Mayıs 2023 genel seçimlerinin olumsuzluğu üzerine, zamanın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’ce, “Yeni Siyaset Belgesi/ İzmir Duruşu” adındaki bir metinde ;

“Sol-Sosyal demokrat söylemlerden uzaklaşılmış olması… CHP’nin gerçekten ne dediğinin anlaşılamaması… Sağcılaşmasına alkış tutanları cesaretlendirmesi…”

Gibi ve başka da, hem ülke ve hem de parti için isabetli saptamalar ve değişim vurguları yapılmıştı…

Ne var ki bu belge… gündemdeki yerini korumamış, unutulmuş, zıt bir siyaset yolu izlenmişti… Bu çelişik yolun doğal sonucu olarak kimi siyasi aktörler de pasifliğe çekilmişti…

Oysa, değişim belgesinden çekilinmese, çekinilmese, sıradan bir parantezmiş gibi kapatılmasa, Kurultay sonucuyla uyumlu, ilerici İzmir duruşu ortaya çıkacaktı…

Neyse ki, kaçırılan trenin arkasından koşmanın, kimseye bir yararı yok artık… Her ne kadar “delege isterse aday olurum” demek, salt demokratik bir hak olsa da… Toplumun genel kabulüne göre görünen o ki ; bu ve içinde acındırma da barındıran “hançer” yakıştırmalı sözlere rağmen de, toplumda sıkça “Geçti Bor’un pazarı…” deyimi anılır oldu şimdi!

***

Ardıl iki Genel Başkan parti içi demokrasi yönünden çok eleştirilir de... Ama, kabul edilmeli ki, Baykal, laiklik ve Atatürk devrimleri değerlerinin korunması uğruna mücadele vermekten asla geri durmamıştır…

Baykal döneminde partinin % 25’lerde duragan olmasının nedeni, bu mücadelesinden değil… yazdığımız ve Fikret Bila’nın da dediği gibi ; Blair solculuğuna özenerek, “üçüncü yol” olarak bilinen piyasa ekonomisine ve liberal politikaya yaklaşması olmuştur... Böylece de, yoksul kesimlerden uzaklaşılarak, daha varlıklı kıyı kesimine ulaşan bir konuma düşülmüştür.

Objektif bir gazeteci ve yazar olarak tanınan Fikret Bila… “CHP’de Sağ Sapma” kitabında ; CHP’nin 100 yıllık analizini de yaparak, ‘yeni açılımlar deneyen’ bir Genel Başkan olarak, Kemal Kılıçdaroğlu’ndan da çokça söz ediyor…

Baykal politikalarıyla kıyas ederek diyor ki…Kılıçdaroğlu’nun, CHP’nin temel politikalarını ; Baykal gibi laikliği, Atatürk ilke ve devrimlerini savunma üzerine kurmadığı görülüyor… Söylemlerinde laiklik vurgusu yapmadığı gibi, irtica tehdidine vurgu yapmayan bir söylem kullandı…

Sonuç olarak ; CHP laik, demokratik, insan haklarına, kadın erkek eşitliğine dayalı devlet ve toplum yapısının oluşmasına öncülük etmelidir. Demokratik laik cumhuriyeti yeniden inşa etmelidir diye de… vurgulama yapıyor.

***

Kurultaydaki değişim ; bilinen diğer yetkin siyasetçilerle birlikte… Başkan Dr. Cemil Tugay’ın da öngörü ve akılcılığı ile, Genel Başkan Özgür Özel’in kendisinde de var olan bu niteliklere ek olarak, cesur ve ataklığının gerçekleştirdirdiği bir sonuçtur…

Bu değişimle yerel seçimlerde, şairin istediği oldu… Şafağın söktüğü ve Suna’nın da ‘derin uykudan’ uyandığı görüldü!

O yüzden, birbirine olan güveni ve sevgiyi göstermeye ara vermeden… Kurultayda değişimi başaranların saçtığı ışık, tutarlı ve kesintisiz sürmeli…

Halkın acil sorunlarını arkalatan yorgun rüzgarlar da artık dinlenmeye çekilmeli ki… Değişimin “Güneşli Günleri“ çabuk gelmeli !

İyi Pazarlar…