Nedim ATİLLA
Gastronomi kültürüne değerli bir katkı
17 Haziran 2023 Cumartesi

Antik çağda insanlar ne yerdi? Bu konuya 1992’de örgütlediğim Dionysos Grubunun kuruluşundan beri merak sardım. Sevgili dostlarım Ahmet Uhri ve Ersin Doğer ile bu konuyu çok konuştuk, sempozyumlarda geyik yaptık. Hatta sevgili Şükrü Tül ile muhabbet antik çağda rakı var mıydı geyiğine kadar uzanırdı. Ama gerçek Roma mutfağına yakın lezzetleri sevgili Müjde Tönbekici’nin mutfağından Şirince’de ancak tadabildik. Benzer iyi niyetli girişimler oldu ama yemeğin içine domates patates falan karıştıranlar da…

Ersin Hocam, “Homeros’a baktığınızda Yunanlıların etten ve ekmekten başka hiçbir şey yemediklerini zannedersiniz. O koca kahramanlar her akşam keserler keserler etleri ekmekle beraber yerler. Homeros balıktan bile söz etmez” diye başlardı muhabbete ve devam ederdi: Romalılar, Anadolu’yu ele geçirdiklerinde bütün batı Akdeniz ve de Romanın süzülmüş yemek geleneğini de getirmişler. Smyrna ve çevre florası antik dönemde bugünkünden belki daha zengindi. İÖ 4. yüzyılda Diocles isimli bir hekimSmyrna’da yetişen marulların ve kabakların lezzetinden söz etmiş. Bir başkası Athenaus… QuintiosSmyraus diye önemli bir şair vardı adam çocukluğunda burada Bornova ovasında koyun çobanlığı yapmış. Smyrna körfezindeki fener balığının çoklezzetli olduğunu şiirsel bir dille anlatmış.

Athenaus, Diocles, QuintiosSmyrnaus çağdaş Türkçe’ye kazandırılmayı bekliyor…

Bir de önemli bir eksik olarak Apicius var-dı…

“De re coquinaria”, Roma İmparatoru Tiberius döneminde yazıldığı öne sürülen, günümüze kadar gelebilmiş yemek tarifleri derlemesi.

Milattan önce 1. yüzyılda ortaya çıkmış bu derlemenin adı Türkçeye “yemek bahsi hakkında” veya “yemek sanatı” şeklinde tercüme edilebilir. Yazarının ismiyle birlikte anıldığından kısaca Apicius olarak da bilinir. Bir görüşe göre yazarı Marcus GaviusApicius'tur. Bu kişi zengin bir Romalı tüccar olması yanında ince zevkleri olan, lüks ve şatafata düşkün bir gurmedir. Bir diğer iddia ise yazarının CaeliusApicius adında olduğunu öne sürmektedir. En önemli ispatları ise en eski nüshaların başlangıcında bulunan “API CAE” ifadesidir.

Şimdi iyi haberi veriyorum:

Ali Güveloğluve Müjde Tönbekici’ninhazırladığı “Apicius’un İzinde (Antik Roma’da Bir Gurme: Çeviri, Yorum ve Uygulamalarla) isimli kitap Sakin Kitap’tan çıktı.

Sevgili dostumuz Müjde’den beklediğimiz bir yayındı bu… Şimdi size önsözden birkaç paragraf:

Bu kitapta söylenmesi gereken ilk şey günümüzden binlerce yıl önceki yemeklerin aynısının yapılamayacağı, ikinci şey ise birilerinin bu tür denemelerle Antik Çağ mutfağının görseli, kokusu ve tatları hakkında veriler ortaya koyması gerektiğidir.

Bir olgunun gerçek boyutuyla algılanabilmesi için birden fazla duyu organına gelen verilerin birleştirilmesi gerekir, biz de bu çalışmayla Antik Çağ mutfağı olgusunu gerçeğe bir adım daha yaklaştırabilmek için görsel veriler sunmayı amaçladık.

Biz yazarlar olarak yemek pişirme sırasında açığa çıkan kokular ve tatlarla bu gerçekliğe bir, belki iki adım daha yaklaştığımızı itiraf ediyoruz, okuyucuyu da bu konuda bilgilendirmek için kitabın ilgili bölümlerinde yemeğin tadı ve kokusu hakkında açıklamalar yaptığımızı hatırlatmak isteriz.

