Fikret İLKİZ
Gazeteciler ve sokaklar
10 Haziran 2012 Pazar

Görüş ve düşüncelerinizi açıklama hakkının kullanabilmesi için “halkın bilgilenme, gerçekleri öğrenme hakkının” sağlanması gerekir. Siyasal iktidarlar halkın gerçekleri öğrenmesini hiç istemez.
 
Gerçekleri öğrenmek “özgür, doğru, yaygın bilgi ve haber dolaşımını” sağlanırsa mümkündür. Devletin ve her türlü “düzenin” korunması iddiasıyla, halkın bilgi edinme ve gerçekleri öğrenme hakkı sınırlandırılamaz. Bireysel bilgilenme “hak” olarak kabul edilmelidir. Bu hakkı hayata geçiren gazetecilerin “doğru ve yaygın haber dolaşımını” sağlamak özgürlüğü engellenemez. Gazetecileri, haberlerini, yazılarını, yorumlarını sınırlandırmak demek bizim yaşamımızın sınırlandırılması demektir.
 
Bilgilenme hakkı, çağımızın gerçeğidir. Demokrasiyi yaratan güçtür. 
 
Özgür haber dolaşımını engellenmek için gazetecileri susturur, işsiz bırakır, suçlar, tutuklar, hapse atarsanız demokratik siyasal yapı yok demektir. Özgür haber dolaşımının varlığı demokratik siyasal düzenin temel ölçütüdür. Haberlerin, yorumların, eleştirilerin özgür dolaşımını engelleyen, sınırlandıran kanuni düzenlemeler yapılan yerde demokrasi yoktur.
 
Aslında “basın özgürlüğü”, bilgi edinme ve gerçekleri öğrenme hak ve özgürlüğü demektir.
 
Bizdeki siyasal iktidarlar “yaygın, doğru haber ve bilginin özgürce dolaşımını” sağlamak yerine sınırlandırmaktadır. Gazetecileri hapse atmakla, tutuklamakla, terörist kabul etmekle meşguldürler. 
 
Kanunlar, sanki insanları işsiz bırakmak için değiştiriliyor, grev yasaklanıyor, örgütler ve sendikalar dağıtılmak isteniyor. Kanunlar, bu işe yarıyor artık. Hükümetin adamlarına göre her şey “ekonominin” iyi gitmesi için düzenlenmeli. Sonuçta bu bir hesap meselesiydi ve grev yapan çalışanların sebep olacağı zararı kim ödeyecekti? Zaten Başbakan’da öyle söylemedi mi? O halde hesaplar kar elde etmek için düzeltilmeliydi. Bu yüzden de hava iş kolunda grev yapılmasını önlemek için kanunla kaldırıldı. Ekonomi rahatladı!
 
Daha da iyisini nasıl yapmalı?  
 
İstenmeyen görüş sahiplerini medyaya kim çıkarıyordu? Hesabı sorulurdu, sorulmalıydı.
 
Önce siyasal iktidarı elinde tutanların hesaplarını bozan ve aksini yazan, haber yapan, eleştiren gazeteciler halledilmeliydi. Başarılı oldular.
 
Siyasal iktidar, “zor kullanıcı iktidar” olduğuna göre, istemediği gazetecileri işten atardı. İstenmeyen görüşlerin sahibi gazetecilerin işten atılması işi medya patronlarına ihale edildi, iş bitirildi. Bir dirhem gerçek için haber yaptı diye işsiz bırakılan gazetecilerin işsizliği, halkın gerçekleri öğrenmesinden korkan siyasal iktidarların işidir.
 
Hatta ve hatta işsiz kalmaları yanında, gazeteciler yazdıkları bir haberden, yazıdan, yorumdan ve görüşlerinden dolayı cezalandırma tehdidi ile korkutulmalı ve gerekirse tutuklanmalıydı. Tutuklama sıraya konulmalıydı. Ama her şey kanuna uygun olmalıydı.
Hukuka uygun olup olmaması o kadar önemli değildi. Çünkü hukuk, kanun ve düzen siyasal iktidarın kendisiydi zaten. Uygunluk, ona uygunluktu.
 
Gazeteciler terör suçu işledikleri, terör örgütüne yardımcı oldukları, terör propagandası yaptıkları gibi iddialarla “terörist” sayılmalı ve terörist olarak yargılanmalıydılar.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Serdar DEĞİRMENCİ
Serdar DEĞİRMENCİ
Sonbahar
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Başıboş canileri toplamak!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Bu da geçer
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Yemek kitabı değil Kültürel Miras!
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İşte 'gülen' ilk fotoğrafı!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva