Nereye girse…

Anında etrafı doluyor…

Genci, yaşlısı fark etmiyor…

Seçim’e bir yıl kala…

Onca siyasi parti lideri her gün ekranda…

Ama…

O’nun yeri vatandaşın yanı…

Meşhur tekerlemede olduğu gibi…

Meral Abla…

Çat burada, çat kapı arkasında…

İşin en ilginç yanı…

Umudun adı olmuş bi’kere…

Bi’şi dikkatimi çekti…

Nereye gitse…

Nerede konuşmaya meyillense…

Küçükler de “Meral Abla” diyor…

Kendinden büyükler de “Meral Abla” diye sesleniyor…

Dikkat edin!

Türk Milleti’nin sosyal yaşamında…

“Ablam beniiiim…” diye seslenmek…

Gönülden…

“Anaaaam…” demekle eş değerdir…

Anadolu’da…

Kendinden sonra gelen bebişleri…

Ablalar büyütür…

Ana kadar hakları vardır…

Meral Hanım, bunu iyi bildiği için…

Oyları yükseldikçe…

Herkesin ablası, her yaşın bacısı…

***

Farkına varmışsınızdır…

Siyasi parti liderlerinin “Onlar bizim kalbimizde…” dediği…

Meşhur “Z Kuşağı” kimin yanında?

İYİ Parti Lideri’nin yanında…

Neden?

Meral Hanım, onları “kalplerinden” yakalamış da ondan!

“Z Kuşağı” henüz 20’li, 22’li yaşlarda…

***

Her fırsatta…

Ya gençler O’nun çevresinde daire oluyor…

Ya da…

O kentin esnafı…

Ama, önce gençler…

“Gençler için gençlerle beraber” programı yapmaya başladı…

Dikkat edin!

Sayın Cumhurbaşkanı da…

Meral Akşener gibi…

Gençleri çevresinde toplamayı ihmal etmiyor…

Hatta, geçen ay…

Van’daki “Gençlik Buluşması”nda…

Güzel Sanatlar Lisesi korosunu dinledi, şarkılara bile eşlik etti…

***

İYİ Parti Lideri, gençlerle pek şarkı filan söylemiyor ama…

Delikanlı yaştakileri…

Acayip dinliyor; gönül okşuyor, gelecek için reçete yazıyor!

Bu eylem bile…

Gönüllerde “yaşamak” ile eş değerdi!

***

Gençlerden biri dayanamıyor…

Anne gibi bildiği için yakınıyor Meral Hanım’a:

“Atanamayan edebiyat öğretmeniyim... Özel sektörde güvenlik görevlisi olarak çalışıyorum… Umutsuzum ama sizden umutluyum…”

Bir diğerinin söyledikleri daha acıklı:

“Liyakat sorunu var… Biz bu ülkenin evladı değil miyiz, zorumuza gidiyor…”

Ağlatan bir veda gibi bi’başka gencin söyledikleri:

“Biz mücadeleyi bırakmıyoruz… Yurt dışı hayalim de var ama yurt dışına gidersem, ben olmazsam, o olmazsa, biz olmazsak kim kurtaracak bu ülkeyi?”

Kararlılığı dile getirenler de var:

“Başka vatanımız yok… O nedenle bırakmayacağız bu ülkeyi… Sürekli mücadele edeceğiz; vazgeçmeyeceğiz…”

***

Gençler, sözleri kesilmediği için sevinçli…

Bu tablo…

Gözleri dolsa da…

Meral Anne’nin, O’nları anladığının işareti…

En çok da gençlerden birinin şu sözüne kahroluyor:

“24 saat mutlu olduğum bir günü hatırlamıyorum…”

***

Aralarında öylesine karamsar olanlar var ki…

Akşener…

O delikanlıları dinlerken ağlamamak için kendini zor tutuyor:

“Bana mülakatta mesleğime dair, aldığım eğitime dair ya da kullandığım programlara dahil tek soru sorulmadı… Sadece (Bizim şirketten kimi tanıyorsun?) diye sordular…”

Ve bitikliğin en kahreden sonsözü:

“Geleceğim yok, hayat kuramam... Bir şeylere sahip olmak istesem de olamayacağıma inanıyorum…”

***

Meral Akşener, bir melek mi?

Değil, tabii ki…

Ancak…

İYİ Parti oylarının sürekli artışta olduğunu söyleyen de kendisi…

40-50 gün önce şöyle demişti:

“Yedi şirkete aboneyiz, ortalaması yüzde 18, bu Nisan ayı için… Ama sahada gördüğüm, bu ayın (haziran) sonu yüzde 20'yi net bir şekilde göreceğiz…”

***

Meral Akşener…

Neden?

Hem çok katı hem de çok duygusal olabiliyor?

Bu bir avantaj mı?

Arka arkaya gelen sorulara…

Az rastlanan bir aşk hikayesinin…

Kalplerde yaratacak…

Yüksek duygu kırıntıları ile cevap verelim ve…

Anılarla dolu bir “Zaman Tüneli”ne girelim…

Meral Akşener, an itibarıyla 66 yaşında…

Yengeç burcu…

Yedi-sekiz gün sonra bir yaş daha alacak…

Aslen İzmitli…

İnkılap tarihi uzmanı…

Sert görüntüsüne bakmayın; duygusal yanı hep ağır basıyor…

Makine mühendisi Tuncer Akşener’le evli…

Bi’röportajında anlatıyor; aşk hikayesi şahane…

***

“Tuncer’lerin eviyle bizim ev aynı bahçenin içindeydi… Yıl, 1974… Yağmur sağanak... Bahçeyi su basmış, bir genç paçalarını sıvamış, suyu süpürüyor... Ben bakarken, ilerde eşim olacak o genç kafasını kaldırdı; ilk defa öyle gördük birbirimizi…”

***

“ODTÜ’de öğrenciydi Tuncer… Birbirimize ilan-ı aşk etmiştik... O bana çok güzel mektuplar, şiirler yazardı… Hâlâ saklarım... Çiçek gönderirdi… Ben ise ona solcuların ne kadar kızdığı eser varsa Safahat’ı, Necip Fazıl’ı gönderirdim… Tuncer, sıkı Maocu’ydu… Eylemlere katılırdı, hızlı solcuydu yani… Evlenmeden onu sağcı yaptım…”

***

“Okurken nişanlanalım, dedik; iki aile de karşı çıktı… Tuncer evden kaçtı; izini kaybettirdi… Orası hâlâ meçhuldür... Ben de sofraya küstüm; 15 gün yemek yemedim… Yine de okul bitmeden nişanlanmama izin vermediler...”

***

“Tuncer, ODTÜ Gaziantep kampüsündeydi... Sol’u bırakınca devrimci arkadaşlarından çok ciddi dayak yedi... Kafasını kırdılar...”

***

Bitiriyoruz…

İki torun sahibi Meral Akşener…

Türkiye’nin ilk kadın İçişleri Bakanı…

TBMM Reisi…

Dört buçuk yıl önce İYİ partiyi kurdu…

Bugün…

Hep şunu söylüyor:

“Ben bu ülkeye Başbakan olacağım…”

Ve…

Geleceğin Türkiyesi’ne bir “tuğla” bile koymak gerekiyorsa…

Meral Hanım…

Bunu gençlerle yapmak istiyor…

Bu nedenledir ki…

Gençlere çok önem verdiği için…

Partisinin oyları sürekli yükselişte…

Akşam saatlerinde…

İYİ Parti İzmir İl Başkanı’na Hüsmen Kırkpınar’a sordum…

İzmirliler’in…

İYİ Parti’ye teveccühünü…

Beş kelimeyle özetledi deneyimli başkan:

“Haziran sonu yüzde 22.6’yı gördük…”

Nokta…

Sonsöz: “Yüreğimiz, kıymet bilene emanet… / Hz. Mevlana…”