Siyaset kazanı fokur fokur... CHP, MYK’’sından çıkan ’‘tavsiye’’ kararıyla birlikte, başta İstanbul ve İzmir olmak üzere CHP’’nin 50 ilinin başkanları vekil olmayı seçip koltuklarını boşalttı. Yani 50 il ve en az 200 ilçede örgüt yöneticileri Ankara yürüyüşüne katıldı.

Şu andan itibaren kendileri resmen aday adayı’…

İzmir’’de İl Başkanı Rıfat Nalbantoğlu’’nun yanı sıra Karşıyaka, Gaziemir, Bergama, Balçova ilçe başkanları da istifa kervanına katıldı.

Ve de İzmir’’in iki il yöneticisi, Rıfat Özer ve Ali Rıza Kaya da aynı yolun yolcusu. Yani aday adayı’… Ortaya çıkan ya da çıkarılan bu olayın iki anlamı var. İstifacılar için kadersel kırılma noktası’…

Milletvekili olmak. Milli Egemenliği temsil eden 550 kişiden biri olmak! Bazıları için dolgun maaş, ömür boyu emeklilik garantisi de cabası tabi ki. Son dönemde önemli bir değişim/dönüşüm sürecinden geçen CHP açısından anlamı ise Kılıçdaroğlu önderliğindeki Yeni CHP’’nin tepesindeki yapılanmanın tabana indirgenmesinin önünün açılmış olması.

Zaten başta İstanbul olmak üzere bazı il başkanlarının istifasının altında Tekin üzerinden gelen Yeni CHP baskısının rol oynadığı konuşuluyordu.

**

O nedenle bazı il başkanları görevden alınmaktansa istifa etmeyi daha doğru ve de onurlu buldular. İzmir’’e gelince; Nalbantoğlu’’nun siyasetteki en büyük hedefi milletvekili olmaktı. Sanıyorum artık hedefine yaklaştı. İki kez 8. sıradan aday gösterilen Nalbantoğlu bu kez 5 ve üzeri bir sıralama bekliyor. Yeni CHP’’ye ve değişen dengelere kısa sürede adapte olan İzmir’’in İl Başkanı istifa metninde de yer aldığı üzere, ’“Genel Başkanı, Örgütlenmeden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve de İzmir’’deki güçlü ağabeylerle görüşüp’’ karara vardı.

Bir anlamda CHP’’nin başkenti İzmir’’de Yeni CHP örgütlenmesinin önünü de açmış oldu.

Eğer yeni dengelere, Yeni CHP’’ye uyumu değil, direnmeyi seçseydi şimdiye çoktan görevden alınabilirdi. Yolu açık olsun. Umarım bu kez Ankara yolunda sorun yaşamaz. Daha öncekilerde olduğu gibi Polatlı’’dan, Afyon’’dan dönmez. Çünkü hakkında ne düşünürseniz düşünün, sırf yerel seçimlerdeki idaresi/gayreti bile Ankara’’da olmak için yeterlidir bana göre. Kendisine hem başarı hem de şans diliyorum. Çünkü şansa da ihtiyacı olacak. Yanıtı aranan soru Nalbantoğlu’’nun Ankara’’dan söz alıp almadığı’… Gürsel Tekin ya da mülkiyeli, dostu Kılıçdaroğlu’’ndan ’‘garanti’’ alıp da mı harekete geçti Nalbantoğlu?

İzmir’’deki örgütlenmenin önünü açtığı için ’‘birilerinin’’ ona minnettar kalacağından eminim. Ama söz aldığını sanmıyorum. Aldıysa da o sözün şimdiden unutulduğunu garanti edebilirim. Çarşaf liste, blok liste meselesine dönebilir Nalbantoğlu’’na verilen söz de.

Peki, şimdi ne olacak?

**

Ne olacağı belli’… Ciddi bir siyasi hamle savaşı yaşanacak. İzmir gibi mühim bir kentin kontrolü önemli. Hem Yeni CHP açısından hem parti içi ekipler hem de İzmir’’in yerel dinamikleri özellikle de 2014 hesapları yapanlar açısından.

Nalbantoğlu’’nu o koltuğa oturtan Sav ekibi, yönetim içinden seçimin daha doğru olduğunu savunuyor. Ve de yönetimde İzmir’’i temsil edecek nitelikte isimlerin olduğundan dem vuruyorlar. Sanıyorum bu ekiple arasına mesafe koymuş olsa da Nalbantoğlu da aynını istiyor. Çünkü yeni gelecek il başkanı önümüzdeki kritik süreçte Nalbantoğlu’’na sorun yaşatabilir.

