Geçtiğimiz perşembe günü, 23 Kasım’da, öğle saatlerinde Dublin’de, İrlandaca öğreten Gaelscoil Colaiste Nhuire isimli ilkokulda 3 çocuk ve bir yetişkinin bıçaklanmasıyla başlayan olaylar sokak ayaklanmasına dönüştü. Beş yaşındaki bir kız çocuğu ve 30larında bir eğitimci ağır yaralı. Saldırganın 50 yaşlarında, 20 yıldır İrlanda’da ikamet eden ve İrlanda nüfusuna geçmiş olan bir Cezayirli olduğu belirlendi. Saldırganı çevredeki kişiler, özellikle yemek servisi yapan 43 yaşındaki bir Brezilyalı adam durdurdu.

Aynı gün saat 18:00 civarında 50 kadar göçmen karşıtı gösterici sokaklara dökülerek bu ayaklanmayı başlattı. Polis bu konuda aşırı sağcıları suçladı. Araçlar yakıldı, dükkanlar yağmalandı. 400 kadar polisin görev aldığı olaylarda 34 kişi gözaltına alındı. Bazı polisler hafif yaralandı. Tüm siyasi partiler saldırıyı kınadı. İrlanda Cumhuriyeti tarihinde böyle olaylara daha önce rastlanmamıştı. Ayaklanmada sosyal medyada yayınlayan yalan ve kışkırtıcı bilgilerin rolü olduğu belirtildi.

AVRUPA’DA ARTAN AŞIRI SAĞ

Son bir yıl içinde aşırı sağcı örgütlerin göçle gelen ve sığınmacı olan kişilerin işlediği suçları hedef alarak göç karşıtı yapılanmaları ve kampanyaları etkili olduğu belirtildi. Geçen hafta bir Slovakyalının 2022 de öldürdüğü 23 yaşındaki öğretmen nedeniyle hüküm giymesi ve yine Nisan 2022 de bir Iraklı adamın iki eşcinseli öldürmesi nedeniyle hüküm giymesi ülkede gergin bir ortam yaratmıştı. Ayrıca kentte ev sorununun olması ve sığınmacılara otellerde yer verilmesi yerel halkı rahatsız etti.

Ancak Avrupa’nın her yanında olduğu gibi İrlanda’da da aşırı sağ son zamanlarda hızla büyüdü ve güçlendi uzun zamandır böyle bir ayaklanmanın gelebileceğinden korkuluyordu. Bu bıçaklama olayı Whatsup, telegram ve diğer sosyal medya kanallarında köpürtülünce ve yanlış bilgiler aktarılınca 50 kişiyle başlayan ayaklanma 500 kişiye ulaştı. Bu arada, Cezayirlinin niyetinin terör saldırısı mı, cinnet mi olduğu konusu daha netleşmedi.

Bu olaylar sosyal medyada alevlendirilmiş, hatta “Ülkemizde savaş çıkacak” türlü yazılara bile konu olmuştu. Bu bıçaklamada da bir yabancının, göçmenin yer aldığı bilgisi sosyal medyada alevlendirilince insanların sokağa döküldüğü bildirildi. Aşırı sağcı grupları takip edenler bu yabancı düşmanlığı tutumun uzun zamandır kaynadığını belirtti. 

GÖÇMEN SAYISI ÜST LİMİTTE

Geçtiğimiz Ekim ayında Başbakan Leo Varadkar Avrupa Birliği üyesi olan bu ülkenin alabilecekleri sığınmacı ve göçmen sayısının üst limitine ulaştıklarını belirtmişti. Perşembe akşamı Başkan Michale Higgins bu bıçaklama olayının aşırı sağ tarafından kullanılmamasını söyledi. Bu olayda saldırgana müdahale edip motosikletinin kaskıyla saldırganı durduranın da Brezilyalı bir göçmen olması dikkat çekti.

Başbakan Varadkar “Dün iki saldırgan olayla sarsıldık. Birincisi bıçaklama olayıydı. Yaralananlara acil şifalar diliyoruz. İkincisi ise sosyal yapımıza, toplumumuza ve yasalarımıza olan saldırıydı. Ayaklananların vatanseverlikle ilgileri yoktu” dedi.

Avrupa’daki göçmenlerin ve sığınmacıların çoğu eski sömürgeci ülkelerde, örneğin Fransa’daki Cezayirliler gibi. Ancak Fransa Cezayirlileri çok ezdiği için İrlanda gibi insan seven, sıcak, hümanist ve sömürgeci tarihi olmayan, tersine İngiltere tarafından sömürge olmuş olan bir ülke Cezayirliler için çok çekici olsa gerek. Gerçekten İrlanda hümanist yaklaşımı ile olanaklarını göçmenler için çok zorlamış ve hatta göçmenlere kucak açabilmek için halkından almış bir ülke. Mutlaka bu krizi aşacaktır…