1800’lerden günümüze sanayi devrimiyle ortaya çıkan modern devlet ve modern hayat, duvara dayandı. Emperyal hevesler… Emek sömürüsü… Tüketimin dayanılmaz hazzı… Kent kültürü… Devletler ve sınırlar… Büyük buluşlar… Dev şirketler… Büyük para operasyonları… Parayla para kazanmanın dayanılmaz çekiciliği… Turizm cennetleri… Nefes kesen askeri tatbikatlar… Ağzından çıkan tek sözcükle milyonları ölüme gönderen liderler… İki kere dünya ölçeğinde savaş… Modern toplum… Bilgi toplumu… Hız çağı… Ve nihayet, aptal toplum…

Acı bilgi; Bu hengameden yükselmekte olan sanal dünyanın büyük insanlık tasavvuru yok.

Bir avuç muktedir, yapay zekâ ile kontrol edeceği yeryüzü yaşamında, toplumun ve insanın yerini yeniden tanımlayacak.

Değişim başladı. Gelin görün ki toplumlar, bu netameli değişimi nasıl ele almak gerektiğine dair net bir fikre sahip değil. Durum, körün fil tarifini andırıyor.

“Dijital devrim” veya “yapay zekâ” diye söze başlamak çok revaçta. Sanal dünyanın kuruluşunu ifade eden kavram, terim ve olgular artık gündelik hayatımızda. Kendimizi sinyaller evreninde bulacağımız günler çok uzakta değil.

Yürüyen gerçek; Sanayi üretiminde, tarımda, hizmet sektöründe kullanılan yazılımlar, akıllı sistemler, insan emeğine olan ihtiyacı azaltmaya başladı. Fabrikada üretimin işçisiz, tarımın köylüsüz, hizmetlerin elemansız yapılacağı günler uzakta değil.

Burada tartışılması gereken, yeni toplum, akıllı devlet, akıllı şehir, yeni siyasettir. Sanayi toplumunun getirdiği normların içi boşaldı.

Öte yandan, yapay zekanın yatay süreç yönetimi, akıllı sistemlerin hiyerarşik yapıları ortadan kaldırmasını sağlıyor. Her türlü keyfilik ve yolsuzluk imkânsız hale geliyor. Blockchain, insan müdahalesini önlüyor.

Yanı sıra, yapay zekâ imkanlarıyla algı operasyonları güvenlik sorunu yaratıyor.

Ve komplo teorisinin kritik sorusu; Yapay zekâ kontrolü ele geçirebilir mi?

Bir çeşit kavram fetişizmi yaratarak insanı ürküten tartışmalar yapmak yerine, sorunları anlaşılır dille ifade etmek ve problematiği doğru saptamak lazım.

Dijital devrim üzerine anlaşılmaz şeyler söylemek çare değil. İkide birde “yapay zekâ” demek hakeza çare değil. Öncelikle, dijital devrimi anlamaya ihtiyaç var.