İzmirli Genel Başkan Yardımcısı Alaattin Yüksel’’in, Gürsel Tekin’’e sıkı bir markaj uyguladığı ve İzmir İl Başkanı’’nı birlikte belirleme teklifinde bulunduğu konuşuluyor siyasi kulislerde. Ve de Yüksel’’in cebinde 3-4 isimlik bir liste olduğu’… Eski milletvekili Hakkı Ülkü’’nün ’‘Ben vekil olmak istiyorum’’ demesi üzerine kardeşi Aziz Ülkü’’nün gündeme alındığı, Balçova İlçe Başkanı Mustafa Moroğlu, İşadamı Tacettin Bayır, Eski İl Sekreteri Mehmet Yıldırım isimleri üzerinde durulduğu kaydediliyor.

Örgütte önseçim imzaları toplayan eski il yöneticisi, Mustafa Tosunlar’’a da şans tanınıyor.

Ama Moroğlu üzerinde mutabakat sağlandığı da konuşuluyor.

Eğer bu hafta atama yapılmaz ise il yönetimi yeni başkanını kendi seçecektir.

İl yönetimi içinde emektar İl Sekreteri Zikri Dursun ya da SHP İl Başkanlığı tecrübesi olan Tamer Akçam gibi isimler ’‘il başkanı’’ olabilir.

Eski DSP İl Başkanlarından Suat İstanbullu’’nun da önemli temaslar kurarak bu göreve talip olduğu konuşuluyor. Ama dedik ya genel merkezin tavrı önemli diye. MYK kararı her şeyi açık edecek.

Türkan Miçooğulları’’ndan Cihan Türsen’’e kadar bazı eski tüfeklerin de kılınç kuşanmaya hevesli oldukları biliniyor.

**

Dönelim hafta sonu yapılan Kuşadası turuna’… Çeribaşı Kılıçdaroğlu, Kürt ve Alevi meselesinde olduğu gibi ’‘Roman meselesini’’ komisyona havale etmedi. Hatta Çeribaşı kostümünü takıp, meseleye bodoslama daldı. Sonrasında Türkmenlerin Ortaasya’’dan getirdiği bin yıllık gelenek olan ’‘deve güreşlerini’’ izleyen Kılıçdaroğlu, yoğun ilgiyle karşılandığı Aydın’’dan umutlu döndü. Ama Gürsel Tekin’’in durumu içler acısıydı. Adana’’dan döndüğü andan itibaren havaalanından itibarin İzmirli aday adaylarının istilasıyla karşı karşıya kaldı. Daha önce havalimanına bile gitmeyen İzmirliler, uzun konvoylarla Tekin’’i kaldığı otele kadar takip etti. Başta Kars kökenli CHP’’liler olmak üzere Gürsel Tekin’’e ulaşmak için her yol denendi. Taklacı vekil adayları Tekin’’e ulaşmak için renkten renge kılıktan kılığa girdi.

Uzun lafın kısası, Gürsel Tekin CHP’’de ikinci adamdan çok ’‘eş başkan’’ gibi karşılandı. Öyle muamele gördü.
**
Gelelim İzmir’’in diğer istifacılarına.
Ertam Özen’… 20 yıldır Karşıyaka örgütünde görev yapıyor. 2007’’de 7. sıradan aday oldu. Siyasi hayatının sonlarına doğru kaderini Ankara’’daki Yeni CHP ekibine emanet etti. Rüzgarın önündeki kuru bir yaprak misali’…

Yüksel Demirsoy: Gaziemir’’de yapılması gereken ne varsa yaptı. İlçenin yarım asır sonra CHP’’ye kazandırılmasında büyük rol oynadı. Belediye Başkanı Halil İbrahim Şenol’’la birlikte omuz omuza bir mücadele sergiledi. Yeni Karaoğlan’’ı oynayan Kılıçdaroğlu’’na kurultayda ’‘Ecevit şapkası’’ hediye ederek, CHP Genel Başkanı’’nın imajına ciddi katkı sağladı.

Mustafa Moroğlu: İstifa ettiği CHP’’ye yıllar sonra dönen eski tüfek Moroğlu, Yeni CHP modeline en sıcak bakan ilçe başkanlarından biri’… Son sürecin önemli aktörleri Alaattin Yüksel ve Aziz Kocaoğlu ile yakınlığı son dönemde hem milletvekili hem de il başkan adaylığı noktasında Morooğlu’’nun elini güçlendiriyor.

İl yöneticileri Ali Rıza Kaya ve Rıfat Özer’’in istifası da aynı açıdan yorumlanabilir. Her iki isim de milletvekili olmak istiyor. Son süreçteki ekipsel duruşları bu amacı zora soksa da hem Özer hem de Kaya şansını sonuna kadar denemeye kararlı.

Not: Bugün 10 Ocak. Dünya çalışan gazeteciler günü. Çalışan, çalışmaya çalışan, çalıştığı için hapse tıkılan, işten atılan meslektaşlarım adına kabul ediyorum tebrikleri.