Nedim ATİLLA
Haftaya en yakışan kitap: Riya Tabirleri
3 Şubat 2024 Cumartesi

Bir âşık için gurur, ancak tepesinden düşeceği yükseklikten ibarettir.

İnsanın neresindedir gurur dediğimiz şey; merkezi, ruhu nerededir?

Aşkın içinde kavrulduğumuzda gururumuz neden yanmaz?

Bu gibi meseleler üzerinde duran pek çok yazar ve şair vardır kuşkusuz, insanın dayanma gücüne onlar da hayret etmişlerdir.

Zaman geçtikten ve yürekteki yangın küllendikten sonra düşünüyordu şimdi. İşten yeni gelmiş, ailesinden uzak yaşadığı bu şirin taşra kasabasındaki küçük dairesinde, salonundaki kanepesine uzanmış, elindeki telefonla internetten haberleri okuyor, sosyal medya hesaplarında geziniyor, tuttuğu takımın teknik direktörü kovulmuş mu diye meraklanıyordu.

Kötü giden yaşamını bir tek bu değiştirebilirdi sanki; kendini bildiğinden beri meftunu olduğu futbol takımı üst üste yenilgiler alırken, o pişkin teknik direktörün daha fazla koltuğu işgal etmesine tahammülü yoktu.

Yersiz bir takıntı haline getirmişti bunu (lafa bak, sanki yerli takıntı olurmuş gibi dedi kendi kendine, sonra süratle kovdu bu düşünceleri zihninden, şimdi bir de buna takılamazdı.) İstifa eder ya da kovulursa rahatlayacak, hayatı nizamını bulacaktı. Maalesef bugün de kovulmamıştı teknik direktör, bugün de görevinin başındaydı sebepsiz yere. Bir kez daha morali bozuldu, yerdeki sigara paketine uzandı… (sf 51Muzdarip Döngü)

***

Bazen yetmiyor sevgi dediğimiz şey, insan elinden kaçıracak gibi oluyor bu müphem duyguyu. Saflık raddesinde iyiler için bile sevgi her şeyi kurtarmıyor. Bir zamanlar o, kurtarır sanmıştı ama. Anladığındaysa kurtaramayacağını, bir fasit dairenin içinde yalpalayıp duruyordu, geç kalmıştı sevginin aldatıcılığına teslim olmamaya. Hayat zor herkes için, benim için de zor diye düşünüyordu.

Akıllara kolay kolay gelmeyen bir uzak vilayetin, dağlarla çevrili bir beldesinde devlet memuru olarak tam bir taşra sıkıntısı çekiyordu. Küçük yerin insanı da küçük oluyor derdi yazları gittiği kayınpeder-kayınvalide ziyaretlerinde kendisini dinleyenlere. Söyleyecek söz yok, konuşacak bir emsal… Kendisiyle aynı dairede çalışanlar fazlaca kötü köy romanı okuduklarından olacak, sürekli yaşanması arzu edilen gizli bir aşk macerası ihtimalinden dem vuruyordu.

‘Şeftali Bahçeleri’’nde anlatıldığı gibi bir hayat yaşıyorlardı. Nadiren işle ilgilenip, bir gölgelikte tembellik etmeyi tercih ediyorlardı. Bir iki kez o da katıldı bu sohbetlere, şehre yeni atanmıştı, can havliyle konuşacak, ahbaplık edecek insan arıyordu ama sonra ayağını kesti bu insanların toplantılarından, artık onlar da davet etmez oldular onu.

Oysa büyük umutlar, hayaller yeşertmişti içinde, çocukluğunda ve ilk gençliğinde. Ne olursa olacak, herkes gibi olmayacaktı. Dünyayı değiştiremese de kendisini ve etrafını değiştirecek, annesinin tabiriyle “büyük adam” olacaktı. Hoş annesi bunun okumakla gerçekleşeceğini zannediyordu. Kendisi ise bunun okumakla alakalı bir şey olmadığını çok erken yaşlarda anlamış, yine de bu keşfini annesine ve öğretmenlerine çaktırmadan zorlu ve sıkıcı okul merdivenlerini hem mecazen hem de gerçekten birer ikişer tırmanmıştı. Sonuç, koca bir can sıkıntısı... (Aşk ve Gurur Sf 78)

***

Günümüz insanının hayatından kesitler…

Sakin Kitap’tan çıkan Ali Lidar’ın “Riya Tabirleri” kitabı büyük bir samimiyetle kaleme alınmış öykülerden oluşuyor.

Bir gecede okudum bitirdim.

Pis politikacıların riyakarlığı had safhaya çıkardığı günlerde okuyunca da iyi geldi açıkçası…

Kitabın künyesi şöyle… Yayın yönetmeni: Çağrı Öner, Editör: Ozan Çolak, İç sayfa tasarımı: Dilek Şişli, Kapak illüstrasyonu: Ayşegül Köksal.

İlk cümle Nuri Bilge Ceylan’dan gelmiş: “Biri ölür üzülmezsiniz, sonra sandalyeye asılı hırkasını görürsünüz, o hırkanın duruşu kalbinize oturur.”

 

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 1 yorum var, 1 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Esin Kurt 3 Şubat 2024 Cumartesi 12:52

Okunacak kitaplar listesine alindi...Teşekkürler.

Yorumu oyla      1      1  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Boncuk gözlü sarışına ağlatan veda!
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Tüzükle demokrasi gelir mi?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Sodom ve Gomore günleri
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Türkiye'de hayvansal ürünlerde fiyatlar neden yüksek?
Muhittin AKBEL
Muhittin AKBEL
Öğrencilerin kötü kaderi!
Dr. Berna BRIDGE
Dr. Berna BRIDGE
İngiltere'de ırkçı saldırılar ve Solingen
Kemal ARI
Kemal ARI
Halide Onbaşı’nın günlüğü…
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Büyük bir ressamın, yazarın ve tiyatrocunun ardından
Aylin AKDOĞAN
Aylin AKDOĞAN
İzmir-İN
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Bir Portre: İlyas Seçkin
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva