Sabah saatlerinde İzmir’in kapısı yine bir deprem tarafından tıklandı.

‘Ben buralardayım da siz nerelerdesiniz’ der gibiydi adeta.

‘Hani kentsel dönüşüm, hani yenileme, hani hazırlığınız’ der gibiydi.

Kentsel dönüşümü bile yaklaşan seçimlere kurban ettiğimiz, siyasete alet ettiğimiz güzel İzmir’de depreme hazırlık noktasında son dönemde yapılan tek doğru hamle Milli Eğitim’den geldi. Başta Fen Lisesi olmak üzere depreme dayanıksız olduğu düşünülen tüm okullar boşaltıldı, yenilenmek üzere harekete geçildi.

Zamanlıydı, zamansızdı.

Deprem Türkiye’nin ve de İzmir’in en acımasız, en soğuk gerçeği!

Ne kadar görmezden gelsek de bir gün yüzleşeceğimiz acı, soğuk bir gerçek!

Bugün değilse de yarın… İzmir’in fayları mutlaka 7’ye yakın bir deprem üretecek! Bilim adamları bangır bangır bağırıyor. Duyan var mı? İşte orası muamma…

*

1999’da RADİUS Projesi adında bir çalışma yapıldı İzmir’de. Marmara depreminden hemen sonra… Kentin fay hatları, zemin durumu ve olası depremin olası yıkım senaryoları yazıldı, çizildi. Sonra…

Unutuldu, gitti. Sümen altı edildi, tozlu raflarda görmezden gelindi.

2003, 2005’teki Urla-Seferihisar depremlerinde hatırlandı biraz. Ve Van’daki yıkımlı depremin ardından 12 yıl sonra yeniden gündeme geldi/getirildi İzmir’in deprem senaryosu..

O günkü koşullarda (nüfus, bina sayısı vs) 30-40 bin ölü, yüz binlerce yaralı olacağı öngörülüyordu İzmir’de..

Hem de 6,5 şiddetindeki bir depremde… Bugün yeniden yazılsa ya da güncellense o rapor, kim bilir hangi gerçeklerle yüzleşeceğiz?

Radius Projesi’nde afete hazırlık için ayrılan alanlar imara açılmış…

İlçe belediyelerin elinde depreme hazırlık namına hiçbir şey yok!

Ceset torbası stokundan başka…

Hastanelerin yarısı çürük, yollar, köprüler ise tam bir garabet!
*

Ama hem hükümet, hem muhalefet hem medya olarak kötü bir sınav verdik Van’da.

Pek çok açıdan fiyasko yaşadık Türkiye’nin doğusunda. Depremzedelerin aylarca naylon çadırlarda hayata tutunma çabalarını görmezden geldik bir süre sonra.

‘Görmedim, duymadım, bilmiyorum’u oynadık zaman sonra.

İlk etapta Türkiye’nin her noktasından Van’a uzanan kardeşlik köprülerini doğru yönetemedik, kaya gibi sağlam insanlık fayımızı bile incitti uygulamadaki aksaklıklar.

Yaşananları anlatacak tek kelime ise dramdı.

*

‘Allah İzmir’imizi olası bir yıkımlı depremden korusun’ diye dua etmek dışında elimizden hiçbir şey gelmiyor ne yazık ki.

Geçtiğimiz aylarda Dikili açıklarındaki 5,1’den sonra bugün Tire-Torbalı arasındaki 4,4!

Güvendiğim deprem uzmanı Prof. Atilla Uluğ’un arşivine göre tam 84 yıl önce vurmuş deprem Torbalı’dan İzmir’i..

Hem de 7 şiddetinde!

Torbalı da yıkılmış, İzmir’in merkezi de!

Bugün olsa Allah muhafaza…

Yerle yeksan olur güzel İzmir’in yarısı!  

Felaket tellallığı yapmak değil amacım. Gerçeğin ta kendisini hatırlatmak!
*

Hani kentsel dönüşümün yasası çıkacaktı?

Hani bir tane çürük bina kalmayacak, milyonlarcası yıkılacaktı?

Hani İzmir’de yerel yönetim-hükümet eliyle kentsel dönüşüm hamlesi başlayacak, en az 200 bin konut yıkılıp yeniden yapılacaktı?
Ulaştırma Bakanı Yıldırım, kentsel dönüşüm gibi hayati bir konu üzerinden siyaset yapılmaması gerektiğini söylüyor.

Kentsel dönüşüm üzerinden kimse ne siyasi, ne de ticari rant beklentisinde olmamalı.

Buraya kadar güzel de…

Erzincan gibi deprem gerçeğiyle pek çok defa yüzleşmiş bir kentten İzmir gibi her an deprem gerçeğiyle her an yüzleşme ihtimali olan bir kente gönderildi Yıldırım.

Ve yaklaşık 9 ay önce açıkladığı ‘çılgın projeler’ demetinde önemli bir yer tutuyordu kentsel dönüşüm ve depreme hazırlık.

Son görüşmemizde Ocak ayı içinde İzmir’i de içine alan 5 büyük ili kapsayacak bir yasal düzenlemeyi meclisten geçireceklerini anlatıyordu Sayın Bakan.

Sanıyorum siyasi iktidarın vakti olmadı.

Apar topar oylanıp jet hızıyla onaylanan MİT yasasından daha önemli değil mi kentsel dönüşüm ve de depreme hazırlık yasası?

Demek ki değil!

Bu işin yarını yok, şakası yok Sayın Bakan!  

Olası bir yıkımın altında sadece siz değil, hükümetiniz değil, hepimiz kalırız Sayın Bakan!

EXPO Yasası’nı elden takip ederek birkaç günde nasıl çıkardıysanız İzmir’i kurtaracak kentsel dönüşüm yasasını da yine sizden bekliyoruz.

Bana göre en çılgın ama en doğru, en öncelikli projeniz de budur, bu olmalıdır.