İzmir’i harbiden seviyor…

Kim bilir bu kaçıncı gelişi?

Geçmiş Cumhurbaşkanlığı seçimini…

Altıok’un tarihindeki “rekor oy”u toplayıp kaybetse de…

21 Haziran 2018 akşamüstü…

Gündoğdu’ya yığdığı 1.5 milyon sevdalısıyla…

Türkiye’nin hafızısındaki yeri…

Hep aynı:

“Renkli… Ciddi… Azimli…”

***

“Memleket Partisi”nin son İzmir ziyaretinde…

O’nun da…

Benim de…

Yollarımız Tobalı Subaşı Köyü’nde kesişti…

Ben Tire’den İzmir’e dönüş yolunda…

O da Torbalı’nın…

Bilinçli çiftçisinin yol üstü ikram ettiği çayı içiyor keyifle…

Ortalık siyaseten hareketli ya…

Seçime kalmış 200 gün ya…

Memleket Partisi lideri…

Bizim Ege deyişiyle “Maaarem” sorularla delik deşik edilmez mi?

Tavşan kanı çayın lezzeti…

Her soruya cevabı olan Muharrem İnce için…

Fazladan İzmir güzellemesi…

***

Çay molasında Subaşı Köyü’nün çiftçisi…

“Ne diyecek bizim için?” diye meraklanırken…

Muharrem İnce’den…

Çiftçinin yüreğine yağ bağlatan sözler geliyor:

“Erdoğan marketleri suçluyor; Kılıçdaroğlu da marketlere mektup yazıyor, (Ucuza verin!) diye… Adam nasıl ucuza versin; pahalı almış malı… Önemli olan çiftçinin desteklenmesidir… Önemli olan ucuz mazottur, ucuz tohumdur, ucuz gübredir, ucuz yemdir…”

***

Ve, bugünün siyasi panoraması…

En büyük hamlesi…

“Devlet’e güveni pekiştirmek…” ve ardından…

Subaşı’ndaki yol üstü kıraathanesinden millet’ine yemini:

“İki yıl içinde aydınlık günler elbet mümkün… Bunu yapabiliriz... 51 günde Türkiye'yi ayağa kaldırmıştım... Partimin üst düzey yöneticileri arkamda durmamasına rağmen yapmıştım... Önümüzde daha 200 gün var... Türkiye'yi karış karış gezip yeniden ayağa kaldıracağız hep birlikte…”

***

Önce…

Cumhuriyet Halk Partisi’ne…

Ufaktan da olsa “sağlam” bir dokundurma…

Ardından…

Çiftçiye, besiciye “delikanlı” sözü:

Nereden?

Trafiğin durma noktasına geldiği…

İzmir Torbalı Subaşı’ndan:

“Ben CHP’ye 40 yıl hizmet ettim, ayrıldım… Anlaşamadım orayla… CHP’yle bir sorunum yok… Atatürk başımın üstünde… Ama tepedeki yöneticilerle sorunum var… Onlarla anlaşamıyorum… Onlar topluma iyi önderlik etmiyorlar; yanlış bilgiler veriyorlar… Örneğin, doğru bir şey yapıyorsa iktidar destek olacaksın; yanlış yapıyorsa takoz olacaksın! Mülteciler konusunda yanlış yapıyor Erdoğan… Ben Suriyeliler’in hepsini göndereceğim… Tarım konusunda yanlış yapıyor Erdoğan… Tarımı çökertti… Tarımı düzelteceğiz; ayağa kaldıracağız… Eğitim konusunda yanlış yapıyor Erdoğan; eğitimi çökertti… Ama, Libya Tezkeresi konusunda doğru yaptı… O zaman da destekleyeceğiz… Azerbaycan’a yardım yaptı; o zaman da destekleyeceğiz… Daha çok yardım yapmalıyız Azerbaycan’a…”

***

Üstüne basa basa diyor ki, “ince ince”:

“Bu ülkede iktidarı değiştirmek istiyorsak ilk önce muhalefeti değiştirmeliyiz… Çünkü, bu muhalefet başarısız olduğu için 20 yıldır bu iktidar var…”

***

Ve, son olarak da…

“Şifa niyeti”ne enflasyondan kurtuluş reçetesi:

“Türkiye’de enflasyon 100’de 100; dünyada yüzde 10… Türkiye’de de yüzde 10 olsa başım üstüne… Dünyanın 10 katı bir enflasyonla kol kola yaşıyoruz… Oysa enflasyon, Kanada’da da var; Fransa’da da var… Rusya - Ukrayna savaşıyor orada da var… İran - Irak Savaşı sekiz yıl sürdü taaa 40 sene önce… O zaman da enflasyon belası vardı ama kimse bu bahaneleri öne sürmedi…  Enflasyonu düşürmek istiyorsak, bu Merkez Bankası’na talimat vermekle olmaz... Çiftçiyi destekleyeceksin, ahırı, tarlayı, serayı destekleyeceksin... Biz bunu yapacağız…”

***

Bitiriyoruz…

“Vatandaş’ın dilini bilmek, gönlünü okumak” bir sanat…

Türkiye’nin çok partili döneminde…

Bu Allah vergisi meziyetleri sergilemek…

Her siyasetçiye nasıp olmadı…

Süleyman Demirel’in…

Osman Bölükbaşı’nın…

Necmettin Erbakan’ın…

Sıcak, doğru ve unutulmaz sözlerini…

Son 50 yılın politikasına aşina olanlar nasıl unutabilir?

Muharrem İnce ise…

Siyaset’i “farkllı” okuyan ama…

Derin “iz” bırakan “bir lider” olarak anılacak…

Yıllar sonra da…

Çünkü…

Bu arenada az rastlanan bir “cesur” yürek!

Nokta…

Sonsöz: “Bu millet beni Cumhurbaşkanı seçerse; benden başka hiç bir isim bunu söyleyemez; bir tarikat yurdunda çocuğa tecavüz edilmişse, altı yaşında çocuk evlendirilmişse, hapse atmak falan ufak hikaye; o yurtları dozerle yıkarım… / Muharrem İnce – Memleket Partisi Genel Başkanı…”