Gönül Soyoğul
Geliyorlar, zaplamaya hazır olun!
19 Şubat 2010 Cuma

Bütün gün haberle yoğrulduğum, fazlasını ruha zarar bulduğum için genelde televizyonda haber (ve de akla ziyan tartışma programlarını) uzun süredir izle(ye)miyorum.’¶
Dün kızım, ’‘bugün hiç haber izlemedim’’ deyip açtı geceyarısı haber bültenlerinden birini. Mecbur baktık.
Ana menü ’‘yargı krizi’’ydi malum ve bir sürü önemli adam car car konuşuyordu.
Kızım bir süre izledi, bülten tamamlamadan zaplayıp film kanallarından birine atladı.
Benim soran bakışlarımı görünce de ’“Erzincan Başsavcısı’’nın tutuklandığını, niye tutuklandığını biliyorum. Ama ondan sonrasını anlamıyorum. Sıkıldım.’”
 
Anlamadığımız/anlayamadığımız/anlam veremediğimiz öyle çok hadise var ki ortalıkta’…
Keşke elimizde de bir kumanda aleti olsa ve Türkiye gündemini de, İzmir gündemini de zaplayabilsek!.
Ufkumuzu genişletecek, bize yeni dünyalar açacak, beynimizi, düşüncelerimizi geliştirecek yeni düşünceleri tartışmasız, usul usul anlatacak insanları bulabilsek’…
Bağırmaktan boyun damarları fırlamış, içinin kötülüğü yüzüne vurmuş insanları değil de zekasını her bir canlının hayat hakkı için kullandığı gözlerindeki aydınlıktan, ışıltıdan belli insanları dinlesek’…
Aydınlansak. Sakinleşsek. Bilgilensek. Huzur bulsak’… İyi olmaz mıydı?
 
Anlamaz tabii kızım. Kim anlıyor, kaç kişi anlıyor ki car car konuşanları?
Ancak kahve konuşmalarına yetecek hukuk bilgimizle, kimin doğruyu söyleyip söylemediğini, kimin fitne fücür içinde olduğunu, kimin arkadan dolanıp puan almaya çalıştığını nasıl anlayacağız?
Herkes demokrasiden, herkes anayasayı ihlalden, herkes yargının bağımsız olması gerektiğinden bahsederken, havada hukuk terimleri üşüşürken, kimin gerçekten ’“adil’” olduğunu, nereden bileceğiz?
Hukuk duayeni Prof. Dr. Uğur Alacakaptan Hoca, yılların deneyimine dayanarak ’“Hukuk fakültesini bitiren herkese hukukçu diyemem’” derken; hepsi hukuk adına konuşan, üstelik pek çoğu bir siyasi partiyle taçlanmış(!) hukuk mezunlarına nasıl güveneceğiz?
 
Mehmet Tezkan, bugün Milliyet gazetesindeki köşesinde basitçe anlatmış.
Sağolsun, bir nevi dekoder görevi yapmış. Şöyle yazmış Tezkan:
 
’“(’…)Erzincan Başsavcısı, İsmailağa cemaatiyle ilgili soruşturma başlatıyor.. Uzun sürüyor.. Çok sayıda telefon dinleniyor.. Birtakım belgeler toplanıyor.. 7-8 kişi tutuklanıyor..
Tutuklama kararıyla birlikte Erzurum Özel Yetkili Cumhuriyet Savcısı devreye giriyor.. ’‘Dosyaya artık ben bakacağım’’ diyor..
Niye? ’‘İsmailağa cemaatinin silahı var, terör örgütü oldukları iddiası var, benim yetki alanımda.. .’’
Erzincan Başsavcısı, ’‘bunların terörle merörle ilgisi yok, silahları da yok’’ cevabını veriyor..
Erzurum Savcısı ’‘bana imzasız ihbar mektubu geldi, silahları var’’ diye ısrar ediyor..
Dosyayı alıyor..
İsmailağa cemaatine, anında terör örgütü muamelesi çekiyor..
Tutuklu olanlar hakkında ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle yeniden dava açıyor ama nedense tutuklu olanları tahliye ettirmeyi de ihmal etmiyor..
Yani ’‘pardon’’ çekiyor..
Silahlar nerede derseniz; yok tabii..
İşin özü bu.. Devamı şöyle..
Erzurum Savcısı bununla yetinmedi, işi Erzincan Başsavcısı’’nı ’‘Ergenekon’’dan’’ tutuklatmaya kadar götürdü..
HSYK, ’‘hata yaptın Başsavcı bu şekilde tutuklatılmaz’’ diye özel yetkili savcıların yetkisini alıp yerine yeni savcılar atayınca, yer yerinden oynadı..
Anayasa ihlal edildi, demokrasi katledildi, yargı darbe yaptı diye kıyamet kopmasının nedeni bu..
Yani basit bir cemaat soruşturması değil..
Çok daha derin!..
Telefon dinlemeye takılanlarla ilgili olabilir mi?
Belki de telaş bundandır!..
Bağırtı, çağırtı.. Bilemiyorum..
 
TUTUKLATAN SAVCI.. TUTUKLANAN BAŞSAVCI.. KİM, NEYİ SAVUNUYOR?
Tutuklanan Başsavcı, İsmailağa cemaatine gizlice silah bırakıp terör örgütü muamelesi çekmeye niyet etmekle de suçlanıyor.. Yani tezgah kurmakla..
Başsavcı’’ya ’‘silahlı örgütlenmedir’’ diyerek cemaati teröre sokan Erzurum Savcısı sorguda soruyor..
Diyor ki, ’‘Cemaatlere silah bırakılması konusunda bir çalışmanız oldu mu?’’
Tutuklanan Başsavcı yanıt veriyor:
’‘Kesinlikle mümkün değil, ben zaten silahsız bir yapılanma olduğu için soruşturmayı aldım. Siz silahlı olduğunu iddia ederek bu soruşturmayı benden aldınız.’’
* * *
Çok karışık bir durum değil mi?
Karışık değil acayip..
’‘İsmailağa cemaati silahsız yapılanmadır’’ diyen Başsavcı, ’‘tezgah yapıp silahlı örgüte sokacaktın’’ diye suçlanıyor..
’‘İsmailağa cemaati silahlı örgüttür’’ diye davayı üstlenen Savcı sorguluyor..
İzaha muhtaç bir durum.’”
 
İzaha muhtaç bir durum da’… Mesele,  bu durumu bize kim izah edecek?
Şahsım için tek izahı vardır bu karışık/acayip durumun:
Bu hükümet ’‘krizle/mağduriyetle’’ besleniyor.
Ortalığı bilerek karıştırıyor.
8 yıl önce ’“mağdur’” elbisesi giyerek seçildiler, ’‘darbe olacak’’ korkusuyla büyüdüler, rahat duramayan darbeseverlerin yaptıklarıyla yeniden ’‘mağdur’’ olup seçimleri yine kazandılar.
Şimdi de işte, yine aynı elbiseyi kuşanıp seçim meydanlarına hazırlanıyorlar.
’“Zarf da aynı, mazruf da aynı’” yani kısacası.
’“Bakın herkes bize karşı, ordu karşı, yargı karşı, basın karşı’… Bir siz varsınız bizi anlayan, kucaklayan’” demeye geliyorlar.
Çünkü fena sıkıştılar. Ekonomik kriz derinleşti. Üstelik ortada satacak mal da kalmadı.
Kürt açılımı, Ermeni açılımı, Roman açılımı; hepsinin defterini dürüp bir kenara kaldırdılar; hepimizin defterini toptan dürmeye geliyorlar.
İçiniz sıkıldıysa sizin de benim gibi; zaplamaya hazır olun.
Bütün sıkıldıklarımızın defterini biz dürelim. Öyle ya da böyle. Biz dürelim!

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Kartla ödemede 'derin' sorular!
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Yolun sonu
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
Hangisi?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
Buraya kadar!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Pişmanlıklar
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Gürgen Kral
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (6) “Hamam mı? yoksa Spa mı?”
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Rüşvet ile jest arasında!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Stoilov’a nazar değdi!
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
Kirpi ikilemi – Hayır deme sanatı
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva