Haçlı Seferleri ; Batı’dan Müslümanların elindeki Ortadoğu topraklarına seri halde düzenlenen seferlerin adıdır… Bu seferler Hristiyan din adamlarının kışkırtmasıyla düzenlendi. Güya Tanrı Kudüs’ü çok seviyor, Hristiyanlar dururken, Müslümanlar tarafından yönetilmesine de çok kızıyordu!

Bu nedenle de, o tarihlerde Fatımilerin elinde olan Kudüs ve o topraklar fethedilmeliydi…

Bu yolda savaşta ölecekler de, cennete gideceklerdi… İnsanları böyle ikna ettiler.

Bu yüzden 1096-1272 yılları arasında düzenlen 9 büyük seferlerin ilkinde Kudüs fethedildi…Seferler yıllarca sürdü, milyonlarca insan öldü.

Oysa Kudüs’te… sadece Hristiyanların değil, Yahudilik, Hristiyanlık ve Müslümanlık dinlerinin kutsal mekanları vardı. Bu yüzden de Kudüs, büyük rekabet alanıydı…

Kudüs Tevrat’a göre, MÖ. 3000 yılında İsrail Kralı Davut tarafından başkent olmak için inşa edilmiş… çeşitli tarih ve çeşitli yönetimlerden sonra, 400 yıl kadar da Osmanlı himayesinde kalmıştı. 1917’ den beri de Yahudiliğin işgali altına girmişti…

Ve, 1980 yılındaki bir kanunla İsrail’in ebedi başkenti olduğu ileri sürülmüştü… Filistin de kendi başkenti ilan etmişti… ABD Başkanı Donald Trump, 2017’de Kudüs’ü İsrail’in Başkenti olarak tanıdı ve Büyükelçiliği de,

Tel Aviv’den… Kudüs’e taşıdı.

***

1960 yılı, öğrenci eylemleriyle dünya gençlik hareketinin başlangıcı sayıldı… Ülkemizde 68 Kuşağının da, esin kaynağı olmuştu. Bu kuşak 12 Mart 1971 darbesinin bile hedef tahtasıydı.

Çünkü, üniversitelerin boykot ve işgalleri başlamıştı…

68 Kuşağının Anti-emperyalist sert eylem ve söylemleri vardı : *ABD Büyükelçisi Komer’in arabasını yakmışlardı...*Vietnam, *6.Filo, *Filistin, diyor da başka bir şey demiyorlardı!

Hele de… Çatışmalı eylemlerin içinde doğmuş Deniz Gezmiş ve Arkadaşları, 1969 yazında yaralı yaralı, Filistin’e gitmiş, Filistin halkının hak ve özgürlüğü için İsrail’le… savaşmıştı!

***

Kudüs’te Hristiyan bir ailenin çoçuğu olarak doğan, Colombia Üniversitesi öğretim Üyesi Prof. Dr. aktivist Edward W.Said, ‘Kültür ve Direniş’ kitabında söyleşiyordu…

İsrailliler 1948’de Filistin’i yok etmişlerdi :

Filistinli’ler, topraklarının % 78’ini kaybetmişlerdi… İşgal 1967’de yenilgi ile tamamlanmıştı. Ellerinde kalan % 22’de, Batı Şeria ve Gazze idi. Bunların yarısı bile kontrol altındaydı…

İsrail’in % 20’si Filistinli idi, şimdi 1,5 milyon kadar. Gazze’nin % 70’i işsiz, günlük 2 dolardan az bir para ile yaşıyorlar… Ama İsrail işçiyi dışardan getiriyordu ki bu, büyük insafsızlıktı!

Israil’liler 8 milyon kadardı… Araplar ise 300 milyon kadar! Ama olsun : arkalarında Yahudi Lobilerinin Ülkesi 9700 km uzaklıktaki ABD’leri var! Zaten lobilerin siparişi ile İsrail’i, BM’ye de onlar kurdurmuşlardı…

ABD ve Batılılara göre…

Filistinlilerin bir tarihi yoktur.

Filistinlilerin bir davası yoktur.

Bunlardan söz etmek bile yasaktır!

***

Sıra vadedilmiş topraklardaydı…

Sınırları tam olarak belirtilmediğinden tartışmalı olmakla birlikte Tevrat’taki tanıma göre : Fırat Nehrinden Nil Nehrine kadarki geniş bölge, İsrailoğulları’na vadedilmişti.

Yaygın inanç ise, vadedilmiş topraklar ; İsrail ve Filistin devletlerinin topraklarını içeren bölgeydi…

Bu yüzden de olmalı ki, İsrail’in varlığı o bölgede sürekli bir tehdit olarak algılanmakta. Saldırgan tutumları da bunu çağrıştırmakta…

Filistin’de seçimle oluşmuş Hamas iktidarının,

7 Ekim 2023 sabahı başlattığı saldırı… İsrail’in elinde adeta bir koz olmuş, o da Filistini yok etmek için, abluka ve mazlumları zalimce katliama girişmişti !

İyi Pazarlar…