Hava değişimiyle birlikte, İzmir takımlarının bulundukları liglerde değişimi de başladı...
Demek ki, mevsim normalleri futbolcuları kendine çekti ve nasıl ısınacaklarının ayırdına getirdi...
Soğuk hava farklı bir sıcaklık yarattı farkındaysanız...
Bucaspor kendi alanında oynamaya başlarken, düşme potasındaki rakibi, lig sonuncusu Kasımpaşa'yı 4-0 gibi net bir skorla aşarak moral buldu; En azından ligde kalma umutlarını çoğaltarak farklı bir ışık yaktı...
O gün stadın yeni görüntüsü içerisinde İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu'nun, Buca Belediye Başkanı Ercan Tatı ve sarı-lacivertli yöneticilerle birlikte yeralması, "Hem stadın yapımına desteğimiz sürecek, hem de Bucaspor'un ligde kalması için üzerimize düşen ne varsa yapacağız" mesajı vermesi az bulunur değerler değildir...
Bucaspor, bu sıkışık döneminde aldığı farklı galibiyetiyle, taraftarıyla bütünleşmenin ötesinde, takım olarak moral motivasyonunu üst düzeye çıkarmıştır.
Şimdi bu noktada, geçtiğimiz haftalarda yaptığımız eleştirilere dönersek, artık görev büyük çapta yönetime ve caiaya, taraftara düşüyor...
O yakınılan, "Buca'ya destek yok" sözleri bir yana bırakılarak, ileri noktada atılan adımlara kendilerinin de destek vermesi zorunluluğu ortadadır...
Samet Aybaba'nın da bu galibiyetle yüzü gülüyor olmalı ki, bu hafta geçmiş eleştirileri yinelemedi...
Bunca sıkıntıdan sonra, gelinen noktanın önemini bu galibiyetin gösterdiğini bildiğinden olmalı!..
 
X
 
Farklı bir sayfa da, Bank Asy7a 1. Ligi'ndeki temsilcimiz Karşıyaka için açmak gerekiyor...
Az değil, yoğun bunalımlardan geçerek ligin ikinciyarısına başladılar. Yönetim, taraftar, teknik direktör sorunları...
Doping skandalı, gelen cezalar pek de umursanmayacak olaylar değildi kuşkusuz.
Bu sıkıntılar çerçevesinde yaptığımız eleştirileri unutmuş değiliz...
Ne var ki, Turgut Uçar yönetimindeki yeşil-kırmızılılar lider Çaykur Rizespor karşısında pek de etkili oynamamalarına karşın, iyi mücadele ederek, yılmayarak, son dakikalarda da olsa buldukları golle kazanmasını bildiler...
Atılan tek gol, bir anlamda yeniden doğuşun muştucusu oldu. Çünkü, Karşıyaka bu maçı yitirmesi durumunda, ligde kalma mücadelesi veren takımlar arasına girme durumunda kalacaktı. İşte o üç puan herşeyi değiştirdi ve bugün ilk 6 içindeki son takımla olan fark 6 puanda kaldı...
Şimdi herkes Kaf-Kaf'ın bir seri yakalamasını bekliyor. Dileriz bu yengi ile yakalanan umut ışığı çoğaltılır ve istenen hedefe ulaşılır.
Bu da, yeşil-kırmızılıların bir bütün olarak hareket etmesi ile olasıdır...
 
X
 
Altay ile ilgili çok fazla bir şey söylemek istemiyorum...
Geçtiğimiz hafta söylediklerimin tümüyle arkasındayım.Siyah-beyazlıların önce kendi içinde, hem de tüm organlarıyla bir özeleştiriye gereksinimleri var...
Teknik direktör Coşkun Demirbakan'ın, her hafta içinde verdiği değişken demeçlerin bir hedef olmaktan çok, günü idare etmeye ve kendini kurtarmaya yönelik olduğunun anlaşılması gerekiyor öncelikle. Ayrıca, yönetimin varılan kötü noktada duruma acilen el koyması gerektiğinin ayırdına varması da ayrı bir sorun. Ancak onlar şu günlerde kendi deyimleriyle, "Kulubü UEFA standartlarına taşıma çabası" içindeler...
Bakınız beyler, Altay her geçen gün eriyor ve bu erimeyi durduracak hiç bir önleminiz yok...
Bilmem ayırdında mısınız?
 
X
 
İzmir'de farklı frekansta olan tek takım Göztepe...
2. Lig'de ele geçirdiği liderliği korumak için inanılmaz bir mücadele veren sarı-kırmızılılar, Bank Asya yolunda emin adımlarla ilerliyorlar...
Taraftarın inanılmaz desteği de Göztepe'yi bu ileri adımda coşturuyor. Bu konuyu önümüzdeki günlerde farklı bir biçimde irdeleyeceğiz...
Yazımızın tümünden de anlaşılacağı gibi Bucaspor, Karşıyaka ve Göztepe yaptıkları çıkışla İzmir'in olduğu kadar kendi camialarının da yüzünü güldüren takımlar oldu.
Beklentiler gelecek haftalar içindir...