır bir kitle varken, iyi düşünmekte yarar olduğu kanaatindeyim.
Bu bakımdan MHP Lideri Bahçeli’’nin duruşunun daha doğru olduğunu düşünüyorum.
Bahçeli, Erdoğan’’a destek vererek anti amerikancı kitlenin gözüne girmiş, yarınlarda kendisi ya da partisi hakkında ortaya atılacak benzer bir iddiayı da şimdiden çürütmüştür.
Keşke Kılıçdaroğlu da böyle yapsaydı.
Henüz açıklanmamış 7 binin üzerinde belge varken, CHP’’yi ’‘ABD diplomatlarının avukatı’’ noktasına getirip, ateşe atmasaydı.
 
 
 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
‘Erkekler bastığım kaldırımı öperdi!’
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
CHP ne yapmalı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Neden toprak reformu yapılmalı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Eril toplumda kıyamet alametleri...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’e kruvaziyer niye gelsin?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva