Hem aydın, hem inançlı olmak mümkün mü? Aydın olma bilinci üzerine sayfalar dolusu yazı yazılabilir. Ancak aydın kimdir sorusunu, yaşadığımız çağa tanıklık edenler kadar kimse daha iyi cevaplayamaz.
Geçen yüzyıl bilim çağıydı. Bu yüzyıl ise teknoloji devrimleri çağıdır. Hatta öyle ki, insanoğlu madde dışı, manevi bir varlık olarak tanımladığı Allah’a dahi bilim sayesinde ulaşacaktır. Yani Allah’ı bilmek isteyen de bilime güvenmelidir. Çünkü Allah varsa, Allah’ın yarattığı her şeyi, doğruya ve akla en yakın şekilde izah etmenin en iyi yolu da bilim olmalıdır (Allah’ın bilgisinin, insanoğlunun hizmetinde olan kullanılma biçimi).
Bunun en önemli sebebi ise, bilimin bireyi herhangi bir şeye inanmak için zorlamamasıdır. Bilakis, bilimsel düşüncenin işlevi, bireye herhangi bir şeyi dogmatik ve değişmez bir olgu olarak kabul ettirmek değil, bireye ‘şeyi’ izah etmeye yarayacak veriler bulmada rehberlik etmektir.
Aydın kimdir sorusunu cevaplamadan önce bir şeyi açıklığa kavuşturmak istiyorum. Bu zamana kadar yeryüzünde yapılan hiçbir bilimsel buluş ve keşfin formülü hiçbir din kitabında açıklanmadı. Değil mi? Dini kitaplarda her şeyin sırrı açıklanmadığına göre, insanoğlu aradığı tüm gerçekleri öğrenmeye çalışmakla sorumludur. Bu da tamam, değil mi?
Demek ki, insan araştıracak ve bu sayede bilmediklerini öğrenecek. Öğrendiklerini uyguladıkça bu sefer yeni sonuçlarla karşılaşacak. Bu yeni sonuçlar yeni soru işaretleri oluşturacak. Yeni soru işaretleri yeni düşünüş biçimleri üretecek. Ve bu böyle sürüp gidecek. Hah işte bilim tam da budur!
Bakınız, burada hiçbir teze ya da teoriye inanmak zorunda olmadığınız halde, realite sizi sürekli bilimsel düşünmeye ve uygulamaya zorlar. Öyleyse bilimsel düşünceye bizatihi gerçekçilik de denebilir. Bu nedenle gerçek hayatta uygulaması olmayan hiçbir eylem bilimsel addedilemez.
Nasıl mı? Çok basit! Misal; matematik biliminde 2+2’nin 4 ettiği ispatlanmış bir teoridir. Şimdi siz bakkala gittiğinizde, iki liralık bir alışveriş karşılığında bakkala 4 lira vermişseniz, doğal olarak bakkalın size 2 lirayı geri vermesini beklersiniz. Bu sizin, matematik biliminde rakamların toplama ve çıkarma işlemi ile ilgili teorisini uyguladığınızı gösterir. Bilimsel düşünce bu basit örnekte de ifade edildiği gibi böylesine elle tutulur, gözle görülür bir şekilde, yaşam gerçekliğine temel teşkil eder.
Şimdi aydın kimdir soruna gelince, aydın muhakkak, karşılaştığı her durum ve sorun karşısında bilim felsefesinin öncülüğünde olayları analiz etmeye ve cevap bulmaya çalışan kişidir.
İnanca gelince; siz sabahtan akşama kadar oturup Allah’a dua edin. Ne yapmış olursunuz? İbadet mi? Hayır! İbadet etmiş olmazsınız. İbadetin kelime anlamı; Allah’a yapılan kulluk görevi ya da bağlılık ifadesidir. Allah’a yapılacak en büyük kulluk görevi sizce nasıl başarılır? Allah’a sabahtan akşama kadar dua ederek mi? Allah’ın bizim dualarımıza ihtiyacı var mıdır? Yoksa en iyi ibadet, Allah’ın bütün yaratıklara üstün kıldığına inanılan insan hayatını, evrende daha iyiye erdirmek için çalışmak ve mücadele etmekle mi yapılır?
Cevabınız ikincisi ise hem aydınsınız, hem de Allah’a en iyi ibadet eden bir inançlısınız demektir…
Yazdır
Önceki sayfa
Sayfa başına git
Künye
İletişim
Facebook
Twitter
Google+
RSS
Sitene Ekle
Günün Haberleri