Çalışmanın temeli 2019 yılında Şirince’de Arkhe kampında atıldı. Apicius’un De re Coquinaria’sını Türkçeye kazandırmak başlı başına bir işti; ancak biz bununla yetinmeyerek seçtiğimiz 26 yemeği günümüz şartları ve yazarların deneyimleri doğrultusunda yeniden canlandırmayı denedik.

İşin en zorlu tarafı burasıydı, çünkü Apicius’un söz ettiği malzemelerin bir kısmı günümüze hiç ulaşmadı, ulaşanların bazıları hakkında itilaflı görüşler vardı, geri kalanların ise genetik kodları değişeli çok olmuştu.

İkinci bir konu malzeme miktarıyla ilgiliydi; metni okurken görüleceği gibi Apicius tariflerin büyük bir kısmında malzeme miktarını vermez, hatta malzemelerin yemeğe hangi sırayla ekleneceği konusu bile çoğu kere muğlak kalmıştır.

Fakat bunlar mutfakla haşır neşir olan yazarlarımız için bir sorun teşkil etmemiştir, onlar bu sorunu deneme yanılma yoluyla aşmayı tercih etmişlerdir. Kitap bir iş bölümünün sonucu olarak ortaya çıkmıştır.

***

Metin çevirisi, dipnot açıklamaları ve sözlük çalışması Ali Güveloğlu tarafından yapıldığından sorumluluğu da yazara aittir. Yemeklerin yeniden yorumlanması işi iki yazarın ortak sorumluluğunda gerçekleşti. Malzemelerin tedariki ve pişirme işlemi için sınıflanması işini Müjde Tönbekici üstlendi.

Ayrıca taş ocaklar ve dönemin özelliklerini taşıyan kap-kacağını kullanıma açarak yaptığımız işin görsel açıdan değer kazanmasını sağladı. Yemek yapmaya sabahın erken saatlerinde başlayıp akşamın geç saatlerine kadar devam ettik, hazırladığımız yemekleri fotoğrafladıktan sonra akşamları yarı convivum ayarında toplantılar gerçekleştirip yemekler ve tatlar hakkında konuştuk.

Fotoğraflar Eda İldam tarafından büyük bir titizlikle çekildi, itiraf etmeliyiz ki fotoğraflama işizaman zaman yemeği pişirme işleminden uzun sürdüğü de oldu.

Bu süreç boyunca küçük misafirlerimiz Argunşah ile Ali bize ilham ve destek verdiler, akşamları onların gülen yüzleri eşliğinde gerçekleşen toplantılar bu çalışmanın en değerli zamanlarıydı diyebilirim.

Dünyada Türkçe konuşulmaya devam ettiği sürece birilerinin bir yerlerde bu kitaba bakmaya devam edeceğini biliyoruz, ayrıca birilerinin içinde bu kitaptaki yemekleri yeniden yapma isteği uyanacağını da biliyoruz. Asıl amacımız da buydu zaten.

***

Türkiye mutfak kültüründeki önemli bir eksik tamamlanmış oldu. Tebrikler!

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
Toplam 3 yorum var, 3 adet görüntüleniyor. Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 
Esin Kurt 17 Haziran 2023 Cumartesi 15:57

Mujde Hanimi taniyorum.Bir etkinliginde bulunmuş antik zamanlarda ait bir yemeğini tatmistim.Bu kitabı hemen alıp okuyacagim.Tesekkurler.....

Yorumu oyla      2      3  
Gonca Tokuz 17 Haziran 2023 Cumartesi 13:19

Harika. Hemen listeme ekledim. Kutluyorum

Yorumu oyla      2      3  
Ömer özütemiz 17 Haziran 2023 Cumartesi 11:40

Önemli bir iş başarılmış, deneysel arkeolojiye ciddi katkı olduğunu düşünüyorum.

Yorumu oyla      2      3  
FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Türkiye'nin İslam’la sınavı
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve bugün Türkiye (1)
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Kamu yararı Çeşme Projesi’nin neresinde?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
12 Eylül ve yeni Anayasa
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İlk '4' madde neden rahatsız ediyor?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Atatürk’ün Toprak Kanunu ya da feodalizmin tasfiyesi uğraşısı
Dr. Hakan TARTAN
Dr. Hakan TARTAN
Siber ve milli!
Rifat ÖZER
Rifat ÖZER
Germir bağları
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
Müzik ve mandolin
Ayda ÖZEREN
Ayda ÖZEREN
 Narin (İnce) Habercilik ve Medya Etiği
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva