Tayfun MARO
Faşistler de iktidara seçimle gelir
18 Haziran 2013 Salı

Halkın oylarıyla iktidara geldiğini ve bunun demokrasi olduğunu ileri süren otoriter eğilimli liderler nedense şu gerçeği görmezden gelirler:
1940’larda İtalya’da, Almanya’da, Portekiz’de, İspanya’da ortaya çıkan faşist hareketlerin tamamı seçimle iktidara geldi.
Hâlbuki Türkiye, dünyada kitlelerin faşizme teşne olduğu o yıllarda, zaman zaman otoriterleşen tek parti yönetiminde bile faşizme hevesli değildi.
Ne hazindir, aradan 70 yıl geçti ama Türkiye 1940 modeli bir faşizm denemesiyle karşı karşıya.
 
Demokrasi, insan hakları, toplumsal barış diyerek geldiler.
Mazlumların, ezilenlerin iktidarıyız dediler.
Ama söyledikleri her şey sözde kaldı.
Kendilerinden olmayanlara karşı adil olamadılar, demokrasi kurallarını hiçe saydılar, haklarını arayan işçileri, memurları, öğrencileri ezdiler.
O denli gaddarlaştılar ki “direniş”te yaralanan eylemcilere bulundukları yerde ilk tedaviyi yapan hekimleri kelepçeleyip götürdüler. Eylemcilere destek olan avukatları, Adliye önünden kelepçeleyip götürdüler.
Bütün faşist yönetimlerde olduğu gibi; halkı, kendilerine biat etmekle yükümlü insan kalabalığı olarak algıladılar. Aksi durumlar onları öfkelendirdi.
 
Sürgit iktidarda kalabilmek için;
Geniş halk yığınlarını iyice yoksullaştırıp sadaka ve hibeye muhtaç hale getirdikten sonra, orta sınıfları din baskısı altına almaya başladılar.
Medyanın neredeyse tamamını ele geçirdiler. Sansürü yaygınlaştırarak, gazetecileri tutuklayarak, yazılı ve görsel medya üzerinde baskı kurdular.
Maliye müfettişlerini, vergi denetçilerini kullanarak iş dünyasını baskı altına aldılar. Uslanmayan (!) iş adamlarının servetlerine el koydular.
“En az üç çocuk” yapın diyerek, kadınları iş yaşamından uzaklaştıracak ve eve kapatacak büyük bir kampanya başlattılar.
İçki yasağını, içki kullanan herkesi rahatsız edecek biçimde yaygınlaştırdılar.
Kamu yaşamında din normlarına göre yapılan düzenlemelerle, çağdaş hukuk normlarını işlemez hale getirdiler.
Eğitim sistemini, toplumu İslamlaştırmaya yönelik bir anlayışla değiştirdiler.
Servet el değiştirdi. Servetin kendi yandaşlarının eline geçmesi için devletin bütün imkânlarını kullandılar.
Toplumun sadece %50’sini millet kabul ettiler, gerisini boş verdiler. Çoğunlukçuluğu, çoğulculuk diye yutturmaya çalıştılar. Katılımcılık ilkesini plebisit düzeyine indirgediler. “Halka soralım” kolaycılığına yaslanarak katılımcılık ilkesini yozlaştırdılar.
Bütün bunları, kendilerini iktidara getiren %50’lik kesimin verdiği oya dayanarak yaptılar.
Takiye yapmaya koşullanmış bulanık zihinlerinin örtülü gündeminde çağdaş bir Cumhuriyet olmadığından; yalan, günlük hayatın bir parçası oldu.
Ülke bir vesayetten kurtulurken beter bir vesayetin altında kaldı.
 
Şimdi, faşizme açık hale gelen kitlelere dayanarak, otokratik yönetimin son aşamasına hazırlık olarak, başkanlık sistemine geçmek için ülkeyi zorluyorlar.
Ölçüyü öyle kaçırdılar ki, onları iktidara getiren kapitalistler bile artık Erdoğan ve arkadaşlarının iktidarına tahammül edemiyorlar.
Uluslararası sistemin sözcülerinden her gün gelen sert uyarılar gösteriyor ki; Onu, çıkardıkları deliğe gerisin geriye süpürecekler.

Yazdır   Önceki sayfa   Sayfa başına git  
YORUMLAR
 Onay bekleyen yorum yok.

Küfür, hakaret içeren; dil, din, ırk ayrımı yapan; yasalara aykırı ifade ve beyanda bulunan ve tamamı büyük harflerle yazılan yorumlar yayınlanmayacaktır.
Neleri kabul ediyorum: IP adresimin kaydedileceğini, adli makamlarca istenmesi durumunda ip adresimin yetkililerle paylaşılacağını, yazılan yorumların sorumluluğunun tarafıma ait olduğunu, yazımın, yetkililerce, fikrim sorulmaksızın yayından kaldırılabileceğini bu siteye girdiğim andan itibaren kabul etmiş sayılırım.
 

Bu haber henüz yorumlanmamış...

FACEBOOK YORUM
Yorumlarınızı Facebook hesabınız üzerinden yapın hemen onaylansın...
Mehmet KARABEL
Mehmet KARABEL
İşte 'gülen' ilk fotoğrafı!
Oytun NALBANTOĞLU
Oytun NALBANTOĞLU
Son nefeste Göztepe!
Cumhur BULUT
Cumhur BULUT
Townç Sowyer'in maceraları
Neşe ÖNEN
Neşe ÖNEN
Dün ve Bugün Türkiye (9) 'Bizim radyo tiyatrolarımız vardı'
Engin ÖNEN
Engin ÖNEN
Bektaşi Devleti tartışmaları!
Ender ALDANMAZ
Ender ALDANMAZ
Parti tabanı Özel’den kopuyor mu?
Kemal ANADOL
Kemal ANADOL
CHP ne yapmalı?
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Prof. Dr. Mustafa KAYMAKÇI
Neden toprak reformu yapılmalı?
Tayfun MARO
Tayfun MARO
Eril toplumda kıyamet alametleri...
Nedim ATİLLA
Nedim ATİLLA
İzmir’e kruvaziyer niye gelsin?
ÇOK OKUNANLAR
ÇOK YORUMLANANLAR
FACEBOOK'TA EGE'DE SON SÖZ
GAZETE EGE'DE SONSÖZ
KünyeKünye İletişimİletişim FacebookFacebook TwitterTwitter Google+Google+ RSSRSS Sitene EkleSitene Ekle Günün HaberleriGünün Haberleri
Maxiva