Nedim ATİLLA
Güzel bir 2024 hedefi: Karbon ‘gıda izinizi’ düşürün!
28 Aralık 2023 Perşembe

Yılbaşı yaklaştıkça hepimiz kendimize hedefler koyarız yeni yıl için… Bugün kişisel ve sosyal sorumluluk açısından kıymetli bir hedef gösterelim mi?

Öyleyse bir kez daha yazmakta zarar yok. Uzmanlar uyarıyor: Yediğimiz içtiğimiz şeylerin sadece sağlığımızı etkilemediğini, aynı zamanda gezegenimizin sağlığını da derinden etkilediğini söylüyor: Elektrikli otomobillerden rüzgar türbinlerine kadar tüm iklim değişikliği çözümleri kadar, kahvaltıda, öğle yemeğinde ve akşam yemeğinde yüzünüze bakan güçlü bir çözüm var.

Unutmayın Türkiye’de üretilmiş bir avokado 70 litre suya mal oluyor.

***

 Bazı tahminlere göre, insan kaynaklı sera gazı emisyonlarının üçte biri dünyadaki gıda sistemlerinden geliyor ve bunun büyük bir kısmı hayvan tarımıyla bağlantılı. Sonuç olarak tabaklarımıza koymayı seçtiğimiz şeylerin büyük bir etkisi olabilir. Örneğin Oxford Üniversitesi'nde yapılan bir araştırmaya göre, bitki bazlı beslenmeye bağlı kalan insanlar, her gün ortalama bir porsiyon et yiyen insanlara kıyasla yüzde 75 daha az sera gazı emisyonundan sorumlu.

Çevresel Sürdürülebilirlik Rotary Eylem Grubu'nun (ESRAG) üyesi dostumuz dünyaya örnek gösterilen bir kadın Kris Cameron, “Yakın zamana kadar yediğimiz şeylerin iklim veya çevre ile bir ilgisi olduğuna dair hiçbir fikrim yoktu. Ama şimdi bitki temelli beslenmeyi önemsiyorum. İklim değişikliğini azaltacak güce başından beri sahiptik; sadece onu kullanmamız gerekiyor”diyor.

Cameron, ve dünya çapındaki insanları bireysel ve kolektif gıda seçimlerinin gezegeni ısıtan emisyonları azaltma gücü konusunda eğiten bitki açısından zengin diyet çalışma grubunun da bir üyesi. Bitki bazlı beslenmeye olan ilgi, büyük ölçüde iklim değişikliği, diğer çevresel etkiler, hayvan refahı ve sağlığıyla ilgili endişeler nedeniyle artıyor. Adından da anlaşılacağı gibi, bu diyetler meyve ve sebzelerin yanı sıra fındık, tohum, yağ, tam tahıl, baklagiller ve fasulyeyi içerir. Et, süt ürünleri, yumurta, balık ve deniz ürünleri gibi daha az hayvansal ürün içerirler.

Gıda üretimindeki emisyonların en büyük etkenleri, sığırların sindiriminden kaynaklanan metan, gübrelerden kaynaklanan nitröz oksit ve ormanların çiftlikler ve otlatma için temizlenmesiyle ortaya çıkan karbondioksit dahil olmak üzere tarım ve arazi kullanımından kaynaklanmaktadır. Çöp alanlarında ürettiği metanla birlikte gıda atıkları da bu duruma katkıda bulunan diğer bir faktördür.

Nature Sustainability dergisinde 2022 yılında yayınlanan bir araştırmaya göre, 2050 yılına kadar dünya çapında bitki bazlı beslenmeye geçiş, atmosferden yeterli miktarda karbondioksitin uzaklaştırılmasına yol açarak küresel ısınmayı sanayi öncesi seviyelerin 1,5 santigrat derece üzerinde tutabilir. Tersine, Nature ClimateChange dergisinde yapılan bir araştırmaya göre de, herhangi bir değişiklik olmazsa, küresel gıda tüketiminin 2100 yılına kadar ısınmaya yaklaşık 1 santigrat derece daha ekleyebileceği ortaya çıktı.

Bu potansiyelden yararlanan iklim aktivistleri, 2015 Paris Anlaşması'na eşlik edecek, iklim değişikliğini hafifletmeye yönelik gıda odaklı bir taahhüt olan “Bitki Temelli Anlaşma” için baskı yapıyor. İklim çözümleri üzerinde çalışan bir araştırma grubu olan Project Drawdown, bitki açısından zengin beslenmenin geniş çapta benimsenmesini, küresel sıcaklık artışını 2100 yılına kadar 2 santigrat derecenin altında tutmanın en etkili ikinci yolu olarak görüyor.

Gıda atıkları parçalandıkça, kısa vadede karbon dioksitten daha güçlü bir sera gazı olan metan üretir. Birleşmiş Milletler Çevre Programına göre, küresel olarak çöplükler ve atık sular, insan kaynaklı metan emisyonlarının yaklaşık beşte biri olan 70 milyon metrik ton metan yayıyor.

Hadi şimdi dünyaya ve kendimize bir iyilik yapalım ve beslenmemizde bitki bazını öne çıkaralım.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türkiye'nin İslam’la sınavı
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve bugün Türkiye (1)
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kamu yararı Çeşme Projesi’nin neresinde?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
12 Eylül ve yeni Anayasa
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İlk '4' madde neden rahatsız ediyor?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Atatürk’ün Toprak Kanunu ya da feodalizmin tasfiyesi uğraşısı
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Siber ve milli!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Germir bağları
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Müzik ve mandolin
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
 Narin (İnce) Habercilik ve Medya Etiği
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva